| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 66 |
| Tarih: | 15.03.2022 |
CHP GRUBU ADINA FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Tabii, 14 Martla ilgili, sağlık çalışanlarının haklarıyla ilgili bir konuşma yapmak üzere huzurlarınızdayım.
AKP iktidarı sayesinde, 14 Martlar, Tıp Bayramı olmanın ötesinde artık sağlık sorunlarını konuştuğumuz günlere dönüştü.
Tarihsel sürecine baktığımız zaman -bakın, bugünkü açılışta Çanakkale'yle ilgili konuşmalar yapıldı, oturduğum yerden şöyle hafızamda canlandırdım- Çanakkale Savaşı'na tam 765 Tıbbiyeli katıldı ve 346'sı şehit oldu 1915 yılında. 1921 yılında, altı yıl sonra hiç 1'inci sınıf öğrencisi dahi kalmadığı için -çünkü Çanakkale Savaşı'nda, 1915 yılında tıp fakültesine giren tüm öğrenciler şehit olmuştu- 1 kişi bile mezun veremedi. Tıbbiyeli bu gelenekten geliyor. AKP iktidarında sizler... Sayın Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın yazdığı mektup üzerinden söylüyorum, "Hocasından öğrencisine kadar hekimin saygınlığının azaldığını ifade ediyorlar." diyor Sayın Koca. Peki, ben buradan sormak istiyorum: Hekimin saygınlığını azaltan kim? Hangi iktidar azalttı? Hekime "Varsın gitsinler." diyen Genel Başkanınızdan, şu anda Sağlık Komisyonu Başkanı olan ve iktidarınızın ilk dönem Bakanlığını yapan Sayın Recep Akdağ'dan şu anki Bakanınıza kadar hepiniz hekimlerin saygınlığını yerle bir ettiniz. Sayın Koca konuşmasında diyor ki: "Altın yere düştüğü zaman değeri azalmaz, elmas tozlandığı zaman ışıltısından kaybetmez." Altını yere düşüren kim? Bu mesleğin ışıltısını söndüren kim? Sizsiniz. Evet, Sayın Grup Başkan Vekili de burada olsa ona da -AKP Grup Başkan Vekiline- hitaben söyleyeceğim. Bakınız, sağlıkla ilgili bu kadar çok sıkıntı yaşıyoruz; hastalar randevu alamıyor, tetkik yaptıramıyor, ameliyat olamıyor; pandemi sanki bu ülkede yokmuş gibi, sağlık çalışanlarının özlük haklarıyla ilgili sıkıntılar yokmuş gibi Sağlık Komisyonu da ortada yok, tam dört yüz seksen üç gündür Sağlık Komisyonu toplanmıyor. Türkiye Büyük Millet Meclisini, AKP sıralarını ilgilendirmiyor mu bu sağlıkla ilgili sorunlar?
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Buradayız burada.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Şimdi, birazdan çıkacaksınız "Şehir hastanesini şöyle yaptık böyle yaptık." diyeceksiniz, maliyeti tam 8 kat.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Şehir hastanesine laf yok.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Şehir hastanelerinde yandaşlarınıza verdiğiniz paraları, verdiğiniz hizmetleri sağlık çalışanlarına verseydiniz şimdi sağlık hizmetleri çok daha iyi bir noktada olurdu.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Başka bir şey bilmez misiniz, paradan başka bir şey bilmez misiniz? Hizmet var, hizmet.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Ne diyerek geldiniz, "sağlıkta dönüşüm" dediniz. Sağlıkta dönüşüm, oldu şu anda sağlıkta çöküş. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen Sayın Şahin.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Sizlerin de telefonu çalıyor.
NİLGÜN ÖK (Denizli) - Parmağını indir, parmağını indir.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Şehir hastanelerinin hizmetini kapatamazsınız.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - "Sabahtan akşama kadar hastaneden randevu alamıyoruz, ameliyat olamıyoruz, tıbbi malzeme bulamıyoruz." diye sizlerin telefonları da çalıyor. Evet, hepiniz özel hastane patronusunuz İsmail Bey gibi. Tabii, size dokunmuyor bu. Tabii, o yüzden böyle ön sıraya gelip laf atıyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar)
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Her zaman dokunur, her zaman.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - "Sağlıkta Dönüşüm Programı" dediğiniz sistem, özünde sağlığı ticarileştiren, vatandaşın almış olduğu sağlık hizmeti üzerinden yandaş şirketlerinize para kazandıran bir sistemdir ve gelinen nokta da çöküş noktasıdır, çöküş noktasıdır. Evet, şu anda o yüzden sağlık çalışanları grevde.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Alnı açık yüzü ak, hizmete en iyi şekilde devam edeceğiz.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Son sözüm de şu olacak: Aynen sizin yöneticileriniz de sizin gibi. Benim kendi ilçem Bandırma'da başhekim tutup da hekimine "Şunu paketleyin." diye bir hitapta bulunabiliyor; bakın, sizin sayenizde.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Hangi cesaretle böyle konuşabiliyor? Hekimler paketlenemez bu ülkede, hekimleri paketleyecek bir güç daha yok bu ülkede.
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Şahin.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Çünkü hekimler cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Kuvayıtıbbiye olarak hizmet etmişlerdir.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Hekimlere saygımız sonsuz.
BAŞKAN - İsmail Bey, lütfen... Rica ediyorum İsmail Bey.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Kimsenin onları paketlemeye gücü yok, sizler paketleneceksiniz.
Saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)