| Konu: | Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 71 |
| Tarih: | 24.03.2022 |
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aziz milletimizi ve Genel Kurulumuzu saygıyla selamlarım.
Tüketici hakem heyetleri 15 bin liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda görevli iken üzerinde söz aldığım maddeyle sınırın 30 bin liraya yükseltilmesi teklif ediliyor. Ayrıca, tüketicinin ikamet ettiği yerlerde tüketici hakem heyetinin bulunmaması hâlinde tüketicinin kaymakamlıklara başvuru yapabilmesine imkân tanınıyor.
Tüketici uyuşmazlıkları adil, hızlı, basit ve en düşük kaynakla çözüme ulaştırılmalı, tüketici hakem heyetlerine kolay erişim sağlanmalı. Yargı dışı karar mercisi olmak amacıyla kurulan tüketici hakem heyetlerinde etkinlik ve verimliliği artıracak düzenlemeler yapılmalı. Bu tür eksiklikleri olduğunu düşündüğümüz kanun teklifini tüketicinin korunması adına yine de olumlu buluyoruz fakat tüketicinin sorunları 19 maddelik bir kanun değişikliğiyle sınırlı değildir, ele alınması gereken birçok sorun hâlâ çözüm bekliyor. Sürece katkı sağlayacak paydaşların görüşüne başvurulmaması büyük bir eksiklik.
Diğer yandan, tüketici hakem heyetlerinin verdikleri kararlara itiraz olması hâlinde başvurulan tüketici mahkemelerinin verdikleri kararlar nihaidir, kesindir. Bu mahkemelerde tüketici aleyhine birçok karar çıkabiliyor, kesin olduğu için de mağduriyetlerin yaşanmasına devam ediliyor. Bu kararlara karşı sadece Yargıtay nezdinde kanun yararına bozma yoluna gidilebiliyor. Yargıtayın verdiği kararlar hükmü değiştirmeyip sonucunu da etkilemediğinden dolayı ilgili dosyalara bir faydası olmuyor. Bu nedenle, tüketici mahkemelerinin itiraz üzerine verdikleri kararlarında icra, ceza mahkemelerinde olduğu gibi bir üst tüketici mahkemesine itiraz edilebilmesi düzenlenmelidir.
Değerli milletvekilleri, tüketicilerin yaşadıkları mağduriyetler karşısında bireysel olarak seslerini duyurmalarından, üreticiler karşısında tek başlarına haklarını aramalarından ziyade birlikte hareket etmeleri daha kısa sürede mağduriyetlerinin giderilmesini sağlar. Aldığı mal ve hizmetten memnun kalmayan, kalite ve fiyat ilişkisinde istismar edilen, ürün ve hizmet konusunda yeterli şekilde bilgilendirilmeyen, tüketim harcamalarında korumasız kalan tüketicilerin bir taraftan devlet tarafından korunması, diğer taraftan da tüketici haklarını savunan örgütlerle desteklenmesi zorunlu hâle gelmiştir. Fahiş fiyatlara muhatap olan yeni köprü ve otoyol müşterileri, TÜRK TELEKOM müşterileri gibi AK PARTİ'zede tüketiciler, buradaki tüketici tarifine fazlasıyla uyuyor.
AK PARTİ Genel Başkanı Sayın Cumhurbaşkanının ifadelerinden görüyoruz ki artık, devlet vatandaşı müşteri olarak görmektedir. Bu, bizim düzelteceğimiz çok yanlış bir anlayıştır. Yine, bu vesileyle ifade etmeliyim ki: İYİ Parti olarak, projeye, yatırıma karşı değiliz, talana karşıyız. Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener Hanımefendi'nin söylediği gibi, devleti "ganimet" olarak gören AK PARTİ anlayışına karşıyız.
Anayasa'mızın 172'nci maddesi devlete tüketicileri koruyucu tedbirleri alma görevini veriyor. Ülkemizde tüketicinin korunmasına ilişkin ilk mevzuat çalışması Avrupa Birliği üyelik sürecinde 1994 yılında Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ve 1995 yılında 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'la yapıldı. Ekonomideki gelişme ve değişiklikler, teknolojinin ekonomiye etkileri, vahşi ak özelleştirmeler ve ihaleler tüketiciyi koruyan hukuki düzenlemelerde de değişimi zorunlu kılıyor. Tüketici alışkanlıklarının ekonomi piyasalarına da doğrudan yansıması hem kamu kurumlarının hem de özel kuruluşların tüketicinin korunması alanında veri oluşturmaları gereğini ortaya çıkarıyor fakat görüştüğümüz kanun teklifinde öngörülen düzenlemelerle gün kurtarılmaya çalışılıyor.
İlgili kurumların yaptıkları araştırmalar ve belirlemeler Tüketici Güven Endeksi haber bülteniyle bulunulan ayın son haftasında TÜİK tarafından açıklanıyor. TÜİK tarafından şubat ayında yapılan açıklamaya göre, tüketici güveninde daha önceki aylarda yaşanan kısmi artış yerini düşüşe bırakmış durumda. 2021 yılının Şubat ayında yüzde 84,5 civarında hesaplanan Güven Endeksi, 2022 yılının aynı ayında 71,2 oranına düştü. Neredeyse bütün vatandaşlarımızın harcama ve tasarruf eğilimleri azalıyor. Açıkça görülüyor ki tüketici, AK PARTİ iktidarına güvenini tamamen yitirmiştir. Kasıtlı olarak dolar yükselten, liramızın değerini düşüren krizin ardından her türlü ürün ve hizmet alımında meydana gelen fiyat artışları elektrik, doğal gaz ve akaryakıt zamlarıyla artık katmerli bir hâle gelmiş durumda.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ülkedeki genel ekonomik gidişat nedeniyle tüketici artık tüketememekte, üretici de üretememektedir. Ücretlere yapılan sözde iyileştirmelerin ürün ve hizmetlere gelen zamlar karşısında erimesi, asgari ücretin açlık sınırı altında kalması tüketiciyi korunamaz hâle getirdi.
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'da yapılması öngörülen değişikliklerin tüketemeyen tüketicimize, üretemeyen üreticimize olumlu yansımalar getirmesini diler, Genel Kurulumuzu saygıyla selamlarım. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)