GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:63
Tarih:05.03.2022

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Öncelikle...

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Murat Emir'in cevaplayacağınız sorusu vardı, onu da değerlendirirseniz.

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Doğrudur Sayın Başkanım, cevaplayacağım, cevapsız bir şey kalmayacak. İsterseniz önce ondan başlayayım.

Değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlar; bu yaptığım açıklama çalışılmış, hukukçularımızın görüşleriyle yoğrulmuş bir hukuki mütalaa. Dolayısıyla kolektif bir çalışma, kişisel bir görüşten ziyade kolektif bir mütalaa olarak algılarsanız memnun olurum.

Kanun teklifinin 24'üncü maddesinde düzenlenen "cezai yaptırımlar" maddesinde yer alan "işleten" ifadesine ilişkin bu ifadenin tüzel kişileri ifade ettiği ve bu açıdan teklif metninde hata olduğu yönündeki iddiaya ilişkin açıklamadır.

Değerli arkadaşlar, Genel Kurulda görüşülmekte olan kanun teklifi...

MURAT EMİR (Ankara) - Açıklama yapmadınız ama Sayın Başkan.

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Müsaade edin, açıklıyorum.

...Nükleer Düzenleme Kurumunun yetki ve sorumlulukları ile nükleer faaliyetlere yönelik ceza hükümleri ve nükleer hadiselerden kaynaklanan nükleer zararlar hakkındaki hukuki sorumluluğu düzenlemektedir. Bu anlamda kanun iki ayrı hususu bir arada düzenlemektedir. Şimdi açıklıyorum onları. Bu durum, kanunun "Tanımlar" kenar başlıklı 2'nci maddesinde de ifade edilmektedir değerli arkadaşlar. Tanımlar maddesi 2 fıkradan müteşekkil olup (2)'nci fıkrada "Beşinci Bölümün uygulanmasında; Paris Sözleşmesinde yer almakla birlikte bu Kanunda yer almayan tanımlar için Paris Sözleşmesinde yer alan tanımlar geçerlidir." hükmü yer almaktadır. Bu yönüyle aslında beşinci bölüm bakımından farklı bir hukuki rejim oluşturulmaktadır. "İşleten" kavramı görüşülmekte olan kanun teklifinde tanımlanmamış, bu kavram yerine yalnızca bir nükleer tesis işletilmesi faaliyetini değil, radyasyon kaynaklarının üretilmesi, kullanılması, bulundurulması, bakım ve onarımı ile radyoaktif kaynakların ihracatı, ithalatı ve taşınması faaliyetleri teklifin 2'nci maddesinin (1)'inci fıkrasının (r) bendinde yer alan tanımına göre, radyasyon uygulamalarını yerine getirenleri de kapsayacak şekilde yetkilendirilen kişi kavramı tanımlanmıştır. "İşleten" kavramı için ise münhasıran kanun teklifinin 12 ila 20'nci maddelerini içeren "Nükleer Zararlara İlişkin Hukuki Sorumluluk" başlıklı beşinci bölümüne şamil olmak üzere Paris Sözleşmesi'ndeki "işleten" tanımının geçerli olacağı belirtilmiştir. Paris Sözleşmesi'nde "işleten" tanımı "Bir nükleer tesis ile ilgili olarak 'işleten' tabirinden maksat salahiyetli resmî makamca o nükleer tesisin işleteni olarak seçilmiş ve tanınmış kimsedir." şeklinde ifade edilmiş ve tanımlanmıştır. Dolayısıyla teklifin sekizinci bölümünde yer alan ceza hükümlerine ilişkin 24'üncü maddesindeki "işleten" tabirinden Paris Sözleşmesi'nde tanımı yapılan "işleten" tabirinin anlaşılmaması gerekmektedir.

Teklifin "Genel ilkeler" başlıklı 3'üncü maddesinde ise "Nükleer enerji ve nükleer maddelerle ilgili herhangi bir faaliyeti yürütecek gerçek veya tüzel kişiler Türkiye Cumhuriyeti'nin taraf olduğu nükleer güvence ile ilgili uluslararası anlaşma ve sözleşmelere uymakla yükümlüdür." hükmünü havi olup yine teklifin 4'üncü maddesinde bu kanun kapsamında faaliyet göstermek isteyen gerçek veya tüzel kişilerin Kuruma başvurmak zorunda olduğu, Kurumdan yalnızca Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının veyahut Türkiye Cumhuriyeti mevzuatına göre kurulmuş tüzel kişilerin lisans alabileceği hüküm altına alınmıştır.

