GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:67
Tarih:16.03.2022

İYİ PARTİ GRUBU ADINA MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aziz milletimizi ve Genel Kurulumuzu saygıyla selamlarım.

Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi, Türkiye öncülüğünde İstanbul'da imzalandığı için "İstanbul Sözleşmesi" olarak anılıyor. Sözleşme, kadına yönelik şiddetin "insan hakkı ihlali" olarak sayılması ve şiddetle mücadele için kurumsal mekanizma öngörmesi bakımından çok önemli. AK PARTİ Hükûmetinin imkânı olmasına rağmen şerh ve şart koymadan ilk imza sahibi olduğu İstanbul Sözleşmesi'nin şiddeti sona erdirme ve ayrımcılığı sonlandırma konularında sosyal boyutu bulunuyor. İstanbul Sözleşmesi, aynı zamanda, AK PARTİ iktidarında kadınların pamuk ipliğine bağlanmış hak ve güvenliklerini korumaya vesile olan 6284 sayılı Kanun'a dayanan uluslararası bir belge.

İstanbul Sözleşmesi'nin kadınlara sağladığı avantajların yanı sıra, sözleşme, aynı zamanda, imzalayan ülkelerin ISO belgesine sahip kurumlar gibi yüksek bir standarda sahip olduğunu; birinci sınıf, üst lig ülkeler arasında bulunduğunu kanıtlayan bir siyasi belgedir. Bu belgeyi yırtmak "Üst lig standartlarına uymuyorum." demektir; bu, bir AK PARTİ tavrı ve ayıbıdır. Görülüyor ki AK PARTİ sözleşmeden çıkarak milletimizi ahlak ölçen bir sıfatla ayrıştırma gayriciddiliğine, sorumsuzluğuna gitti. Buradan soruyorum: Eğer ki sözleşmeden çıkılmasına itiraz edenlere ve muhalefete "ahlaksız" deniyorsa bu sözleşmeyi imzalayanlar hangi ahlak ölçüsüyle imza attılar?

Konunun önemli bir diğer boyutu ise Türkiye Büyük Millet Meclisinin iradesini hiçe sayan sorumsuz tavırdır. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine uygun böylesine bir sorumsuzluk, kurumsal yapısı sağlam parlamenter sistem içerisinde düşünülemez bile. Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener Hanımefendi'nin ısrarla üzerinde durduğu ve milletimizin değerini daha da iyi anladığı iyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş seçimlerden sonra Allah'ın izniyle gerçekleşecektir. İtiraz ettiğimiz, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin verdiği güçle tek bir kişinin keyfî kararları Türkiye'yi, milletinin kendini onurla temsil ettiği demokrasiden tamamen uzaklaştırıyor. Sözleşmenin feshediliş tarzıyla aslında yapılan, ülkemizi hangi maceralara sürükleyeceği belli olmayan bu yönetim sisteminin temsilcisi sarayın Türkiye'ye, tüm dünya kamuoyuna ama asıl önemlisi yüce Meclisimize meydan okumasıdır. Bu tavrı şiddetle protesto ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti demokratik, insan haklarına saygılı, sosyal bir hukuk devletidir. Türk insanı demokrasiyi sevmiştir, yüz elli yıllık parlamenter geleneğine bağlıdır. Aziz milletimizin desteğiyle parlamenter geleneğimize tekrar sahip çıkılacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen, buyurun.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Devamla) - Teşekkür ederim.

Bundan sonra bizlerin, tüm sayın milletvekillerinin görevi Türkiye Büyük Millet Meclisinin onurunu, şahsiyetini, milletimizin namusunu korumak olmalıdır. Bu karardan da anlıyoruz ki devlet ile parti birbirine karıştırılmaktadır. Kadınların pamuk ipliğine bağlanmış haklarına bile göz dikebilecek duruma gelmiş olması AK PARTİ'nin düşmüş olduğu aczi gözler önüne seriyor.

Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener Hanımefendi, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme kararının iptal edilerek yürütmenin durdurulması için Danıştaya başvurmuştu. Başvuru esastan incelendi. İnceleme kapsamında Danıştay Savcılığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen bir sözleşmenin ancak aynı yöntemle yürürlükten kaldırılabileceğini vurguladı ve Cumhurbaşkanı kararının iptali yönünde karar verilmesinin uygun olacağını kaydetti.

Her yönüyle kalkınmış Türkiye için hakiki demokrasi ve istişareye dayalı parlamenter sistemin doğru bir yol olduğunu belirtir, Genel Kurulumuzu saygıyla selamlarım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)