| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 64 |
| Tarih: | 08.03.2022 |
HDP GRUBU ADINA NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizde gıda fiyatları almış başını gidiyor. Her gün yeni bir zamla uyanan halklarımız bu fiyat artışları karşısında çaresiz bir durumda ve asgari beslenme olanaklarından yoksun bırakılmış. Biz, HDP olarak defalarca bu kürsüde şunu söyledik: Bu iktidar ülkeyi bir an önce bu ithalat sarmalından kurtararak, tarımsal üretimi artırarak gıda güvencesi, gıda güvenliği ve gıda egemenliği ilkelerini esas alan bir politikaya geri dönmelidir uyarısını yaptık. Biz, ülkenin üretime dayalı bir tarım politikasına ihtiyacı olduğunu defalarca bu kürsüde dile getirdik. Bir de dünyada Covid-19 salgınıyla birlikte ülkelerin tarım alanında kendi kendine yeterli olmasının önemini ve üretim odaklı politikaların aciliyetini hayatın kendisi, bize bir defa daha ilan etmiş oldu.
Bölgede ve dünyada hegemonya savaşlarının ve çatışmaların yoğun yaşandığı bir tarihsel süreçte ülkemizde gıda fiyatları giderek artmaktadır. Bu artışın dışsal ve içsel sebepleri vardır. Covid-19 pandemisi, küresel iklim değişikliği ve kuraklık, petrol fiyatlarında jeopolitik risklerin artışına bağlı olarak görülen artış. Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de gıda enflasyonunu artırmaktadır. Ülkemizde son bir yılda zaten bir gıda enflasyonu vardı. Bu iki ülkenin savaşıyla birlikte ithalata dayalı gıda kalemlerinde ithalatçı stokçuların aç gözlülüğü de eklenince yağ kuyrukları gibi unda ve başka gıda kalemlerinde kuyrukların olması ihtimal dâhilindedir.
Önümüzdeki dönemde buğdayın ton fiyatının 500 dolara doğru tırmanması un ve dolayısıyla ekmek kıtlığını da beraberinde getirecektir. İktidarın kendi çiftçisinden sezon başında tonunu 2.250 TL'den aldığı buğdayı dışardan 2 katına yakın bir fiyatla alması yukarıdaki sözlerimizi kanıtlayan ibretlik bir durumdur.
Türkiye'de iktidarın yanlış ekonomi ve tarım politikasından kaynaklı genel olarak ekonominin bütün alanlarında kriz olmakla birlikte enerji ve gıda alanında izlenen politika sonucu ne yazık ki ülke büyük çöküşün girdabına girmiştir. Bütün dünya yenilenebilir yeşil enerji politikalarını üretme sürecine girerken Türkiye, maalesef büyük tehlike arz eden ve ekosisteme onarılamaz bir zarar veren nükleer enerji santrallerini inşa etmektedir. Zeytin ağaçlarının kesilmesi, nükleer enerji santralleri inşası politikası büyük bir trajedidir. Enerji, gıda ve küresel iklim değişikliği, küresel ısınmanın iç içe geçtiği bir dönemde sağlık ve güvenilir gıda temini, gıda egemenliği ilkesi bir zorunluluktur. Türkiye'de gıda krizinin çözülmesinin tek yolu gıda güvencesini ve gıda egemenliğini temel alan politikaların hayata geçirilmesidir. Bu amaçla, biz HDP olarak bir Meclis araştırması komisyonunun kurulması elzemdir diyoruz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)