GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:60
Tarih:02.03.2022

ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi üzerinde AK PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Aziz milletimizi ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Şahsınız adına söz aldınız, grup o hakkı kullanmadı, yirmi dakikayı, geçtiniz; şahsınız adına konuşuyorsunuz.

ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - Şahsım adına söz almış bulunmaktayım.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Grubumuz da kefildir, kefildir grubumuz.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - E, kullanmadınız arkadaşlar.

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Zarfa değil, mazrufa bak.

ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, ne konuştuğumuzu, öncelikle, bir bilgilendirme adına hatırlatmak istiyorum.

Türkiye'de nükleer enerji ve nükleer kurumlarıyla ilgili bugün konuşmuyoruz. Bakın, Atom Enerjisi Komisyonu 1956 yılında kurulmuş, 1957 yılında Uluslararası Atom Enerjisi Kurumuna üyelik gerçekleştirilmiş, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu 1982 yılında kurulmuş, Akkuyu için IGA 2010 yılında imzalanmış, Nükleer Düzenleme Kurumu 2018 yılında, TENMAK 2020 yılında kurulmuş ve inşallah Akkuyu'nun 1'inci ünitesinin hizmete alınması ve enerji üretimi 2023 yılında.

Şunu özellikle ifade etmek istiyorum değerli arkadaşlar: bu kapsamda baktığımız zaman aslında "Ya, bu düzenlemeyi daha önce yapsaydık, daha kapsamlı yapsaydık, şu şekilde yapsaydık." desek olurdu, gerçekten hak verebilirdik. Ancak şu anda 56 yılında başlayan nükleerle ilgili çalışmaları yetkilendirme, denetleme ve düzenlemeyle ilgili bir kurum oluşturuyoruz, bunun yasal altyapısını oluşturuyoruz, bununla ilgili uluslararası anlaşmaları yerine getiriyoruz ve bu anlaşmalardan kaynaklanan, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansıyla ilgili yükümlülükleri yerine getiriyoruz ve bütün bunlar karşısında da Türkiye'nin kabiliyetlerini, kapasitesini, bu alandaki gücünü ve enerji güvenliğini teminat altına alıyoruz; yaptığımız iş bu aslında.

O yüzden değerli arkadaşlar, hepinizin bildiği gibi, enerji ile büyüme arasında, enerji ile kalkınma arasında, enerji ile refah arasında doğrudan bir ilişki vardır. Özellikle, büyüme performansındaki her yüzde 1'lik artış enerji talebinde yüzde 2'ye yakın bir artış oluşturuyor. Yine, değerli arkadaşlar, Uluslararası Enerji Ajansının verilerine göre, önümüzdeki yirmi yılda mevcut enerji talebi yüzde 48 artacak ve bugün, dünyanın toplam enerji ihtiyacını 30 farklı ülkedeki 439 nükleer reaktör karşılamakta ve yine, OECD ülkelerinde nükleer reaktörlerden karşılanan enerjinin oranı elli yıl önce yüzde 1,3 iken bugün yüzde 10'lara gelmiş durumda. O yüzden, ne konuştuğumuzu öncelikle, gerçekten burada çok iyi şekilde izah etmemiz lazım. Yine, AB ülkelerine baktığımız zaman, burada da çok önemli artışların, önemli nükleer santrallerin olduğunu görüyoruz. Bu kapsamda, dünyanın en büyük nükleer santralinin Güney Kore'deki Kori Güç Santrali -7.500 megavat- olduğunu ifade etmek isterim ve bizim Akkuyu Nükleer Güç Santrali de hepinizin bildiği gibi, 4.800 megavat ve tüm üniteler hizmete girdiği zaman 35 milyar kilovatsaat elektrik üretecek; geçen yılki elektrik talebine baktığımız zaman da 327 milyar kilovatsaat elektrik tüketmişiz; bu, toplam elektrik tüketiminin yüzde 10'una tekabül ediyor. Dolayısıyla, iyi bir şey yapıyoruz değerli arkadaşlar. Endişe etmeyin, gerçekten iyi bir şey yapıyoruz.

Diğer taraftan, değerli arkadaşlar, bazı konuşmacı arkadaşlar yeşil kalkınma ve yeşil mutabakat'tan bahsetti; teşekkür ediyorum. Biz, Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle Yeşil Kalkınma Devrimi'ni çoktan başlattık.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Radyoaktif maddeler kırk bin yıl kalıyor Başkan, kırk bin yıl!

ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - Değerli arkadaşlar, şunu özellikle ifade edeyim: Bakın, dünyadaki sera gazı salımının yüzde 70'i enerji üretim süreçlerinden gelmektedir. O zaman, enerjiyi dönüştüremezseniz yeşil kalkınmayı nasıl yapacaksınız, sorarım size. Diğer taraftan, bakın, bir şey daha ifade etmek istiyorum: Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı verilerine göre 1971-2018 döneminde nükleer enerji toplam 74 milyar ton karbondioksit emisyonuna mâni olmuş yani 2013-2018 arası dönemde ki toplam salıma denk geliyor bu. Ya, o zaman "yeşil ekonomi" diyorsak, "yaşanılabilir bir dünya" diyorsak enerji üretim alanlarını dönüştürmek zorundasınız; bizim yaptığımız da enerji üretim alanlarının dönüştürülmesidir. Karbonsuz bir dünyaya en önde yürüyen ülkelerdeniz.

MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Termik santrallerle mi?

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Termik santralleri açıyorsunuz Sayın Başkan.

ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - ...ve bu sayede küresel yatırımları çekip, dünyanın -başta Avrupa Birliği olmak üzere- tedarik, üretim ve ticaret merkezini oluşturmaya gayret ediyoruz değerli arkadaşlar. Bu kapsamda, önümüzdeki dönemde, şu ana kadar yaptığımız tüm yeşil yatırımları artırmayı hedefliyoruz. Bakın, değerli arkadaşlar, güneş yatırımlarımızı artırdık ve dünyada yenilenebilirde 12'nci sıraya, Avrupa'da 5'inci sıraya yükseldik. Tüm bu alanları kapsayıcı bir şekilde düşünüyoruz hem teknolojinin üretimine giriyoruz hem enerjinin dönüşümünü yapıyoruz.

Bütün bu yaptıklarımızla... Bir şeyi daha ifade etmek istiyorum değerli arkadaşlar, kalkınmadan bahsetti arkadaşlarımız ve enerjinin güvenliğinden bahsetti. Değerli arkadaşlar, enerjinin güven altına alındığı bir ülke Türkiye. Niye öyle diyorum? Bakın, 2020 yılında Çin'le birlikte en yüksek ekonomik büyümeyi sağlayan ülkeyiz. Rakamlarla konuşuyorum. 2021 yılında dördüncü çeyrekte 9,1 büyüdük ve 2021 yılının tamamında yüzde 11 büyüdük.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Kim büyüdü?

ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - Demek ki çarklar çalışıyor, enerji güvenliği var, enerji tedarikinde sıkıntı yok.

ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Ya, kim büyüdü yani?

ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - Kısa dönemli, arızaya dayalı bir kesinti olmuştur ve arkasından her şey düzene girmiştir. Bunu siz de biliyorsunuz, aziz milletimiz de biliyor.

ERHAN USTA (Samsun) - Yüzde 20 kesinti devam ediyor Sayın Başkan, yüzde 20 doğal gaz kesintisi devam ediyor.

ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - Bakın, bu performansla değerli arkadaşlar, 2021 yılında G20, OECD ve AB ülkeleri arasında en yüksek büyümeyi sağlayan ülke olduk.

Şimdi, enerji talebini ya da enerji tedarikini neden bu kadar önemsiyoruz arkadaşlar? Neden enerji arzımızı bu kadar güven altına almaya çalışıyoruz? Bakın, Türkiye son yirmi yılda elektrik ve doğal gaz talebi yaklaşık 3 kat artan bir ülke, 3 kat. Bunu nasıl temin ettik? Enerji güvenliğimizi sağlayarak temin ettik. 3 kat arttı...

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Ziya Başkan, torunlara nasıl anlatacağım? Nükleer sızıntıyı torunlarıma nasıl anlatacağım?

ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - Büyüyen ekonominin yanında artan nüfusla yıllık elektrik talebi her sene yüzde 6 artıyor, bunu karşılamaya devam ediyoruz. Sadece geçtiğimiz yıl, değerli arkadaşlar, elektrik talebindeki artış yüzde 8, doğal gaz talebindeki artış yüzde 21 olmuştur.

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Ziya Başkan, torunların yok mu? Torunlara nasıl anlatacağız?

ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - O yüzden, hızla büyüyen, gelişen Türkiye'nin büyümesini besleyen enerji talebinin artışını da karşılama noktasında tüm tedbirlerimizi alıyoruz. Önümüzdeki dönem yeşil dönüşüm süreciyle birlikte elektrikli araçların, elektrikli raylı araçların, binalardaki elektrik kullanımının artmasını da öngörüyor ve bunun için bu çalışmaları yapıyoruz. Bu sebeple, hem mevcut enerji kaynaklarındaki yatırımlarımızı artırırken hem de alternatif enerji kaynaklarına yatırım yaparak Türkiye'nin geleceğini, Türkiye'nin enerji güvenliğini sağlamaya devam ediyoruz arkadaşlar.

TACETTİN BAYIR (İzmir) - Hangi güvenlik, hangi? Çocuklarımız ne olacak? Torunlar ne olacak?

ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - Bu çerçevede, size bir rakam daha vereceğim değerli arkadaşlar. Demin ifade ettim, Akkuyu Nükleer elektrik talebimizin yüzde 10'unu karşılayacak dedim. Akkuyu Nükleer, sadece elektrik talebini karşılamayla kalmıyor...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - ... aynı zamanda, bakın, yeşil dönüşümde nükleer güç santralinin tüm üniteleri devreye alındığında ülkemizde her yıl 40 milyon tonun üzerinde karbondioksit salımına mâni oluyoruz, 40 milyon ton. Değerli arkadaşlar, bu, TÜİK rakamların göre yıllık sera gazı emisyonlarının da yüzde 10'una tekabül ediyor.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Atıklarını ormana mı atacaksınız, atıklarını?

ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - O yüzden, değerli arkadaşlar, bu Nükleer Düzenleme Kurumunu oluşturuyoruz; her şeyi düzen içerisinde, düzenlenmiş, yetkilendirilmiş, denetim altına alınmış ve Türkiye'nin geleceği güven altına alınmış bir şekilde milletimize hizmete devam ediyoruz.

Aziz milletimizi ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)