GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:70
Tarih:23.03.2022

AK PARTİ GRUBU ADINA YUNUS KILIÇ (Kars) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; 85 milyon nüfuslu bir ülke ve az önce konuşmacının da ifade ettiği gibi, gıdayla uğraşan yaklaşık 720 binin üzerinde işletme. Tabii, hukuk devletinde öncelikle kanunlarınız, mevzuatlarınız, yönetmelikleriniz olacak ve kurumlar olarak da bunun gereğini yapacaksınız.

Arkadaşlar, kıyaslama yapmak her zaman sağlıklı bilgi elde etmemiz için yararlı. 2002'de ülkede yapılan toplam denetim sayısı 40 bin, bugün yapılan 1 milyon 370 bin. Yani denetim sayısında aşağı yukarı 35 kat bir artış var. Aynı zamanda, 2002 yılında Tarım Bakanlığı sadece 1.500 kişiyle bunu yapabilirken bugün 7.250-7.300'e yakın denetim uzmanı var ve bunlar sahada.

Bir de arkadaşlar, şöyle: Bu araştırma açılmasıyla alakalı metni okurken ülkemizde çok ciddi bir haksızlık yapıldığını da görmek lazım. Şimdi, koklayarak, eline damlatarak, eline dökerek, tadına bakarak falan filan yapılmıyor arkadaşlar. Türkiye'de şu anda dünyada akreditasyonu kabul edilen 40 tane çok donanımlı laboratuvarımız var. Türkiye, 185'ten fazla ülkeye yaklaşık 2.500-3.000 kalemde ihracat yapan bir ülke. Dolayısıyla, biliyorsunuz, sadece tarımsal ihracatımız yılda 25 milyar dolarlara ulaştı. Dolayısıyla, bu metinleri yazarken ülkemize de haksızlık etmemeyi de, önemli bir şekilde, göz ardı etmeden düşünmek lazım. 2.000-2.500'ten fazla ürün satıyoruz, 185 ülkeye satıyoruz ve yılda 25 milyar dolarlık ürün satıyoruz.

Arkadaşlar, aynı zamanda tabii, Tarım Bakanlığı bu incelemeleri yaparken sadece denetimlerle yetinmiyor, biliyorsunuz, Alo 184'e gelen şikâyetler üzerine, WhatsApp üzerinden gelen şikâyetler üzerine de yaklaşık 800 binin üzerinde denetleme yapmış ve bunların yüzde 7'si civarında olanları da cezalandırmış. "Cezalar yeterli değil." diyorsunuz. Elbette cezai müeyyideler tek başına yeterli değil, eğitim vermek lazım, anlatmak lazım, hijyeni anlatmak lazım, toplum sağlığını anlatmak lazım, sağlığı anlatmak lazım ama müeyyide de olması gereken hususlardan bir tanesi.

Hatırlarsanız, 2020 yılında, yine sizin, hepinizin vermiş olduğu katkılarla taklit ve tağşişte cezaları ciddi bir şekilde artırmıştık ve 2 milyon liraya ulaşan rakamlarla cezalandırılıyor, tekrarı hâlinde 2 katına çıkıyor, üç yıl içerisinde 3'üncü tekrarı hâlinde, beş-on yıl süreyle men cezalarını; sadece üreten, satan, dağıtan değil, dükkânında bulunduranlarla alakalı da ciddi cezalar getirmiştik.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

YUNUS KILIÇ (Devamla) - Ve bunun bir sonucu olarak da son yıllarda özellikle taklit ve tağşiş oranlarında ciddi bir azalma, halk sağılığına problem oluşturacak ürünlerin sahada görülme oranlarında da ciddi azalışlar meydana geldi.

Sayın Başkanım, son yarım dakikamı da Özgür Bey'in az önce söylediği bir konuya açıklık getirmek üzere kullanmak istiyorum.

Şimdi, özellikle, et, süt kurumlarının AK PARTİ tarafından satıldığıyla alakalı iddialar oluyor. Özgür Başkan da az önce bunu yaptı ama büyük bir ihtimalle bir bilgi noksanlığına bağlı olduğunu düşünüyorum. Burada ben izninizle bunu düzeltmek istiyorum. Özelleştirme kapsamına alınma yılı et ve süt kurumlarının -Et ve Balık Kurumu o zamanki adıyla- 1992 yılıdır. Satıldıkları yıllar 1995 ve 2000 yıllarıdır, hiçbirinde AK PARTİ yoktur bu yılların ve AK PARTİ daha sonra bu satılanları geri almaya başlamış ve sayısını şu anda 13'e kadar çıkarmıştır. Daha da ilginç bir şey söyleyeyim, o yıllarda iktidarda genellikle Doğru Yol Partisiyle beraber Sosyal Demokrat Halkçı Parti ve CHP vardır.

Saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)