GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:63
Tarih:05.03.2022

BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Büyük şair Nazım Hikmet "Yaşamaya Dair" şiirinde der ki: "Yani öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı/Yetmişinde bile, mesela, zeytin ağacı dikeceksin." Bu topraklarda, yüzyıllar boyunca dalı barışın simgesi; meyvesi, gövdesi, yaprağı, yağıyla var eden ve var olan zeytin ağaçları hiçbir dönemde bu kadar zulme uğramadı.

AK PARTİ döneminde "Bu da olmaz." dediğimiz her şey maalesef oluyor. Yirmi yıldır ülkemizin doğası; enerji, maden, HES ve JES'ler derken geri dönüşü olmayan bir şekilde yok ediliyor. İktidar tarafından 1 Mart günü bu yok etme çabalarına bir yenisi daha eklendi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının Maden Yönetmeliği'nde yaptığı değişiklikle zeytinlik alanlar madencilik faaliyetlerine açıldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, zeytincilik sahalarıyla ilgili karar veren bir kurum hâline getirilirken; görevi zeytinciliği korumak, zeytin üretimini artırmak olan Tarım ve Orman Bakanlığı ise zeytinciliğin yok edilmesine aracılık yapan bir Bakanlık hâline geldi.

Değerli milletvekilleri, mevcudu dahi koruyamayan iktidar, bu kararla zeytinliklerimizin yok edilmesine onay vermiş oldu. Zeytinin ana vatanı Ege'de Manisa, Denizli, Muğla ve Aydın'da jeotermal enerji santralleri nedeniyle tarımsal alanlar zaten büyük bir tehlike içinde. Şimdi ise zeytin alanlarımız yok edilerek karbon salımını artıracak kömür ve fosil yakıtlarına dayalı termik santraller kurulmak isteniyor. AK PARTİ, iktidara geldiği 2002'den beri bunu deniyor. Daha önce 7 kez bu talan gündeme getirildi ve reddedildi. Şimdi, bir yönetmelikle bir kez daha getiriliyor. Bu düzenleme Toprak Kanunu'na, zeytin ağacı koruma yasasına ve Anayasa'ya aykırıdır, suistimale de çok açıktır.

Değerli milletvekilleri, günlerdir birçok ilde, Muğla, Manisa, Aydın, İzmir ve İstanbul'da doğasını seven, geleceğini korumak isteyen ve geçim kaynaklarının derdine düşen binlerce kişi, bu yönetmeliğe karşı seslerini yükseltiyor. (CHP sıralarından alkışlar) Bizler geçtiğimiz yıllarda Soma Yırca'da havamıza, suyumuza, toprağımıza, zeytinliklerimize nasıl sahip çıktıysak bugün de Türkiye'de zeytinliklerimize sahip çıkacağız. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bu nedenle, yönetmeliğin derhâl geri çekilmesini istiyoruz. İktidarın toprağa, doğaya ve ağaca olan düşmanlığına karşın bizler, tek bir zeytin ağacını bile ranta ve talana kurban ettirmeyeceğiz. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)

Değerli milletvekilleri, Vahit Kirişci, AK PARTİ hükûmetlerinin 6'ncı Tarım ve Orman Bakanı olarak görevine başladı. 5 Tarım Bakanı değişti, AK PARTİ'nin tarım politikaları maalesef değişmedi. Birisi "Arazi toplulaştırması" dedi, paraları hafriyata döktü; diğeri "canlı hayvan ithalatı" dedi, milyarlarca lirayı çarçur etti; bir diğeri "Paramız var ki ithal ediyoruz." dedi, çiftçiyi, üreticiyi bitirdi. Sonuç olarak, iktidar, ithalatı önceleyen politikaları ve öngörüsüzlüğüyle tarımı, hayvancılığı ve çiftçiyi maalesef bitirdi.

İktidara sesleniyoruz: Şekeri özelleştirdiniz, gübreyi özelleştirdiniz, yemi özelleştirdiniz, ülkede satılmadık yer bırakmadınız; elimizde müdahale ve mücadele edeceğimiz hiçbir şey maalesef kalmadı. Çiftçimizin, yetiştiricimizin hâli perişan ve günden güne daha da kötüye gidiyor. Mazota her gün zam geliyor. Gübreye gelen zamlar nedeniyle çiftçimiz, gübresiz ekim yapmak zorunda kalıyor. Elektrik fiyatlarındaki artış nedeniyle bu sene kimse tarlasını sulayamayacak; ilacı, işçisi, faizi derken çiftçimiz maalesef üretemeyecek. Bakanın değişmesi daha önceki Bakanlarda olduğu gibi hiçbir işe yaramayacak. Çiftçi yine destek göremeyecek, nefes alamayacak ama emin olun ki iktidarınızın gidişi çiftçilerin elinden olacak.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)