GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:61
Tarih:03.03.2022

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; aziz milletimizi ve Genel Kurulumuzu saygıyla selamlarım.

Evet, biraz önce öğrendik ki Tarım ve Orman Bakanı Sayın Bekir Pakdemirli Bey istifa etmiş -artık öyle bir şey yok tabii ki- veya görevden alınmış.

FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Affını istemiş, affını. Vah vah! Çok çok üzüldük, onun sayesinde AK PARTİ gidiyordu, biz kalsın istiyorduk, çok kötü oldu.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Devamla) - Gidenin arkasından konuşmak hiç âdetim değil fakat Sayın Pakdemirli herhâlde tarihe Türk tarımına kasteden kişi olarak geçecektir. Bütün eleştirilerimize rağmen keşke Ukrayna-Rusya krizi beklenmeseydi, Sayın Pakdemirli'nin son derece yanlış ve Türkiye'nin aleyhine olan politikalarına bu kadar sabredilmeseydi. Ukrayna-Rusya krizinde başımıza gelecek olan büyük problemler görülmeden keşke görevine son verilseydi ve bu politikaları sürdürmeseydi. Tabii, bu politikaları tek başına yapmadı. Bekir Pakdemirli, bu politikaları AK PARTİ'nin siyasi iradesini arkasına alarak yaptı. O yüzden sadece Bekir Pakdemirli'yi de günah keçisi olarak ilan etmeyelim.

Yeni Bakan Vahit Kirişçi Bey'e de başarılar dilerim.

Üzerinde söz aldığım maddeyle, uluslararası nükleer sorumluluk hukukunun temel ilkelerinde yer alan işletenin sorumluluğunun parasal miktar bakımından sınırlandırılması düzenleniyor. Maddenin (ç) bendiyle de transit geçişlerdeki sorumluluk miktarı belirleniyor. İYİ Parti olarak, Türkiye Cumhuriyet sınırları dâhilinde yapılacak transit geçişlere izin verilmemesi gerektiğini belirtiyoruz. Uluslararası standartlarda hukuki çerçeve ve güvenlik önlemleri oluşturulmadan nükleer maddelerin ülkemizden transit geçişleri kabul edilebilir değildir. Bu nedenle, maddeden (ç) bendi çıkarılmalı. Ayrıca, maddede bahsedilen parasal miktarlar neye göre belirlenmiştir, kriterler nedir bilmiyoruz; Genel Kurulda milletvekillerine anlatılmalı, burada bir belirsizlik bulunuyor. Üstelik radyasyon, maddede bahsedilen 70 ile 700 milyon euro arasında değişen parasal sorumluluktan çok daha fazla zarara yol açabilir. Nükleer kazalardan kaynaklanan riskler, kapsama alanlarının genişliği ve zararlarının uzun süre sonra ortaya çıkabilmesi nedeniyle başka bir tehditle karşılaştırılamayacak kadar ciddidir. İşletenin cezai sorumluluğunun nükleer bir kazadan etkilenenlerin oranına göre belirlenmesi daha uygun olacaktır. Belirsizliklerin giderilmesi ve maddenin yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Bu nedenlerden dolayı İYİ Parti olarak Komisyona verdiğimiz önergeyle, maddenin teklif metninden çıkarılmasını talep etmiştik fakat önergemiz Komisyonda kabul görmemiştir.

Değerli milletvekilleri, enerji sektörü ekonomiden çevreye, sanayiden tarıma, güvenlikten uluslararası ilişkilere kadar hemen hemen her alanı etkiliyor. Dünyadaki birçok ülke enerji bağımlılıklarının artması ve enerji güvenliklerindeki zayıflamanın nedeni olarak yanlış özelleştirme politikalarını görüyor, bu nedenle enerji sektöründeki stratejik kurumlarını tekrar kamu kontrolüne almaya başlıyor. Ülkemiz ise AK PARTİ iktidarında, enerji kaynaklarının çeşitliliğine rağmen, maalesef bağımlı enerji ithalatçısı bir ülke durumuna getirilmiş durumdadır; aynı tarımda olduğu gibi. Enerjide dışa bağımlılığı yüzde 74 oranına ulaşan ülkemiz enerji ithalatına yıllık 40 milyar dolar ödüyor. Ülkemiz ivedilikle bağımlılıktan kurtarılmalı, özellikle son dönemde Rusya'nın yayılmacı politikaları dikkate alınmalı, Rusya sahipliğiyle yapılan Akkuyu Nükleer Enerji Santrali millîleştirilmelidir.

2021 yılı Eylül ayında Enerji Bakanlığımızca açıklanan kurulu güç rakamlarına göre, ülkemizin doğal gaz, kömür, hidroelektrik santraller, rüzgâr, güneş, jeotermal, biyokütle ve diğer kaynaklarla birlikte kurulu gücü yaklaşık 100 bin megavat; tüketimimiz ise 56 bin megavat civarında. Enerjide dışa bağımlılığımızın en yüksek oranlara çıktığı AK PARTİ iktidarında, yüzde 50'ye yakın arz fazlasının olması enerji planlamasının hiç yapılmadığını ve milletimizin parasının heba edildiğini, millet menfaatine harcanmadığını gösteriyor. Ülkemizin zengin potansiyelinin olduğu güneş, rüzgâr, su gibi yenilenebilir enerji kaynakları kullanılmayı bekliyor ancak AK PARTİ iktidarı 22 milyar dolara yapılması öngörülen Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nden on beş yıl boyunca üretilecek enerjinin yarısına çok fahiş fiyatlardan satın alma garantisi vermeyi tercih etti. Üretilecek elektriğin kilovatsaati 12 ila 15 dolar sent civarında olacak. Üstelik Türkiye ile Rusya arasında 2010 yılında yapılan anlaşmaya göre santralin yapımı ve yirmi yıl boyunca işletmesi Rusya Nükleer Atom Kurumu Rosatom'a ait. Yirmi yılın ardından da Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nin en az yüzde 51'i Rosatom'da kalacak, yüzde 100'ü de kalabiliyor, yüzde 51'den daha az bir paya Rusya'nın razı olmadığı ifade ediliyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Devamla) - Teşekkür ederim.

Peki, bu durumda santralde yaşanacak olan sorunların önlenmesi için yapılması gerekli denetimlerde, olası müdahalelerde ülkemizin etkinliği nasıl sağlanacak? 2019 yılı Mayıs ayında santralde reaktörün oturacağı temelin bazı bölümlerinde çatlak oluştuğu iddia edilmişti ve yalanlanmadı. Oluşan çatlağın zeminden mi kullanılan malzemeden mi işçilikten mi kaynaklandığını biliyor muyuz? Tekrar etmeyeceğinden nasıl emin olabiliyoruz? Herhangi bir denetim faaliyetinde bulunmamıza izin veriliyor mu? Milletvekilleri dahi santrale giremiyor. Bu sorular cevap bulmalıdır.

Akkuyu Nükleer Santrali, bu yapısıyla ülkemiz için bir millî güvenlik sorunu hâline gelmiştir. 3 kez Rus işgaline uğramış bir şehrin, Erzurum Milletvekili olarak soruyorum: Memleketim Erzurum'un Aziziye Tabyaları'nda, Allahuekber Dağları'nda vatan topraklarımızı Rus işgalinden kurtardıktan yüz dört sene sonra Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nin bulunduğu 1.000 hektarlık alanı ve kıyı şeridini bu kanunla Rusya'ya mı tahsis ediyoruz; bunu bilmek istiyoruz, bu sorumuzun cevaplanmasını bekliyoruz.

Genel Kurulunuzu saygıyla selamlarım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)