| Konu: | Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 61 |
| Tarih: | 03.03.2022 |
BURHANETTİN BULUT (Adana) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Kıymetli milletvekilleri, bugün on saatlik bir mesai sonrası günün ilk dakikalarında Nükleer Düzenleme Yasası Teklifi'ni konuşuyoruz. Gelişmiş ülkeler yeşil enerji üzerinde çalışmalar yapıyor, dünya yeşil mutabakat üzerine çalışmalar yapıyor, yeşil üretim, sıfır atık çalışmaları üzerinde ama tam da AKP'ye yakışır, on saatlik mesai sonrası, günün ilk dakikalarında bu kadar önemli bir teklifi tartışıyoruz, konuşuyoruz. Gerçi önceki düzenlemelere baktığımızda, örneğin termik santral yapıldığında, onun filtresine ilişkin düzenlemeleri hep geciktirmişiz ya da işte, son olarak KHK'yle Anadolu'nun, özellikle Ege'nin kıymetli zeytin ağaçlarının olduğu bölgeleri maden ocaklarına teslim etmişiz. Böyle bir iktidar var karşımızda ve son olarak da Sıfır Atık Projesi'yle marketlerden poşetleri parayla aldığımız kararların alındığı dönemde Avrupa'nın en çok plastik ithal eden ülkesi olduk. Bu plastikleri de nereden ithal ediyoruz? İngiltere'den. Hani millî ve yerliyiz ya(!) Millî ve yerli olduğunu iddia eden Hükûmetin döneminde Avrupa'nın plastik ithal eden 1'inci ülkesiyiz.
Peki, bu ithalat ne zaman başladı ya da ne zaman çoğaldı? 2018 yılında Çin, Malezya, Tayland gibi ülkeler plastik ithalatını kesince tüm yönler Türkiye'ye döndü ve bu plastik atıklar, çöpler daha doğrusu, Türkiye'ye milyonlarca gelmeye başladı. Peki, biz bunu ne zaman öğrendik? Millî ve yerli iktidarımız mı bunu kamuoyuna sundu şeffaf bir şekilde? Hayır. İlk olarak BBC'den öğrendik. BBC, İzmir Kemalpaşa'da bir evin arka bahçesinde İtalya'dan ithal edilmiş plastik atıkları buldu ve yasa dışı yollarla toplanmış ve yasa dışı ithal edilmiş, yasa dışı yollarla da o bahçeye ekilmiş. Şimdi, İtalya'dan bu gelen plastikler sonrası, yine iktidarın başkanları tarafından herhangi bir şey söylenmedi ama INTERPOL 2020 yılında, Greenpeace de 2021 yılında, özellikle Adana'da, bölgem olan Adana'da plastik atıkların çoğunlukla toprağı kirlettiğini ve Türkiye'de hiç görülmemiş bir oranda, 400 bin değerine ulaşan bir kirlilikle toprakları kirlettiğini raporlamış. Bu raporlamalar yapılırken bu işin sorumlusu Çevre Bakanı tek kelime bile açıklama yapmamış. Yine, bu atıklar nedeniyle oluşabilecek hastalıklarda en önemli, sorumlu kişi Sağlık Bakanlığı, bu konuda tek kelime açıklama yapmamış. Ya da Ticaret Bakanlığı "Ya, böyle bir ithalat var. Adana'da birçok yerde bunların atıkları görünüyor. İngiltere'nin yiyecek atıkları, plastik yiyecek kutuları Adana'nın muhtelif bölgelerinde bulunuyor. Ya, bununla ilgili bir açıklama yapın." dediğimizde tek kelime bile etmemiş ve millî ve yerli iktidar maalesef Greenpeace'e, INTERPOL'e ve BBC'ye bu işi havale etmiş durumda.
Yine, bu bölgede yapımı devam eden Akkuyu'da, yine, millî ve yerli iktidarımızın orada yapılan santrale bir kişinin bile girmesine izin verilmediğine bir itirazı olmamış. Ruslar çalışıyor, çalışabilirler, Türkler de orada çalışıyor ancak hiçbir Türk yetkili o alana giremiyor. Ancak, Allah var, o bölgede, Akkuyu'da yapılan şantiyede çalışan Rusların yaptığı klip tüm Türkiye'de televizyonlarda yayınlanınca Türkler de bu klipten buradaki çalışmayı görebiliyor.
Plastik atıkların kontrolü, en önemlisi, kirleten ya da bunu üretenler tarafından yapılır. O yüzden de bir ülkenin plastik ithal etmesi, plastik atık ithal etmesi o ülkenin konumunu gösterir. Biraz önce söyledim, Çin, Malezya gibi ülkeler ithal ederken şimdi Türkiye Avrupa'dan bu ürünleri getiriyor hiçbir şeffaflık ve kontrol olmadan. Bunun neticelerini hepimiz yaşayacağız, çocuklarımız yaşayacak.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BURHANETTİN BULUT (Devamla) - Hemen bitiriyorum Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun.
BURHANETTİN BULUT (Devamla) - Çünkü bu ürünlerin neticesinde kanser vakaları artacak, anne karnındaki bebeklerde bile toksik birikimi sağlanacak. Tümör tetikçisi, hormon ve bağışıklık sistemine zarar veren ve en önemlisi de plastik çöp değil, obezite ve otizm ithal etmiş olacağız.
Yaşadığım bölge Adana, Mersin bir Çukurova'dır. Üç kuruşa ranta teslim ettiğiniz bu Çukurova topraklarını, Çukurova'nın İnce Memed'i Yaşar Kemal'in bir betimlemesiyle ifade etmek istiyorum: "Ve Çukurova'yı Toroslar yaratmıştır. Çok eskiden Akdeniz Torosların tam eteğinden başlardı. Sonra Ceyhan, sonra Seyhan, sonra da öteki irili ufaklı dereler, çaylar Torosların tüm bereketli topraklarını taşıyarak denizi doldurdular; ortaya Çukurova çıktı. Ovasıyla, güneşiyle, ışıkla doldu, sular şakırdadı, toprak bereketli denizler gibi taştı." İnce Memed'in Çukurovasına yazık ediyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar)