GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:65
Tarih:09.03.2022

HDP GRUBU ADINA EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Kamudan ihale alan şirketlerin durumu kötü yani hepimiz biliyoruz; zaten başka türlü olma ihtimali de yok. Neden yok? Çünkü genel olarak bu ihaleler verilirken pandemi gibi bir mesele, Ukrayna savaşı gibi bir mesele dikkate alınarak verilmedi, dolayısıyla da bu türden hesaba katılması zor olan hadiseler sonucunda, efendim, maliyetler arttı ve dolayısıyla da fiyatlar arttı vesaire. Dolayısıyla da yani kamudan ihale yoluyla iş almış olan şirketlerin durumları parlak değil. Dolayısıyla da bu konu araştırılması gereken bir konu. Sadece inşaat sektöründen söz etmek doğru da değil çünkü kamu ile özel sektör arasındaki ilişkiler esasında kamunun dışında da birçok sektörü kapsar. Dolayısıyla da bu araştırma önergesi isabetli bir önerge ve bu çerçevede bir araştırma komisyonu kurulmasında büyük yarar var gibi geliyor bana.

Efendim, konunun bir başka önemli tarafı şudur: Kamu ve özel sektör arasındaki ilişkiler. Türkiye'de en azından, kamu, sermaye birikim aracı olarak işlev görür yani şunu kastediyorum: Kamu ihaleleri çerçevesinde özel kesimde sermaye birikimi sağlanır; işte, ne bileyim, on dokuz yılda 190 defa Kamu İhale Kanunu'nun değişmiş olması esasında bunu yansıtıyor ama bunun da ötesinde ihalelerin çoğunun, özellikle büyük ihalelerin çoğunun davet usulüyle yapılabiliyor olmuş olması da bence bunu açıkça ortaya koyuyor.

Şimdi, bu da bu araştırma önergesi içinde ele alınması gereken bir mesele yani diyebiliriz ki, işte, inşaat sektöründe ihale almış olan 40 bin şirketten bahsediliyor, hadi bunlar o kadar önemli olmayabilir ama değerli arkadaşlar, Türkiye'nin oligarkları da bu süreçte ortaya çıkmıştır. Yani bugün itibarıyla "5'li çete" falan diye konuşuyoruz ama aslında "5'li çete" derken yani 5 kişiden ya da 5 şirketten oluşan bir durumdan söz etmememiz lazım; o, bir sembol. Peki, arkasında ne var? Arkasında, arkadaşlar, şu var: Tıpkı Rusya'da olduğu gibi -nasıl ki Rusya'da- efendim, düzen değişirken oligarklar ortaya çıktıysa Türkiye'de de Adalet ve Kalkınma Partisinin yönetiminin belli bir noktasından sonra, efendim, Türkiyeli oligarklar oluşmuştur ve oluşmaktadır da. Dolayısıyla da bu araştırma önergesi eğer konuşulacaksa bunun da dikkate alınmasında büyük bir yarar var çünkü gerçekten de bu mesele Türkiye'nin gelişme süreciyle de çok yakından ilgili.

Yani çok vaktim kalmadı, galiba bir dakika vereceksiniz Sayın Başkan, teşekkür ederim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, bakın, 1960'tan itibaren Türkiye'de uygulanan sistem, Türkiye'yi 1980'li yıllarda 70 sente muhtaç bir ülke hâline getirdi ve bu modelin içinde en önemli unsurlardan bir tanesi de KİT sistemiydi, KİT'lerdi ve siyaset, o dönemde KİT'leri kullanarak sermaye birikimi yarattı. Yani bugün itibarıyla Koç, Sabancı vesaire diye sayıyoruz ya o dönemin sermaye gruplarını ama emin olun, o dönemin sermaye gruplarını oluşturan sürecin başında da kamu var idi çünkü siyasetçiler kamuyu, özel sektörün sermaye birikimini sağlamak için kullanıyor, özel sektör de doğrusunu isterseniz siyasetçilere fazla dokunmamayı tercih ediyor, onları destekliyor.

Hepinize saygılar sunuyorum. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)