GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:61
Tarih:03.03.2022

AYDIN ADNAN SEZGİN (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi'nin 5'inci maddesi üzerinde İYİ Parti adına söz almış bulunuyorum.

Görüşmekte olduğumuz maddeyle nükleer gibi önemli ve dikkat edilmesi gereken bir konuda bütün sorumluluğun tek bir kişiye yüklenmesi hatalı sonuçlara yol açabilir. Bu hususu yeniden gözden geçirmeye davet ediyorum Genel Kurulumuzu.

Ülkemizin enerji ihtiyacı giderek artmaktadır. Nükleer enerji, yenilenebilir enerji gibi enerji kaynakları enerjide dışa bağımlılığımızın azaltılması bakımından elbette önemlidir ancak Akkuyu'da kurulmakta olan nükleer enerji tesisi dışa bağımlılığımızı azaltmamış, aksine arttırmıştır. Ukrayna'da yaşanan gelişmelerle birlikte, Rusya'nın enerji politikalarını nasıl etkili şekilde kullandığı daha net ortaya çıkmıştır. Ülkemiz de son dönemde doğal gaz tedarikinden nükleer santral projesine ve başka birçok alanda Rusya'ya tabi bir konuma gelmiştir, Rusya'nın eline çok fazla koz verilmiştir. Rusya'yla yaşanacak olası bir krizde, Akkuyu Santrali'nin gündeme gelmemesi mümkün değildir. Onun için, bu konunun daha kapsamlı ve daha sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir değerli arkadaşlar.

Ukrayna savaşıyla birlikte, nükleer silah tehdidi de son yıllarda ilk defa bu kadar somut bir şekilde karşımızda durmaktadır. Putin ve bugün de Lovrov, bir şekilde bunu telaffuz edebilmişlerdir. Nükleer silah kullanma tehdidini bu kadar kolay telaffuz eden bir devlete nükleer santral yaptırıyoruz. Bu konuyu bu aşamada yeniden, yeniden değerlendirmemiz gerekir. Bu koşullarda, Akkuyu nükleer tesisinin durumu da dâhil olmak üzere, ulusal güvenliğimizin ve çıkarlarımızın korunması için muhalefetle istişare edilerek tedbirlerin alınması şarttır.

Enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için alternatif ve yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi tabii ki son derece önemlidir ancak bu yapılırken çevrenin ve doğanın korunması da bir o kadar kıymetlidir. İktidar, çevre konusunda dünyadaki ve ülkemizdeki eğilim ve hassasiyeti benimsemekten, izlemekten, ciddiye almaktan çok uzaktır. Madenler için ormanlar katledilmekte, jeotermal santraller için mümbit tarım arazileri feda edilmekte, HES yatırımları için dereler kurutulmakta, tarihî değerlerimizin üzerine beton dökülmekte, termik santrallerle insanlarımız zehirlenmektedir. Anlaşılan, iktidar meseleye "Bizden sonrası tufan." yaklaşımıyla bakmaktadır.

Ukrayna savaşı nedeniyle gündem böylesine hareketliyken iktidar tarafından madencilere, madenci iş adamlarına avantaj sağlamak amacıyla maden ruhsatı verilen bölgelerdeki zeytinliklerin sökülmesi, yok edilmesi yönünde bir düzenleme hayata geçirilmişti. Düzenleme hem ulusal hem de uluslararası mevzuatta zeytinlik alanlarının korunmasına yönelik ilkeleri tamamen ihlal etmektedir. Zeytin, Aydın'ın ve ülkemizin en önemli değerleri arasındadır hem çevre açısından hem de üretilen katma değer ve dış ticaretimiz bakımından. Bu nedenle, madenlerin işletilmesi için zeytinliklerin sökülmesi, başka yerlere taşınması, zeytin üreticilerimizin mağdur edilmesi kesinlikle kabul edilemez.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

AYDIN ADNAN SEZGİN (Devamla) - Teşekkürler.

Yeni ekim yapılan zeytinliklerin meyve verecek duruma gelmesi en az beş altı yıl, verimli hâle gelmesi ise en az yirmi yıl sürmektedir. İYİ Parti olarak, zeytinliklerin maden sahasına dönüştürülmesine izin veren yönetmeliğin iptali için Danıştaya başvurumuzu gerçekleştirdik ve olumlu sonuçlanmasını ümit ediyoruz. Telafisi imkânsız sonuçlar doğuracak olan bu düzenlemenin hayata geçmesine ülkesini seven hiçbir vatandaşımız sessiz kalmamalıdır.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)