| Konu: | YERALTI SULARI HAKKINDA KANUN İLE KAMULAŞTIRMA KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFLERİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 65 |
| Tarih: | 13.02.2013 |
RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Burdur) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlarım; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, en hayati konu, suyu konuşuyoruz, suyun sayaçlarını konuşuyoruz. Tarımda su, insan yaşamında su, hayvan yaşamında su.
Bakın, bu kadar konuşma geçti ama hayvanlarla ilgili bir değerlendirme olmadı. Sütü içmesi kolay, sütü üretmesi kolay ama 10 litre süt için 65 litre su ihtiyacı olduğunu bilmeniz gerekir. 30 kilo süt veren bir ineğin günde sadece, boğazından en az 100 litre su geçiyor. Bu su; bir de yaşamı var, temizliği var, sağımı var, ahırın temizliği var. Bunlarla ilgili sayaç getiriyoruz. Vatandaşımız zaten serumla yaşıyor.
Biz sayaç takılmasına karşı değiliz, sayaç takılsın ama bu sayaçlar? Kasamız dolu ya, ekonomimiz Avrupa'da birinci ekonomi, kasamızda para var, bankadaki altınları görüyoruz, diyoruz ki: Bu üretici adına, bu köylü adına, çiftçi adına, üretenler adına bu sayaçlar Devlet Su İşleri tarafından ücretsiz takılsın.
VAHAP SEÇER (Mersin) - Ya takılmasın, ne yapacağız?
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Kimin takacağı belli oldu
RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Devamla) - Ücretsiz. Yani devlet taksın. Bu meta alınıp satılan bir meta olmasın. Bu sayacı görmüş değiliz. Bu sayaç en fazla belki 10 kilo, belki 5 kilo. Dağda trafolar sökülüyor değerli arkadaşlarım. Trafo 30 metrelik direğin üzerinde, vatandaş 500 kiloluk, 600 kiloluk trafoyu söküp gidiyor. Bu sayaçlar alınıp satılan bir meta olmasın. Vatandaş diyor ki bana: "Bak ben bu samana para denk getiremedim. İneğimin yemini sağlayamıyorum. Saniyede 2,5 litre su çıkaran pompama 3.500 liralık sayaç takılmak isteniyor. Ben saman derdindeyim, devlet sayaç derdinde. Müflis tüccar gibi eski defterler açılıyor. Bu zulümden bizi kurtarın." Bu tepkiler size de geldi, bize de geldi, muhalefete de geldi iktidara da geldi. Geçtiğimiz ay içerisinde, bir buçuk ay içerisinde her birimiz bu su pompalarına takılacak sayaçlarla ilgili sitemleri bölgelerimizde aldık. Bunun üzerine Sayın Özgür Özel'in, Sayın Kurt'un, arkadaşlarımızın ve sizin, Kerim Özkul'un verdiği önergeyle bir yasa değişikliği yapıyoruz yani bir güzelleştirme yapmak istiyoruz ama bu yasada güzelleştirme yok. Ne yapıyoruz? Bakanlar Kuruluna yetki veriyoruz. İstediğim yere sayaç takarım, istemediğim yere sayaç takmam diyoruz. Yani bu siyasi iradeye nasıl güvenilecek?
Sayın Bakanımız dedi biraz önce "Örneğin, Erzurum'un Kandilli'sine sayaç takmaya gerek yok, orada su var." Ama yarın benim Burdur'umda, Isparta'mda, Afyon'umda, Denizli'mde oy almadığınız bir yeri sayaçla terbiye etmeye kalkarsanız biz ne diyeceğiz? Sayaçla terbiye?
