GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:63
Tarih:05.03.2022

OYA ERSOY (İstanbul) - Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Dün, İklim Adaleti Koalisyonu Kadıköy'deydi, Kadıköy'den size seslendi ama sizler yandaş medya yazmadığı için göremediniz diye buradan dün Kadıköy'de okunan basın bildirisini bir kez de ben okumak istiyorum: "Zeytinime dokunma! Özel bir yasayla korunan zeytinlikler, dikkatler kapımızdaki savaşa çevrilmişken alelacele yapılan bir yönetmelik değişikliğiyle enerji ve maden projelerine açılıyor, sermayenin hizmetine veriliyor. İktidar, enerji ve maden şirketlerinin yıllardır süren yoğun baskıları sonucunda zeytinliklerimizi enerji ve maden projelerine, kömüre feda ediyor.

1939'da kabul edilmiş bulunan ve bugüne kadar zeytinlikler için bir kalkan olan 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun'u değiştirmeyi başaramayan şirketler, bu kez de Maden Yönetmeliği'nin 115'inci maddesine ek fıkra koydurarak zeytinlik alanlarımızın madencilik çalışmaları için kullanılmasını sağlamak, böylece yıllardır göz koydukları zeytinlikleri ele geçirmek istiyor.

Kamunun açık ve net zararına olacak bu yönetmelik değişikliğinin gerekçesi de kamu yararı. Gerçekte kimin yararı? Söz konusu değişikliğe göre, ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda 'zeytinlik' olarak kayıtlı olan alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerinin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda, madencilik faaliyeti yürütecek kişinin faaliyetinin bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hâle getireceğini taahhüt etmesi şartı getiriliyor. Bunun mümkün olmadığını bu ülkede yaşayan yaşlı, genç herkes bilir. Kutsal zeytin yoksulun ağacıdır, köylünün, çiftçinin geçim kaynağıdır. Köylüler zeytin geliriyle çocuklarını okutur, evlendirir. Ülkemizdeki yüz binlerce çiftçinin yaşamı yalnızca zeytine bağlıdır. Bir zeytin ağacının büyümesi yıllar almaktadır, yok edilen zeytinliklerin kısa sürede yerine getirilmesi mümkün değildir. Savunulabilir ve haklı hiçbir yanı olmayan bu yönetmelikte ağaçların nakledileceğinin belirtilmesi ve Bakanlık tarafından 'Zeytinlikler kesilmeyecek, nakledilecek.' şeklinde yapılan açıklamalar inandırıcılıktan yoksundur ve kabul edilemez. Ayrıca, asırlık zeytinliklerimizin nakledilmesine razı da değiliz, dokunmayın yeter. Zeytinliklerin ölüm fermanı olacak olan bu değişiklik asla kabul edilemez. Kutsal ve ölümsüz zeytin ağacı, kömüre, taş ocaklarına, madenlere kurban edilemez. Zeytinliklerin tahribi, aynı zamanda tarımsal ekosistemlerin, su havzalarının da tahribi demektir. Bu yönetmelik, ayrıca, ekolojik tahribata da yol açacaktır. 78 bileşenden oluşan İklim Adaleti Koalisyonu olarak tüm ekoloji örgütlerini, sektör örgütlerini, emek ve demokrasi güçlerini ve demokratik kitle örgütlerini söz konusu yönetmelik değişikliğine karşı ortak olarak mücadele etmeye, söz konusu yönetmelik değişikliğine karşı ortak davalar açmaya, yönetmeliğin iptali için yığınsal dava açmaya çağırıyoruz. İklim Adaleti Koalisyonu."

Evet, dün Kadıköy'de bu bildiri okundu ama sadece Kadıköy'de değil, Akhisar'da, Aydın'da, Çanakkale'de, Balıkesir Burhaniye'de ekoloji örgütleri, ekoloji platformları, çevre platformları hep birlikte seslendi. Yine, bugün İstanbul'da Kuzey Ormanları Savunması size seslendi, "190 milyon ağacımızı tek tek savunacağız." dedi.

Siz bu hafta bir gaza bastınız. Evet, Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi burada, 1 Mart itibarıyla zeytinlikleri katledecek bir yönetmeliği geçirdiniz. Dün de yine bir gece yarısı kararnamesi, yönetmeliğiyle kesin koruma altındaki sit alanlarını da turizm tesisi, enerji yatırımı, iskele yapımı vesaire yapılaşmalara açtınız. Bu düzenlemelerin hepsi belli ki adrese teslim düzenlemeler.

Ve bir kez daha hep birlikte, sadece biz burada değil, meydanlarda size sesini duyurmaya çalışan bütün ekoloji hareketi adına uyarıyoruz: Ekokırım suçu işleyenlerin hepsinden hesap soracağız. (HDP sıralarından alkışlar)