GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Elâzığ'da yaşanan sorunlara ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:5
Birleşim:59
Tarih:01.03.2022

GÜRSEL EROL (Elâzığ) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Bugün Elâzığ'ın sorunlarıyla ilgili gündem dışı söz almamdaki neden şu: Geçtiğimiz haftalarda Elâzığ'da yaşanan, yapılması planlanan bir ihaleyle ilgili, bir maden sahasının ihalesiyle ilgili bir sorunu gündeme getirmiştim; gündeme getirdiğim şartname değişti ama şartnamede sonucu değiştirecek bir değişiklik olmadığı için tekrar aynı konuyla ilgili bir konuşma yapma ihtiyacı hissettim.

Öncelikle şunu belirtmek isterim: Elâzığ, Maden ilçesinde MTA Genel Müdürlüğünün 2019 yılından bugüne kadar, günümüze kadar yaptığı sondaj çalışmalarında bir alan içerisinde -yüzde 30 sondaj bitti bu alanda- yaklaşık 15 milyar dolarlık bakır, kobalt, kurşun, altın gibi madenlere rastlandı. Bunun yüzde 100'ünü düşündüğünüz zaman, ülke ekonomisine kazandırılacak gelir olarak düşünülürse 30 milyar dolarlık bir maden sahasından bahsediyoruz. Bunu gündeme kim getirdi? Bunu gündeme ben getirmedim; bunu gündeme getiren Elâzığ AK PARTİ milletvekilleri, Elâzığ AK PARTİ Belediye Başkanı, Elâzığ AK PARTİ İl Başkanı ve Elâzığ'daki bulunan bütün siyasi partiler. Ayrıca da bu konuyu gündeme getirdikleri için de ben buradan AK PARTİ milletvekillerine, İl Başkanına, siyasi parti il başkanlarına teşekkür ederim. Onlar niye gündeme getirdiler? Bu şartnameyle ihalenin adil olmayacağı, katılımın yükseltilmesi gerektiği, ihalenin daha şeffaf olması gerektiği konusunda bir görüş beyan ederek bunu ifade ettiler, sonra biz de konuya dâhil olduk. Dün itibarıyla, yine, AK PARTİ'nin 3 milletvekili, İl Başkanı ve İl Özel İdaresi Başkanı, Encümen Başkanı Elâzığ'da toplantı yaparak bu ihale süreciyle ilgili bir değerlendirme yaptılar ama ne yazık ki yapılan ihale şartnamesinde yeteri derecede katılımın sağlanamayacağı, ihalenin şeffaf olmayacağı konusunda tereddütlerimiz giderilmedi. Niye giderilmedi? İhale şartnamesinde yani ihale iptal edilmeden önceki şartname ile yeni şartname arasında bir tek fark var. Nedir o fark? Flotasyon tesislerinin Elâzığ'da kurulmasıyla ilgili bir madde eklediler. Flotasyon tesisi ne demek? Çıkan ham maddenin işlenmesi demek. Yani zaten sonuç itibarıyla bu ihaleyi alan firma bu tesisi yapmak zorunda. Yalnızca "Biz bir değişiklik yaptık." demek adına eften püften bir gerekçeyle bir değişiklik yaptılar.

Bakın şimdi sayın milletvekilleri, bu ihale nereyi kapsıyor? Bu ihale Adıyaman'daki bir maden sahası ile Elâzığ'daki bir maden sahasını kapsıyor. Adıyaman ile Elâzığ arasında sınır bağı olmadığı hâlde... Bakın, burası Elâzığ, burası Adıyaman; Elâzığ'ın ve Adıyaman'ın batıdaki komşusu Malatya, doğudaki komşusu Diyarbakır. Yani bir sınır bölge birlikteliği yok ve çıkacak madenin bir damar akışı da yok ama 2 ihale birleştirildi. Oradaki ihaleyi bir firmanın alacağına dair yapılan yorumlar 2 ihalenin birleştirilmesinin gerekçesi olarak söyleniyor. Bunu kim söylüyor? Elâzığ Madenciler Derneği yürütmeyi durdurma davası açtı ve Elâzığ'daki siyasi partiler, Elâzığ'daki hukukçular bu ihaleyi kimin alacağını bugünden işaret ederek basına açıklama yaptılar ve dava açtılar.

Şimdi, benim önümde 2 tane dosya var 4 Nisanda 30 milyar dolarlık ihalenin yapılacağı alanı hangi firmanın alacağına dair mahkeme dilekçesini, yazışmaları ve oradaki açıklamaları, belgeleri içeren. Bunun birini kendi Grup Başkan Vekilime, Özgür Özel Bey'e vereceğim; birini de AK PARTİ Grup Başkan Vekiline vereceğim. İhale 4 Nisanda; 5 Nisanda bu dosyayı açın, burada belirtilen, iddia edilen şahıs ihaleyi aldı mı almadı mı, gözlerinizle şahit olun.

Burada, ayrıca şöyle bir durum daha var: İnanılmaz kamu zararı var. Nedir kamu zararı? Biz dedik ki: Bu ihaleyi redevans sistemiyle ihale edin. Nedir redevans sistemi? Çıkarılan madenin belli bir oranının devlete, kamu bütçesine aktarılmasıyla ilgili. Ama redevans sistemiyle ihale yapılmadı, bir bedel üzerinden ihaleye çıkıldı. Şimdi, size soruyorum: 100 milyon dolar çıkan bir maden yatağından istenen para da aynı olacak, 30 milyar dolar çıkan bir maden yatağından istenen para da aynı olacak.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

GÜRSEL EROL (Devamla) - Burada doğru yöntem neydi? Redevans yöntemiydi.

Ayrıca, buradan -sürem çok kısıtlı olduğu için hızlı hızlı geçtim- bir konuyu daha belirtmek istiyorum: Bu işin içinde devlet olmalı, bu işin içinde kamu olmalı, bu işin içinde Elâzığ girişimcileri olmalı. Niye? Bakın, Elâzığ Maden'de, Maden Bakır İşletmesi vardı. Maden Bakır İşletmesini bir özel holding aldı, işletir oldu; Maden ilçesi bitti, ekonomisi bitti, istihdam alanı bitti.

Ve buradan MHP Grup Başkan Vekillerimi bilgilendirmek isterim. Maden Belediyesi MHP'li bir Belediye Başkanıdır.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Biliyoruz kardeşim, biliyoruz.

GÜRSEL EROL (Devamla) - Kanun gereği, yasa gereği madenden çıkarılan madenin belli bir oranının o ilçeye verilmesi gerektiği hâlde holding vermedi, Maden Belediyesi dava açtı. Niye dava açtı? Eğer işin içerisinde devlet olsaydı, direkt Maden Belediyesinin bütçesine aktaracaktı ama özel şirket olduğu için, Maden Belediyesi 7 milyon lirayı alamadığı için mahkemelik oldu.

Bilgilerinize saygılarımla arz ederim. (CHP sıralarından alkışlar)