| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 66 |
| Tarih: | 15.03.2022 |
HDP GRUBU ADINA OYA ERSOY (İstanbul) - Sayın Başkan, öncelikle, ülkenin dört bir yanında emeğine, tıbbi etik ilkelerine, halk sağlığını önceleyen etik ilkelerine sahip çıkan ve halkın sağlık hakkına sahip çıkan bütün sağlık çalışanlarını sevgiyle saygıyla selamlamak istiyorum.
Salgının ilk günlerinden itibaren bütün sorumluluğu halkın sırtına yüklediniz ama mücadeleyi de sağlık emekçilerinin sırtına yüklediniz ve "Tükendik." çığlığına asla kulak vermediniz; yüzlercesi hayat kurtarmak için hayatından olmuşken Covid-19'u meslek hastalığı olarak kabul etmediniz. Hemen her gün sağlık emekçilerine yönelik saldırılar yaşanırken TTB'nin 2011 yılında hazırladığı sağlıkta şiddet yasasını hâlâ çıkarmadınız, bugün de üstüne üstlük memleketten kovmaya kalkıyorsunuz. Amacınız ne biliyor musunuz? Amacınız, hekimleri hedef hâline getirmek ve bunun da gerçek nedeni, aslında yıllardır o uygulamaya çalıştığınız sağlıkta piyasalaştırma programına en büyük engel olarak onları görmeniz. Evet, iyi ki direndiler, iyi ki varlar ve onlar sayesinde biz, pandemi koşullarında, gerçekten, piyasalaştırma politikalarınıza rağmen hâlâ korunan bir sağlık yapısıyla bu pandemiyi karşıladık ve o sayede de yaşıyoruz. Evet, onlar sayesinde hepimiz ayaktayız.
Ne istiyor peki sağlık emekçileri? Halk sağlığını önceleyen sağlık sistemi istiyor, gelecek kaygısı olmadan bilimsel ve etik kurallara uygun, bu ilkeler eşliğinde hekimlik yapmak istiyor yani kendileri için iş, gelir, can güvencesi ve mesleki bağımsızlık istiyor; yurttaşlar için katkı, katılım payı olmaksızın, eşit, nitelikli, parasız sağlık hizmeti istiyor ve bu taleplere kulak asmayan iktidar, hekimleri hedef hâline getiriyor. İşte, bu hedef göstermenin en somut hâlini biz dün 14 Mart Tıp Bayramı'nda Taksim'de yaşadık. Taksim'de İstanbul Tabip Odası üyelerine uygulanan polis şiddeti bu hedef göstermenin en somut hâlidir. Ne diyor sağlık emekçileri? Dün engellenmeseydi ne okuyacaklardı biliyor musunuz? "Toplum sağlığını korumak bir yana, daha da riske atan bu sağlık sisteminin yürütücüleri ne bizim emeğimizi ne toplumun sağlığını umursamaktadır ancak iş özel sağlık işletmelerini ve zenginleri korumaya gelince ise hiçbir sınır tanımamaktadır. Salgın döneminde dahi bu anlayıştan vazgeçmemişlerdir ve yüz binlerce insanımız, yüzlerce hekim, sağlık çalışanı yaşamını yitirirken onlar, sağlık sisteminin, şehir hastanelerinin güzellemeleriyle günlerini geçirmiş; bunca emek ve fedakârlığımıza rağmen bir de bizlere 'Gidiyorlarsa gitsinler.' demişlerdir."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
OYA ERSOY (Devamla) - "Salgının en zor günlerinde, bilimsel olmayan salgın yönetiminize rağmen biz tüm fedakârlığımızla buradaydık, önceden de olduğu gibi yarın da burada olacağız. Bu memleket bizim, hiçbir yere çekip gitmiyoruz, hakkımız olanı sizden çekip alacağız." diyor sağlık emekçileri.
Evet, sağlık emekçilerinin bütün talepleri bizim de taleplerimizdir, sözleri sözlerimizdir. Bu memleket kimsenin mülkü değildir ve bu halk da tebaa değildir. Biz hep birlikte direnerek halkın olan her şeyi halka iade edeceğiz.
Saygılarımla. (HDP sıralarından alkışlar)