Dolayısıyla değerli arkadaşlar, teklifin "Ceza hükümleri" kenar başlıklı 24'üncü maddesi yukarıda belirtildiği üzere teklifin sekizinci bölümünde yer almakta olup ilgili maddede yer alan nükleer tesis, radyasyon tesisi veya radyoaktif atık tesisini geçerli bir lisansa sahip olmaksızın işletenlerin dört yıldan sekiz yıla kadar hapis ve beş bin gün adli para cezası ile cezalandırılmasına yönelik hüküm içerisinde geçen "işletenler" ifadesi kanunun 12'nci maddesinde belirtilen manada teknik bir kavramı ifade etmemektedir. Esasen, söz konusu hükümde tanımlanan suçun faili "geçerli bir lisansa sahip olmaksızın işletenler" olarak gösterilmiştir. Yani burada geçen "işletenler" ifadesi "kurumdan lisans alan ve işleten" kavramıyla tanımlanmış tüzel kişi değildir. Dolayısıyla "24'üncü maddede geçen 'işletenler' ibaresinden beşinci bölüm içindeki 12'nci maddede ifade edilen ve 'işleten' kavramıyla nitelendirilen 'lisanslı kişiler' kastedilir." şeklindeki yorum, ulaşılması gerçekten mümkün olmayan bir yorumdur.

Özetle, 12'nci maddede olan "işleten" ibaresi teknik bir kavram olup Paris Sözleşmesi kapsamında ve kanunun beşinci bölümünün hükümleri muhteviyatında kullanılmaktadır ve bir nükleer tesisi, radyoaktif atık tesisini kurumdan lisans ve izin almak suretiyle işletmek üzere yetkilendirilmiş tüzel kişiyi ifade etmektedir. 24'üncü maddede ifade edilen "işletenler" ifadesi ise teknik bir kavram olmayıp yani 24'üncü madde teknik bir madde olmayıp genel manada bir işletmeyi işleten kişi veya kişileri ifade etmektedir. Örneğin "Herhangi bir işletmeyi ben işletiyorum." ifadesindeki manada kullanılmıştır. Dolayısıyla, 24'üncü maddede belirtilen "işletenler" ifadesi, gerçek kişi veya kişileri kapsayan ve tüzel kişileri de kapsayabilecek nitelikte bir ifadedir. Değerli arkadaşlar, burada bunu sizlere de takdim edeceğim, bir çelişki ve bir yanlışlık söz konusu değildir. Bu açıklamayı da sizlere takdim edeceğim.

Diğer taraftan, değerli arkadaşlar, bertarafla ilgili, önceki gün bir müzakere ya da konuşma geçti. Onunla ilgili de bir açıklama yapmak istiyorum Değerli Başkanım.

Radyoaktif atıkların bertarafı, bu atıkların halk, çevre ve gelecek nesiller için risk oluşturmayacak şekilde işlenmesi, hacimlerinin küçültülmesi, zırhlanması, paketlenmesi, etiketlenmesi ve zararsız hâle getirilerek yüzey, orta seviye veya derin jeolojik bertaraf tesislerinde toplanmayı ifade ediyor. Yani bertarafın yok edilme anlamını değil, bir depolanmayı ifade ettiğini söylüyoruz. Bu yüzden ne konuştuğumuzu, bertaraftan neyi ifade ettiğimizi de bilerek konuşuyoruz, bunu Genel Kurulla özellikle paylaşmak istedim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Bir husus daha var Başkanım, müsaade eder misiniz.

BAŞKAN - Buyurun.

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKANI ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Özellikle "Kaç tane mühendis çalışıyor?" sorusu vardı. Değerli arkadaşlar, toplam mühendis sayımız 3.235 kişi; bunlardan 779'u saha mühendisi, 301 kişisi ofis mühendisi ve 155 yönetici mühendis var ve şu anda 209 Türk mühendisi tesiste çalışıyor yani nükleer mühendisimiz Akkuyu Nükleer'de çalışıyor. O yüzden şu an itibarıyla elde ettiğimiz ya da yapmış olduğumuz çalışmalarda bir kapasite geliştirme, insan kaynağı geliştirme ve teknolojiyi öğrenme... Önümüzdeki dönemde muhtemel yapılarda kendi kapasitemizle ve mühendislerimizle inşa etmeye doğru bir kapasite geliştirme yapıyoruz.

Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.