GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:61
Tarih:03.03.2022

HDP GRUBU ADINA NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Halkların Demokratik Partisi her yerde, her zaman savaşa karşı çıkmıştır; aslolan barıştır. Burada, HDP adına, dünyanın her yerinde savaşa karşı sesini çıkartan ve büyük bir cesaretle kendi ülkelerinde bile -ikiyüzlülükle değil- savaşa karşı duran insanları selamlıyoruz.

Değerli arkadaşlar, bir hafta önce bu süreç başladı ve Ukrayna ile Rusya arasındaki süreç konuşuluyordu "Diplomatik çözümler mi bulunur, ne olur?" diye ve başladı. Peki, savaşlarda ne oluyor? Geldiğimiz çağda, baktığımız dönemde savaşların etkileri ilk neydi? Deniliyordu ki: "İnsanlar, kolluk güçleri yaşamlarını yitiriyor." Sonra ne denildi? "Kadınlar, çocuklar, siviller" ve beraberinde şimdi, yerinden yurdundan olmuş insanlar. Bir haftalık süreçte 2 bine yakın insan yaşamını yitirdi, 700 bine yakın insan yerinden yurdundan oldu. Peki, gelinen aşamayla beraber ne olacak? Hâlâ diplomatik girişimler yürütülürken, savaş bir taraftan yaşama son verirken, yıkım olurken, travma olurken bir taraftan da yoksulluğu, açlığı daha da artırmakta, insanlar sistematik olarak kendi ülkesi dışında yerlere gitmekte. Ateş düştüğü yeri yakıyor, günümüzde ateş etrafa da sıçrıyor.

Ve Türkiye... Türkiye'de ekonomiyi konuştuğumuzda, kriz var dediğimizde, siyasi kriz var dediğimizde kabul edilmiyordu ve bugün neredeyse iki haneli enflasyon övünülerek savunulacak üç haneli enflasyonu inkâr etmek için ve bugün neredeyse "Şubat marttan iyidir, mart nisandan iyidir." gibi söylemlerle geçmişi bize farklı şekilde anımsatan süreçlere gideceğiz ama biz biliyoruz ki ekonomi kötüye gidiyor. Ekonominin düzelmesi için ne yapmak lazım? Yeni Ekonomi Programı açıklandı, ne denildi? "Tek haneli enflasyona gideceğiz." Gitmiyoruz ama Yeni Ekonomi Programı'yla beraber siyasette de ekonomide de kendinizi bitiriyorsunuz çünkü dışarıya bir bağlılık söz konusu. Nedir? Arkadaşlar, bugün biz çiftçilerle ilgili bir kanun teklifi de verdik -ki bugün bir önerge daha vardı- çiftçiler mazot alamadığı için, elektrikle sulama yapamadığı için, gübre alamadığı için tarlalar boş. Buğdayın ilk işlendiği, ilk ele alındığı yer Mezopotamya. Siz, Mezopotamya'nın doğasını, tarihini yok ettiğiniz gibi, ekonomisini de altüst ettiniz. Bugün Türkiye buğdayın yüzde 90'ını Ukrayna ve Rusya'dan getiriyor; arpa da ayçiçeği de yine öyle; enerji de doğal gaz da oraya bağlı ve bu etkiyle beraber ne oldu? Dünya, şimdi Rusya'ya ambargo uyguluyor, uyguladığı zaman ne olacak? Burada ekmek fiyatları artacak, un artacak, hayvancılık etkilenecek, doğal gaz artacak, evler ısınamayacak, ekonomi sektöründe çalışan bütün üretim faaliyetleri artacak, nakliyesi artacak. Biz, daha bir hafta içinde yakıta gelen maliyetleri gördük. Savaş yoksulları, açları daha da perişan ederken, yaşamı altüst ederken aslolan barış konusunda hiçbir adım atılmamakta, yerinden yurdundan olan insanlar için çifte standartlar konuşulmakta.

Peki, Türkiye ekonomisinde geldiğimiz aşamada ne oluyor? Türkiye ekonomisinde yoksulluk ve açlık arttığı gibi, bir çözüm bulunmuyor. Riski önlemek yerine kumar oynar gibi hedefler ortaya çıkartılıyor. Sayın Nebati diyordu ki: "Rusya-Ukrayna arasında hiçbir problem çıkmayacak, diplomatik yoldan çözülecek." Olmadı. Türkiye'nin bu ekonomik krizde enflasyon tek haneye düşürmesi için ne beklentisi vardı? Yaz geliyor, turistler gelecek, turizmden 50 milyar dolara yakın bir gelirimiz olacak. İşte kapandı, savaş çıktı, ne olacak? Yine yoksulluk olacak, yine hedefler tutmamış olacak. Siz, enerjide, gıdada dışa bağımlı olduğunuz sürece hiçbir yere gidemezsiniz, gelişemezsiniz.

Peki, Rusya'daki ambargolarla beraber bu süreç yaşanırken bizim asıl düşünmemiz gereken nedir, yapmamız gereken nedir? Kendimize dönmemiz lazım, müzakereci demokratikleşmeyle yan yana olan barış girişimlerini geliştirmemiz lazım ve bu konuda yapacağımız her adım kendi ülkemizdeki ekonomik düzeyi düzeltirken dışa bağımlılığımızı azaltacak, dışarıda da daha rahat barışla ilgili söylemleri dile getireceğiz. Başta Kürt meselesi olmak üzere birçok konuda hiç çekinmeden konuşalım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun toparlayın.

NECDET İPEKYÜZ (Devamla) - Nitekim, Adalet ve Kalkınma Partisi bu konuda -tırnak içinde- "müzakere" döneminde, "çözüm" döneminde şunu diyordu: "Güvenlikçi politikalarla hiçbir yere gidilememiştir, ekonomimiz dibe gitmiştir, bir an önce ekonominin düzelmesi lazım; barışın gelişmesi lazım, bu topraklar barışa hasrettir." Bunu söyleyen iktidar. Bugün, dışarıdaki diplomatik girişimlerde yapılan tesirlerle, çıkan sonuçlarla ekonomimiz altüst olmaktadır. Bizim yapmamız gereken tekrar şu: Kendi özümüze dönüp kendi üretimimizi artırmak, kendi reel politikamızı, ekonomik politikamızı geliştirmek; sadece şirketleri, bir kısım kesimleri değil ülkenin ekonomisini kalkındırmak ve bu konuda demokratikleşmeyi artırmak, müzakere süreciyle beraber barışı geliştirmek.

O nedenle gelin, Ukrayna'da başlayan süreçle beraber, Rusya'da başlayan süreçle beraber araştıralım; savaşlar neye mal oluyor, kimleri yok ediyor, barış için neler yapılmalıdır? Bu konuda bu araştırma önergesinin desteklenmesini istiyoruz.

Saygılarımı sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)