| Konu: | Irak'ın Kerkük vilayetine bağlı Altunköprü'deki Türkmen katliamının 31'inci seneidevriyesine ve kamu çalışanlarının mağduriyetine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 72 |
| Tarih: | 29.03.2022 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Öncelikle, iyi bir hafta olmasını, milletimiz ve Meclisimiz açısından hayırlı bir hafta olmasını Cenab-ı Allah'tan temenni ediyorum.
Otuz bir yıl önce bugün, 28 Martta Irak'ın Kerkük vilayetine bağlı Altunköprü'de aralarında çocukların da bulunduğu onlarca masum Türkmen soydaşımız Baas rejimi tarafından katledilmiştir. Seneidevriyesinde ben bütün şehitlerimizi rahmetle anıyorum.
Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; sürekli, toplumun değişik kesimlerinden taleplerle ve şikâyetlerle karşı karşıyayız işin doğrusu. Burada bugün gündeme getirmek istediğim konu, kamu adına çalışan veya kamu için çalışan bir kesim çalışanlarımız var ki sürekli mağdur ediliyorlar; işte, kadro problemleri var, çözülmüyor; ücret problemleri var, çözülmüyor; aynı işi yapmasına rağmen kadrolularla aralarında ayrım var, çözülmüyor. Ben bunların bir kısmını bugün burada dile getirmek istiyorum çünkü buralardan biz ciddi taleple karşı karşıyayız.
Bir defa, şu taşerondan kadroya geçirilmesi meselesi Türkiye'de büyük bir adaletsizlik olarak yerini koruyor. Yani taşeronda çalışanlardan bir kısmı kadroya geçirildi ancak hâlâ belediyede çalışanlar, belediye çalışanları geçirilmedi. İşte, yüzde 70'e takılan, şoförlük yapan arkadaşlar vardı, hastane bilgi sisteminde çalışanlar, mutfakta çalışanlar; bunların kadro hakkı verilmedi. Karayolları çalışanları var, bunların kadro hakkı verilmedi. Bu adaletsizliğin bir an evvel giderilmesini tekrar biz buradan talep ediyoruz.
Tabii, şimdi, AK PARTİ hükûmetlerinin yaptığı şey neydi? Normal personel rejimi sisteminin sürekli dışına çıkıldı, sistem baypas edildi, sistem darmadağın edildi çünkü değişik yöntemler denendi fakat daha sonra burada mağduriyetlerin oluştuğunu gördük. Aslında olması gereken şey, ehliyete, liyakate önem vererek devletin normal alım sistemi neyse o sistem içerisinde personel istihdamıdır, dolambaçlı yollar kullanıp sonradan bu kesimleri de mağdur etmenin bir anlamı yoktur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Usta.
ERHAN USTA (Samsun) - Aslında taşeron dediğimiz de böyledir. Bizim bu çalışanları devletin normal işçi çalıştırma sistemi içerisinde çalıştırmamız gerekirdi normalde. Yine bunlardan bir tanesi Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde çalışan 25 binin üzerinde fahri Kur'an kursu öğreticisi ve vekil imam var. Şimdi, çalışma şartları açısından baktığımızda son derece kötü, asgari ücretin altında ücret alıyorlar. Dolayısıyla bu fahri Kur'an kursu öğreticilerinin ve vekil imamların özlük haklarının, mali ve sosyal haklarının iyileştirilmesi ihtiyacı ortadadır. Burada da görevde olma şartı aranmadan, lisans, ön lisans ayrımı yapılmadan, SGK prim günleri baz alınarak Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından kadro verilmesi gerekmektedir. Daha fazla bu mağduriyetin sürmesine bizim rızamız yoktur, Hükûmetten de bunu düzeltmesini bekliyoruz.
Şimdi, tabii ehliyet, liyakat rafa kaldırıldı memlekette maalesef. Yine son dönemde gelen bir şikâyet, Diyanet İşleri Başkanlığında mülakat mağdurları var. Yani ocak ayında mülakata giren yaklaşık 4.500 Kur'an kursu öğreticisi...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Usta.