Bakın Sayın Bakanım, gazete, Burdur'da bir köylü vatandaşımız ne diyor: "Köyü satsak bu borcu ödeyemeyiz." 2008'de Burdur-Büyüyaka köyüne sondaj açtırmışız Devlet Su İşleri tarafından özel şirkete. O özel şirketin şu anda borcu? "İlimizin Yeşilova ilçesine bağlı Büyükyaka Köyü Sulama Kooperatifi yöneticileri ve köylüler bugünlerde çok dertli. DSİ'den gelen faturada sulama suyu sondaj bedelinin 145 bin lira olduğunu görünce Büyükyaka köylüleri ne yapacaklarını şaşırdılar. 2008 yılında DSİ tarafından köye özel sektör kanalıyla iki adet sondaj açtırıldığını belirten Büyükyaka Köyü Kooperatif Başkanı Hasan Hüseyin İnç, DSİ 2012-2013 yılında bu hizmetin ödenmesi için iki kuyunun açma bedeli olarak bize 145 bin liralık fatura gönderdi. Oysa bize en yakın Gökçeyaka köyünde ise 2010 yılından sonra açılan, yine, DSİ tarafından özel sektöre yaptırılan işin kuyu bedeli 28 bin lira idi. Bize gelen bu bedel çok yüksek." diye yakınıyor. Zaten köylülerimizde yakınma çok. Ben Komisyonda saydım -köylerimizi dolaştık- her köyde 2 kuyu, 3 kuyu, 5 kuyu var, hepsinin maliyetlerini çıkardık, çok büyük rakamlar tutuyor. Bunun için diyoruz ki bu üreten insanlara, bu üreten insanlara Hükûmet tarafından bir iyilik yapılsın.
Sayın Başbakanın bu konudan haberi var mı bilmiyorum. Komisyon üyelerine de Mecliste söyledim. Sayın Başbakan, belki, bu konuyu duysa "Siz ne yapıyorsunuz arkadaşlar, ne yaptınız? Biz köylüye söz veriyoruz. Bak, özürlüleri ücretsiz otobüslere bindiriyoruz. Köylülere de bir kıyak yapalım, bu sayaçları bedavaya takalım." diyebilir. Bir telefon açın, Sayın Başbakana bir sorun bu konuyu, bakın ki vakit geçmeden bu konuyu bir sorun. Yani "Güzellik yapıyoruz, kasalar doldu, millî gelirimiz 15 bin dolar oldu." diyorsunuz. Bu gerçekleri hep beraber vatandaş adına paylaşalım. Bundan güzel bir şey olur mu?
Ben bu hafta sonu Denizli Çal'daydım. Denizli Çal'daki üreticilerimiz feryat ediyor Geçen yıl dolu yaşamışlar, havalar soğuk, eksi 27 derece, bir hafta, on gün, yedi gün don devam etmiş, asma çubukları kurumuş. Vatandaşlar diyorlar ki: "Biz Hükûmetin sıcak eline kavuşmak istiyoruz." Burada 1.032 vatandaşımız? Bu konuyla ilgili tespit yapılmış.
VAHAP SEÇER (Mersin) - AKP İktidarıyla dolu yağışı bile arttı.
RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Devamla) - Binlerce dönüm arazi var. Bu çubuklar, bakın, dondan kurumuş. Bu çubuklardan elde edilen üzümün 1,5 litresinden 1 litre şarap oluyor. Şarap deyip geçmeyin, bakın, bu şarabın 1 litresinden devlet olarak daha şeyden çıkmadan? 1,5 kilogram üzümden bir litre şarap oluyor. Ağzınıza almamış olabilirsiniz, ihraç ediliyor, yurt dışına gönderiliyor. Bakın, şarap yurt dışına gönderiliyor. Daha fabrikadan çıkmadan devletin kasasına her litre için 5 lira para giriyor. Bu paradan siz de yararlanıyorsunuz, ben de yararlanıyorum, hacı da yararlanıyor, hoca da yararlanıyor, hepimiz yararlanıyoruz bu paradan. Bu para devletin kesesine giriyor, gün oluyor okul oluyor, gün oluyor cami oluyor, gün oluyor yol oluyor, gün oluyor köprü oluyor, bu para devletin kasasına giriyor. Bu kasa, bakın, bu kasa?
MUSA ÇAM (İzmir) - Metiner de yararlanıyor mu?
RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Devamla) - Hepimiz yararlanıyoruz, yararlanmayan yok, devletin kasasına giren her paradan, ister radar cezası olsun ister vergi cezası olsun ister K1 belgesi olsun ister K2 belgesi olsun, R belgesi olsun, giren paradan, ÖTV'den, KDV'den hepimiz yararlanıyoruz. O hâlde bu üreticilerin sesine kulak vermemiz gerekiyor. Çal üreticileri ayakta. Getirdim asma çubuğunu buraya, yarın inşallah Mecliste paylaşacağım.
RECEP ÖZEL (Isparta)- Hangi üretici?
RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Devamla) - Sorunumuz çözüm, çözüm? Sorunumuz çözüm. Sağ olsun Denizli milletvekillerimiz o konuyla ilgili iştigal etmişler, 93 vatandaşımızın sorununu çözmüşler ama orada 1.032 üreticimiz var. Onlar diyorlar ki: "Bu çubukları sökmek için dekarına en az 5 milyar para lazım, dikmek için beş yıl beklemek lazım, beş yıl sonra 5 milyar daha para lazım, 10 milyar. Biz, devletin sıcak eliyle buluşmak istiyoruz. Sesimize kulak verin." Arasında sağcısı da vardı, solcusu da vardı, MHP'lisi de vardı, CHP'lisi de vardı, AKP'lisi de vardı. Denizli Çal'da, Denizli Meydanı'nda belediyenin önünde oldu. Başkanlarımız oradaydı. Biz de il başkanımızla, ilçe başkanımızla, komşu il milletvekili olarak genel merkezimizden görev verildi, gittik olayı gördük, yerinde gördük. Bu sorunun da çözümünü bekliyoruz yani vatandaş dertli.
MEHMET METİNER (Adıyaman) - Ramazan Bey, şarap uzmanı itiraz ediyor, "1,5 kilodan asla 1 kilo çıkmaz." diyor.
MEHMET DOMAÇ (İstanbul) - Çıkmaz.
RAMAZAN KERİM ÖZKAN (Devamla) - Evet, çıkıyormuş arkadaşlar. Halep oradaysa arşın fabrikada. Gidin görün, öküzgözü üzümünün şu anda 1,5 litresinden 1 litre o ürün yapılıyor ve devlete o ürünün her litresi karşılığında 5 lira para veriliyor. Onun için, o üreticilerin sesine bakın, katma değer yaratıyor bunlar, sesine kulak vermenizi talep ediyorum.
25 Şubatta bu süre sona eriyordu ölçüm sistemleriyle ilgili ama tepkimizi? Tepki olarak algılamayın, vatandaşımızın derdine kulak verin anlayışı içerisinde bunu götürüyoruz. Bu sayaçları, alınıp satılan, tekrar ediyorum, alınıp satılan bir meta değil, Devlet Su İşleri tarafından pazarlığı yapılmış, alınmış ve ücretsiz takılan bir araç konumuna getirelim; getirmezsek bu sorunla devamlı karşı karşıya geleceğiz. Belki kanunu tekrar getireceksiniz. Vatandaş bu sayaçları takamayacak ve kaçakçılığı teşvik edeceksiniz. Benim Burdur'umun Yusufça kasabasından bir amca şunu anlattı: "Yağışlar iyi gitti, bana bu sayaçtan 3 bin metreküp su verdiler ama havalar iyi gitti, ürün devam ediyor, ben daha fazla sulayıp ürünümün yaşamasını sürdüreceğim. Bu durumda ne olacak? Ben kredi çektim, hanımımın bileziklerini bozdurdum, bu sondajı açtım ama şimdi devlet diyor ki: `Bu sondajına sayaç takacağım.' O hâlde ne yaparım? Yarın getiririm, üçlü bir çengelle sondaj koyarım, kaçağa giderim, kaçak sulamaya geçerim." diyor.
Onun için, bu işten vazgeçmenizi talep ediyor, tekrar, vatandaşlarımız için bu sayaçların ücretsiz takılmasını sizlerin vicdanlarına sunuyor, tümünüzü saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Özkan.