GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:62
Tarih:04.03.2022

İYİ PARTİ GRUBU ADINA METİN ERGUN (Muğla) - İYİ Parti Grubu olarak verdiğimiz önerge üzerine söz almış bulunuyorum, bu vesileyle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Muhterem milletvekilleri, malumunuz olduğu üzere, bu hafta başında bir yönetmelik değişikliği yapıldı; kamuoyu vicdanını derinden yaralayan bu yönetmelik değişikliğiyle, zeytin ve zeytinlikler yeniden gündeme geldi.

Bu meselenin detaylarına değinmeden önce, müsaadenizle, zeytinin insanlığın ortak hafızasında ne ifade ettiğinden bahsetmek istiyorum. Bildiğiniz gibi, insanlık tarihinde zeytin ve zeytin ağacı kadar önem atfedilen başka bir ağaç yoktur. Zeytin, antik medeniyetlerin değer sistemlerinden başlayarak binlerce yıldır neredeyse tüm dinlerin ve kültürlerin kutsal saydığı bir ağaçtır. Zeytin ağacı, barışın ve bereketin sembolü olduğu gibi, aynı zamanda ölümsüzlüğün de simgesidir. Bu nedenle, Akdeniz medeniyetlerinde her zaman saygı duyulması ve korunması gereken bir bitki olarak görülmüştür. Açıkçası, sayısız nebatat arasında zeytin ağacının yeri birçok medeniyet ve kültürde benzersizdir ve çok kıymetlidir. Bizim yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'de de En'am, Nahl, Nur ve Tin surelerinde zeytinle ilgili toplam 6 ayet vardır. Diğer semavi dinler de zeytine aynı şekilde büyük önem atfetmişlerdir. Yine, benzer şekilde, kadim zamanlardan bu yana sanat ve edebiyatta da zeytinin ayrıcalıklı bir yeri vardır. Örneğin, İlyada Destanı'nda zeytinden "ölümsüzlük ağacı" olarak bahseden Antik Çağ'ın İyonyalı ozanı Homeros bir hikâyesini şöyle nakleder, bir gün bir zeytin ağacı Homeros'un kulağına şöyle fısıldamıştır: "Ben hem herkese aitim hem hiç kimseye ait değilim. Senden önce de vardım, senden sonra da burada olacağım." Homeros'un hikâyesine atıfla ben de zeytinlikler ne sadece bizim neslimize aittir ne de önceki nesle aittir; bizden önce de vardı, bizden sonra da olacaktır diyor ve iktidara zeytinliklerden elini çekme çağrısını yapıyorum.

Muhterem milletvekilleri, böylesine kutsal sayılan zeytin ağaçları ve zeytinlikler ülkemizde yıllardan beri rant ve talan tehdidi altındadır, sebebi de maalesef iktidarın ekonomik tercihleridir. Çünkü mevcut iktidar "Zeytin mi, rant mı, talan mı?" sorusuna her zaman "Rant ve talan." diye cevap vermiştir. İktidar, bu hafta başında yaptığı hukuka aykırı bir yönetmelik değişikliğiyle bir kez daha tercihinin bu olduğunu göstermiştir. İktidar, fosil yakıtlara dayalı, verimsiz enerji santrallerini yaşatmak için zeytinlikleri feda etmiştir. Anayasa'nın ve kanunların koruması altında olan zeytinlikleri belirsiz bir kamu yararı gerekçesiyle madencilik faaliyetlerine açmıştır. Üstelik, bunu da hukukun temel prensiplerine ve normlar hiyerarşisine aykırı bir şekilde yapmıştır. Bu hususta, İYİ Parti olarak zeytinliklerimizin rant için yok edilmesine kayıtsız kalmayacağımızın bilinmesi gerekir çünkü zeytinlikleri korumak bizim gelecek nesillere karşı bir sorumluluğumuzdur.

Muhterem milletvekilleri, ülkemizde zeytinciliğin maruz kaldığı tehdit ve sıkıntılar sadece rant ve talan siyasetinden ibaret değildir, zeytincilik ve zeytinyağı sektörü artan girdi maliyetlerinin altında ezilmektedir; gübre, akaryakıt, sulama ve budama gibi kalemlere gelen fahiş zamlar üreticileri perişan etmiş durumdadır. Tüm bu girdi maliyetlerini bir nebze olsun hafifletmek için zeytinciliğe yönelik destek ve sübvansiyonların artırılması gerekmektedir. Zeytin ve zeytinyağı kalitesinin artırılması ve markalaşma için de ciddi bir zeytin politikasına ihtiyacımız vardır.

Konuşmama son verirken iktidara bir kez daha "zeytinlikleri madenciliğe açan yönetmeliğin iptal edilmesi" çağrısı yapıyor, her birinizden önergemize destek olmanızı talep ediyorum.

Yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)