ERHAN USTA (Samsun) - ...imam-hatip ve müezzin kayyım adayları sınavdan 80-90 puan almış olmalarına rağmen atanamıyorlar. Baştan "Başarılı." denildi fakat sonradan atamaları bir türlü yapılmıyor. Bu insanların da artık devlete güveni de kalmadı "Torpilimiz olmadığı için atanamıyoruz." diyorlar. Bu liyakatsizliğe son vermeleri lazım. İnşallah biz, bizim iktidarımızda zaten hiçbir şekilde... Bu mülakat sistemini tamamen ortadan kaldıracağız ve ehliyete, liyakate göre atama yapacağız.
Şimdi, diğer bir sorun alanı yine çalışanlara ilişkin, kadrosuz usta öğreticiler meselesi Sayın Başkan. Millî Eğitim Bakanlığına bağlı halk eğitim merkezlerinde ek ders ücreti karşılığı çalışan ücretli öğretmenler var, sayıları 100 bini aşmış. Bu usta öğreticilere kadro verilmesi gerekiyor, kalıcı istihdam sağlanması gerekiyor. Bu sorun derinleşerek devam ediyor, özlük haklarında mutlak surette iyileştirme yapılarak hak kayıplarının telafi edilmesi lazım. Bu insanlar -düşünün- kamu adına çalışıyor, sosyal güvenliği yok. Ya, devlet sosyal güvencesi olmayan insan çalıştırır mı? Devlet bunu yaparsa vatandaş ne yapmaz, özel sektör ne yapmaz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Bitireceğim Sayın Başkan.
Dolayısıyla, usta öğreticiler memurlarla aynı işi yapmasına ve aynı sorumluluğu yerine getirmesine rağmen memurlara verilen haklardan yararlanamamaktadır. Kıdem tazminatları ve işsizlik sigortaları bulunmamaktadır. Ben bununla ilgili olarak soru önergesi vermiştim, soru önergesinde benim söylediğim şeyleri Sayın Bakan bana aynen söylemiş, bu konuda bize bir çözüm yolu göstermemiş hiç.
Şimdi, tarım danışmanları konusu var. Bunlar yüksek mühendis. Yüksek ziraat mühendisi çalıştırıyor, Sayın Başkan, 2.522 lira maaş veriyor devlet bunlara. Yani mühendis, asgari ücretin altında, asgari ücretin yarısı kadar... Tarımın bu kadar önemli olduğu bir ortamda laf olsun diye demek ki tarım danışmanlığı sistemi ihdas edilmiş. Dolayısıyla, bu işi, aynı işi yapıyorlar mühendislerle, onunla aldığı maaşın... Zaten hiçbir sosyal güvencesi, şunu bunu yok da bir de asgari ücretin yarısı kadar maaş alması hiçbir şekilde olmaz. Bu konunun da çözülmesi lazım.
Son konu olarak da yine ücretli ve sözleşmeli öğretmen meselesi var Sayın Başkan. E, Sayın Cumhurbaşkanı 20'nci Millî Eğitim Şûrası'nda konuşma yaptı "Sözleşmeli öğretmenler ile kadrolu öğretmenler arasındaki ayrımı ortadan kaldıracağız." dedi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayalım.
ERHAN USTA (Samsun) - Bitireceğim.
Fakat şu ana kadar bununla ilgili herhangi bir ilerleme kaydedilemedi. Haftada otuz saat derse giren bir ücretli öğretmen ayda 3.360 lira maaş alıyor. Ya, bununla ilgili... Yüz binlerce insanı bu şekilde, asgari ücretin altında çalıştırmamız yanlıştır. Bunların bir an evvel... Madem bizim böyle bir öğretmen ihtiyacımız var, o zaman normal usullerle daha fazla öğretmen alalım. Böyle bir sisteme, dolambaçlı yollara hiçbir şekilde gidilmesin ve artık bu insanlara da... "Madem biz bu insanları çalıştırdık, bunların da hakları, sosyal güvenceleri her neyse onlar verilsin, ücretleri de bu anlamda düzeltilsin." diye Hükûmetten talep ediyoruz. Meclise bununla ilgili bir düzenleme gelmesi durumunda da destekleyeceğimizi ifade ediyoruz.
Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.