GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ankara'nın sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:5
Birleşim:69
Tarih:22.03.2022

TEKİN BİNGÖL (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Cumhuriyetin ilanından sonra hayata geçirilen planlı kent örneklerinin başında başkent Ankara geliyordu ve bu örnek birçok şehre de ilham kaynağı olmuştu. Ama gelin görün ki yirmi beş yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi belediyeciliği büyük bir saldırı gerçekleştirdi ve Ankara, tarihi ve kimliğiyle çok büyük bir tahribata uğradı. Önce cumhuriyetin mimarisine saldırıldı, Koruma Kurulunun bütün karşı duruşuna rağmen cumhuriyetle özdeş bu binalar yıkıldı. Örnek vereyim: Etibank, İller Bankası Binası, TİKA, Çiftlik'te bulunan Jandarma Karakolu, Hayvanat Bahçesi ve cumhuriyetin daha birçok eseri. Bunlar yıkıldı ama yerine getirilenlere bakalım, birkaç örnek de oradan vereyim: Mesela bir tanesi, Millî Kütüphane'nin karşısında "Gökkuşağı Kamu Pazarı" diye inşa edilen absürt bir yapı. Bunu Gökçek "Ben hayal ettim, mimarlar çizdi." diye açıkladı ama ömrü sadece altı ay sürdü, altı ay. Altı ay sonra, şimdi orası bir viraneye dönüştü. Bir başka örnek, Ankara-Konya yolu üzerinde Gölbaşı'nın girişinde -gittiğinizde çok rahat bir şekilde göreceksiniz- "Samanyolu Outlet" diye inşa edilen dükkânlar. O dükkânlar şu anda hayalet pazar yerine dönüştü, o kadar kötü bir durumda. Kapılar, dinozorlar, saatler ile böyle ucube eserler Adalet ve Kalkınma Partisinin belediyeciliğinin örnekleri ama daha da kötüsü var ki o da Atatürk Orman Çiftliği'nin kalbine bir hançer gibi saplanan ANKAPARK ama bunu da Gökçek "Kişisel zevkim." diye açıkladı, o garabet çürümeye terk edildi ve maalesef, Atatürk Orman Çiftliği'nin çok önemli bir arazisi tahribata uğradı.

Başka bir şey daha yapıldı Atatürk Orman Çiftliği'nde, o da şudur ki: Recep Tayyip Erdoğan'dan önce 11 Cumhurbaşkanının görevlerini yaptıkları, Ankara'nın hâkim tepesindeki Çankaya Köşkü nedense 12'nci Cumhurbaşkanı tarafından kabul görmedi, Atatürk Orman Çiftliği'ne bir büyük hançer daha saplandı ve şimdi, biz oraya "kaçak" dediğimizde hemen itiraz ediyorsunuz. E, biz demiyoruz "kaçak" Danıştayın bu konuda kararı var: "Birinci derece sit alanı." Siz ne sit dinliyorsunuz ne tarih dinliyorsunuz ne cumhuriyet dinliyorsunuz ne kültür dinliyorsunuz.

Başka bir şey: Ankara'da tabii, çok önemli sorunlar var, bunlardan bir tanesi Kıbrıs Vadisi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Kıbrıs Vadisi'ni doğal sit alanı olmaktan çıkardı. Bilirkişi raporu çok açık diyor ki: "Kıbrıs Vadisi eğer sit alanı olmaktan çıkarılırsa orada çok büyük bir tahribat gerçekleşecek, üstüne üstlük hiçbir kamu yararı yok. Kim dinliyor ki? Adalet ve Kalkınma Partisi ve onun icraatları.

Başka bir şey, Kızılcahamam'da Soğuksu Millî Parkı var, bir doğa harikası. Lütfen görmeyenler gidip görsün, talan edilmeden, yıkılmadan önce gidin görün, müthiş bir doğa harikası. Ne yaptılar biliyor musunuz? Soğuksu Millî Parkı'nın da arazisini orman alanı olmaktan çıkardılar. Allah'tan korkulsun. Allah korkusu yok. Şimdi, ovalar bitti, kentler bitti, dağlar, taşlar ranta açılıyor, bu da sizin başarı hikâyenizin bir yerinde yer alacak.

Şimdi, Ankara'da tabii, sorunlar Ankara Büyükşehir Belediyesinin el değiştirmesiyle bitmedi, Ankara Büyükşehir Belediyesi el değiştirdi diğer büyükşehir belediyelerle birlikte. Ne oldu? Oraya şeffaflık geldi. CHP belediyeciliği ve Sayın Mansur Yavaş bir şeyi çok başarılı bir şekilde hayata geçirdi: Rant belediyeciliğini sonlandırdı. (CHP sıralarından alkışlar) Artık belediyenin hiçbir kaleminde rant esaslı ihale yapılmıyor. Şeffaf, kamuya açık, isteyen koşulları elveriyorsa ihaleye giriyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

TEKİN BİNGÖL (Devamla) - Başka bir şey daha yaptı: Liyakati esas alan bir olgu şu anda Ankara Büyükşehir Belediyesinde hâkim kılındı. Geçmiş yıllarda yirmi beş yıl Gökçek belediyeciliği sürdürülürken iyi ki Çankaya ve Yenimahalle Belediyeleri vardı; Ankaralı vatandaşlar, hiç olmazsa, gün içinde bu iki CHP'li belediyede huzur buluyorlardı, nefes alıyorlardı. Şimdi, büyük bir dayanışmayla Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyelerimiz el ele kol kola Ankara'daki talanı, tahribatı gidermenin kavgasını veriyorlar, başarılı da oluyorlar.

Başka bir şey daha yapılıyor, sizin hiç aklınızdan, hayalinizden dahi geçirmediğiniz bir şey: Dayanışma kültürü, vatandaşlarla dayanışma. Belediyenin olanaklarını, halkın vergisini, alın terini halkla buluşturuyorlar. Bunun en güzel örneklerini pandemi sürecinde gördük ve yaşadık.

Şimdi, Ankara'nın sorunları bununla sınırlı değil.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TEKİN BİNGÖL (Devamla) - Sayın Başkanım, bir dakika müsaade ederseniz.

ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) - Vallaha bir dakika daha; Başkanım, bir dakika daha.

BAŞKAN - Bir saat yetmez Sayın Bingöl'e, bir saat.

Selamlayın efendim. (CHP sıralarından alkışlar)

TEKİN BİNGÖL (Devamla) - Ankara'da ciddi bir konut sorunu var. Kentin bütün çeperlerinde yüksek, devasa siteler oluşturuldu. Bunların tamamı rant ve arsa spekülasyonuna yönelik ama Ankaralının konut sorunu var. Nedir bu sorun? Bu sorun dar gelirli vatandaşlarımızın, açlık sınırına mahkûm ettiğiniz asgari ücretlilerin ve diğer yoksul vatandaşlarımızın konut sorunu. Bakın, Türkiye'de konutu TOKİ yapıyor. Mamak'ta, Elmadağ'da, Çubuk'ta, Haymana'da, Kazan'da on yıl içinde 5.654 konut yapıldı. Peki, konut ihtiyacı giderildi mi? Nerede! Bu, sadece, Ankara'nın konut ihtiyacının yüzde 1'ini anca karşıladı. O yoksul vatandaşlarımız merak etmesin, o dar gelirli kardeşlerimiz merak etmesin, ilk seçimden sonra Cumhuriyet Halk Partisinin iktidarında mutlaka ve mutlaka her şey ters yüz yapılacak ve Ankara'nın yoksul yurttaşları mutlaka o konutlara kavuşturulacaktır.

Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)