| Konu: | Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Devlet Memurları Kanununda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 16.03.2022 |
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 316 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 11'inci maddesi üzerinde İYİ Parti Grubu adına görüşlerimi ifade etmek üzere söz aldım. Heyetinizi saygıyla selamlarım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti Grubu olarak getirilen bu kanun teklifini uygun buluyoruz ama Diyanet İşleri Başkanlığı son yıllarda en çok eleştirilen kurumlarımızdan biri. Göz bebeğimiz olan bir kurum neden bu kadar eleştiriliyor, neden bu kadar gündeme geliyor? Bunlara baktığımızda, Diyanet İşleri Başkanının ve bazı din adamlarımızın siyasi bir figür olarak iktidar propagandası yapıp kurumu yıpratmalarından ve güvenirliliklerini kaybetmelerinden kaynaklandığını görmekteyiz. Camileri miting alanına çevirmeyi, cami çıkışlarını siyaset arenasına dönüştürmeyi, hatta camilerde AK PARTİ ilçe toplantıları yapmayı ve bazı sivil toplum kuruluşları aracılığıyla iktidar lehine yemekli organizasyonlar yaptırmayı alışkanlık hâline getirdiniz. Yetmiyormuş gibi, iktidar milletvekilleri olarak müftü ve imam atamaları için referans olmanız, hakkıyla görev ve atama bekleyen imamlarımızı da rahatsız etmektedir. Hâlbuki Diyanet İşleri Başkanlığımız yüce dinimizin yapılmasını tavsiye ettiği ve uzak durulmasını emrettiği kavramlara bağlı kalınarak yönetilse, siyasette tarafsız kalsa bu denli eleştirilmez ve yıpratılmazdı. Dini siyasete alet etmek, dünyevi makam, mevki ve imkânları elde etmek gayesiyle siyasete aracı olarak kullanmak yüce dinimiz İslam'a da aykırıdır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ iktidarı, Cumhurbaşkanlığı hükûmet etme sisteminde ülkemizi yönetme becerisini iyice kaybetmiş, vatandaşından kopmuş ve artık milletimizin hiçbir beklentisine cevap veremez duruma gelmiştir. Bu sistemin ülkemizi ne hâle getirdiğini anlamak için son beş yıla bakarsak halkımızın nasıl fakirleştiğini rahatlıkla görebiliriz. 2017 yılında asgari ücret 2 çocuklu bir aile için asgari geçim indirimi dâhil 1.600 liraydı. TÜİK'in enflasyon oranına müdahale etmesiyle bugün asgari ücret 4.253 lira. Kurumlara nasıl müdahale edildiğine bir örnek de Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığının 2022 yılı fitre miktarını 1 kişinin 2 öğünü için 40 lira olarak açıklamasıdır. Hâlbuki Din İşleri Yüksek Kurulu, 2020 yılında fitre miktarını 27 lira, 2021 yılında ise 28 lira olarak açıklamıştı yani artış yüzde 3,7'ydi. Oysa gıda fiyatları 2021 yılında yüzde 20,6 artmıştır, şubat ayı itibarıyla iki yıllık gıda fiyat artışı ise yüzde 95'tir. Buna göre 2022 yılında bir kişinin fitre miktarının 53 lira olması gerekiyordu. 4 kişilik ailenin otuz günlük fitre miktarı ise 6.360 lira olması gerekiyor. Burada bile kurumlara nasıl müdahale edildiği açıkça görülmektedir.
Memura zam verilmeden önce TÜİK'e müdahaleyle enflasyon oranını açıklatıyorsunuz. Ramazanda fitre miktarı açıklanmasında Din İşleri Yüksek Kuruluna müdahale ediyorsunuz. Vatandaşın rahat oruç tutması için açıklanan fitre miktarına bari müdahale etmeyin değerli arkadaşlar.
Ramazanda 4 kişilik ailenin 2 öğün mutfak masrafı makyajlı açıklanan 40 lirayla bile 4.800 lira ediyor ayda oysa olması gereken fitre miktarı aylık 6.360 liradır, verdiğiniz asgari ücretse fitre miktarının altında, 4.253 liradır. Ev kirası, doğal gaz, elektrik faturaları ve giyim masraflarını ilave ederseniz, bırakın asgari ücretle çalışanları, devlet memurlarının büyük bir bölümünün bile fitreye muhtaç hâle geldiğini görüyorsunuz. Vatandaşlarımızı ülke tarihinin en yüksek elektrik ve doğal gaz faturaları ve akaryakıt zamları yüzünden isyan noktasına getirdiniz. Ekmek kuyrukları, yağ kuyrukları, akaryakıt kuyruklarıyla vatandaşı umutsuz ve yorgun düşüren bu ucube sisteme milletimiz ilk seçimde ve ilk fırsatta son verecektir.
Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in dediği gibi, AK PARTİ'nin toplumumuzu kutuplaştırmasından, insanlarımızı birbirine düşmanlaştırmasından, toplumun hassasiyetleriyle oynamasından, cumhuriyet değerlerimizle kavga etmesinden, yüce dinimizi siyasete alet etmesinden milletimiz bıktı, usandı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Bunların son bulması için hemen seçim istiyoruz ve seçimlerle birlikte bu iktidar gidecek, geleceğe umutla baktığımız aydınlık günler gelecektir.
İYİ Parti iktidarında güçlendirilmiş parlamenter sistemle tüm sorunları çözecek, ülke insanımızın özlem içinde beklediği demokratik hukuk devletini inşa edeceğiz diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)