GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:70
Tarih:23.03.2022

İYİ PARTİ GRUBU ADINA HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; başta süt ürünleri olmak üzere, son zamanlarda gıda maddelerinde artarak devam eden hileli üretim ve satışlarla ilgili İYİ Parti Grubu olarak verdiğimiz araştırma önergesi üzerine söz aldım. Selamlarımı sunarım.

Sahte içki, sahte ilaç, sahte kozmetik ürünü ve sahte gıda ürünleri son zamanlarda sık rastlanan olaylardan olup özellikle gıda konusunda yapılan sahtekârlıklar halk arasında tedirginliğe yol açmaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı bazen yayınladığı listelerle hatalı veya eksik ürünleri ilan ederek halkı aydınlatmaya çalışsa da yapılanın göstermelik olmaktan öteye geçmediği anlaşılmaktadır. Zira, Bakanlığın üretilen veya ithal edilen gıda ürünlerini analizlerden geçirebilecek yeterli düzeyde ne laboratuvarları ne de teknik kadroları mevcuttur. Gıda mühendisleri, kimyagerler, biyologlar ve ziraat mühendisleri sayıca en alt düzeydedir.

Geçen yıllarda limanlarımızdan girip bütün ülke sathına yayılarak tüketildikten sonra medya organlarında haberleştirilen buğday ve etlerin bozuk olduğu anlaşılmıştır. Bazı ürünler vardır ki görüntüsüne bakarak hileli olup olmadığını anlamak mümkün değildir, bu ürünlerin başında süt ürünleri gelmektedir. Tarihi geçmiş peynirlerden kaşar peyniri üretildiği, beyaz peynir diye bilinen ve en çok tüketilen teneke peynirini beyazlatmak için çamaşır suyu kullanıldığı, tereyağının içine birçok maddenin katıldığı ve dolayısıyla fiyatların daha ucuz olduğu, bu suretle tüketicinin kolayca aldatıldığı görülmektedir. Süt üreticilerinin son yıllarda karşılaştıkları sıkıntılara çözüm getirilmedikçe, gerekli destekler sağlanmadıkça sorunların daha da ağırlaşacağını görüyoruz.

Sırası gelmişken söylemeliyim: Geçen hafta açıklanan çiğ süt fiyatları hiçbir kesimi memnun etmeyecektir. Yapılan zam çiftçinin zararını engellemeye yetmeyecek, yakında süt bulmak bile zorlaşacaktır. Bu durum elbette sahtekârların işine yarayacaktır. Halk arasında yaygınlaşan yakmak, suda eritmek, ateşe tutmak, koklamak ve tadına bakmak gibi metotlarla bir ürünün sahte olup olmadığının anlaşılması kesinlikle yeterli olamaz. Gıda ürünlerinin hileli olup olmadıklarının anlaşılması ileri teknolojik analizlerin yapılabildiği laboratuvarlarda olmalıdır. Sahtekârların yeni ürünleri elde etmek için topladıkları raf ömürleri geçen ürünlerde sağlığı tehdit eden mikroorganizmaların türediği, zararlı küf toksinlerinin oluşabildiği bilinen bir şeydir. Okside olan ürünlerde istenmeyen maddelerin ortaya çıkması tabidir. Bu sahtekârlığın içinde bulunanlar, yaptıkları hilekârlıkla ekonomik çıkar sağlamaya çalışırken insanların sağlığına çok ciddi zararlar verdiklerini düşünmezler bile.

Değerli milletvekilleri, aslında, gıda ürünlerinin tümünde benzer zararlı maddelerin oluşmasının, bazen sahtecilik niyetiyle olmasa da bilgisiz ilaç kullanılmasından kaynaklandığı da görülmektedir. İhraç edilmek üzere başka ülkelere gönderilen tonlarca gıda ürünü, özellikle de yaş meyve ve sebzeler analiz sonuçlarında görülen zararlı maddeler yüzünden bazen iade edilmekte veya gümrük girişi yapılmadan geri gönderilmektedir. Şimdi, sormak gerekmez mi, geri gönderilen bu ürünler ve bu ürünlerin yetiştirildiği tarla veya seralardaki benzer ürünler ülkemizde tüketilmiyor mu? Bizim pazarlarda, manavlarda ve marketlerde satılanlar veya hastane, kışla, cezaevi, okul ve sosyal tesislerde tüketilenlerin düzenli şeklide güvenilir analizleri yapılmakta mıdır? En çok süt ürünlerinde görülen sahteciliğin hangi yöntemlerle yapıldığının, nerelerde, kimler tarafından üretildiğinin polisiye tedbirlerle tespit edilerek önlenebileceği düşünülse de halkın sağlığı söz konusu olduğu için tüketicilerin bilgilendirilmesi, uyarılması ve korunması daha önemlidir. Sahtekârlık ruhuna sahip kişilerde ne vicdan ne de insaf olur. Süt ürünleri dışında zeytinyağı, bal, sucuk ve akla gelebilecek...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

HAYRETTİN NUHOĞLU (Devamla) - ...her şeye hile katma becerisini gösterenler elbette aptal değildir ama şeytanla arkadaştırlar.

Değerli milletvekilleri, açıkta satılan, markasız, üretim yeri ve tarihi belli olmayan ve de normalden daha ucuz olan bütün ürünlerin, en çok da süt ürünleri insan sağlığına zararlı olduğundan bu konuda tüketicilerin uyarılması kadar denetimlerin de aralıksız yapılması şarttır, gerekirse yasal düzenlemelere de gidilmelidir. Halkı doğrudan ilgilendiren bu kadar önemli bir konuda alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi için inceleme ve araştırma yapılması önem kazanmaktadır. Bu amaçla bir komisyon kurulması hususunda bütün parti gruplarının desteğini bekliyor, saygılar sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)