| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 72 |
| Tarih: | 29.03.2022 |
AK PARTİ GRUBU ADINA YUNUS KILIÇ (Kars) - Sayın Başkan, çok saygıdeğer milletvekilleri; İYİ Partinin Meclis araştırması açılmasıyla alakalı önergesini okudum. Tabii, birçok tespit, birçok iddia, birçok değerlendirme var; içinde doğrular var, iddialar var ama -asıl bugün üzerinde durmak istediğim- onun içerisinde çok önemli bir şey var, güncele de çok dokunacak bir şey; Türkiye'de gıda güvencesinin olmadığıyla alakalı iddialar var.
Saygıdeğer milletvekilleri, her partide ekonomist milletvekilleri var, bir ülkenin kendine yeterliliğini lütfen kendi gruplarına bir anlatsınlar. Her üründe bire bir yeterlilik manasında değildir bu; böyle anlamak yanlıştır. Nasıl bakmak lazım? Yıl sonunda ne kadar ürettiniz, ne kadar sattınız, ne kadar aldınız; bunları birbirinden çıkarırsınız, bölersiniz, bir rakam çıkarırsınız. Tamam, mesleğimiz ekonomi değil ama esnaf çocuğuyuz; bunu yapmak bu kadar zor değil. Biz diyoruz ki: Tarımda yılda 25 milyar dolar ihracat yapıyoruz, rakamlar ortada. Ha "Buna inanmıyoruz." O, sizin probleminiz.
HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - İthalat kaç? İthalat? İthalat?
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Çiftçiye yansıyan yok!
YUNUS KILIÇ (Devamla) - Efendim, ithalatı söylüyorum: 17,8 milyar dolar ithalat yapıyoruz. Ya, 7,2 milyar dolar fark var. Bunu nasıl göz ardı edebilirsiniz de "Türkiye tarımda kendine yetmeyen bir ülke." dersiniz? Türkiye, tarımda kendine ziyadesiyle yeten, 2002'den bu yana her yıl ortalama 5 milyar dolar cari açığa katkıda bulunan, tarımsal hasılası her geçen gün artan bir ülke.
AHMET KAYA (Trabzon) - Yunus Bey, şu pembe gözlükleri çıkarın da gerçekleri bir görün artık, pembe gözlükleri çıkarın!
YUNUS KILIÇ (Devamla) - Bakın, Türkiye 185 ülkeye tarımsal ürün satıyor ve yaklaşık 3 bin kalemde tarımsal ürün satıyor.
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Köylüye anlatabiliyor musunuz bunu?
YUNUS KILIÇ (Devamla) - Siz illa domates satacaksınız, bir o kadar alacaksınız; buğday satacaksınız, bir o kadar... Böyle bir şey yok, böyle bir ekonomi yok. Yani hangi saiklerle, siz, Türkiye'nin tarımda kendisine yeten bir ülke olmadığını ısrarla iddia ediyorsunuz? Ben ağırlıkla da geliyorum, ısrarla bunu anlatıyorum ama her hafta yeniden yeniden bunları getiriyorsunuz.
Arkadaşlar, bakın, bunu, bu Genel Kurulun dışında da isterseniz sizin bu konuda ilgilenen milletvekillerinizle tartışabiliriz, anlatabiliriz, birbirimizi anlayabiliriz, Meclisi bundan sonra bu konuda gereksiz yere işgal, meşgul etmenin önünü kapatabiliriz.
Bakın, Türkiye...
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Ya, gereksiz yere sen meşgul ediyorsun, yalan söylüyorsun!
ERHAN USTA (Samsun) - Hocam, çiftçiye anlatmak lazım çiftçiye. Çiftçi kan ağlıyor.
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Yalan söylüyorsunuz!
YUNUS KILIÇ (Devamla) - Edepsizlik etme!
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Yalan söylüyorsun ya!
YUNUS KILIÇ (Devamla) - Yalanı sen söylersin; ben bilim adamıyım, yalan söylemem. Terbiyesizlik etme, otur yerine! Otur yerine! Otur, saygısızlık yapma! (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Cahilliğini burada gösterme herkese ya! Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi, saygılı olacaksın! Saygılı ol, otur! Otur!
Sayın Başkan...
BAŞKAN - Siz devam edin, devam edin.
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Biz burada neyi işgal ediyoruz?
YUNUS KILIÇ (Devamla) - Saygısızlık etme ya! Konuşma yapıyoruz, otur yerine ya!
Ya, lütfen, Sayın Başkan...
BAŞKAN - Devam edin, devam edin Sayın Milletvekili, konuşmanıza devam edin.
YUNUS KILIÇ (Devamla) - Bakın, bir iddia ortaya atıldı "Türkiye tarımda gerekli, Tarım Kanunu'nda yazan yüzde 1'lik desteği üreticisine vermiyor." dendi. Arkadaşlar, Türkiye, ortalama yirmi yıldır o kanunda yazılanın yaklaşık yüzde 50, yüzde 60 fazlasını veriyor. Siz sadece doğrudan gelir desteklerini hesaplayarak böyle bir rakam elde ediyorsunuz; bu kesinlikle yanlıştır. Türkiye, sulamaya, tarımsal sübvansiyonlu kredilere, yurt dışı ihracat desteğine... Bunların hepsini katmanız lazım, bunlar tamamen tarıma verilen desteklerdir. Bunları kattığınız zaman, Türkiye'nin yıllık gayrisafi millî hasılasından çiftçisine verdiği rakam ortalama 1,68'dir. Kanunda 1 yazıyor, 1,68'ini yirmi yıldır Türkiye'de üreticisine veriyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YUNUS KILIÇ (Devamla) - Tamamlayayım efendim.
BAŞKAN - Verdim ben, süreyi uzattım ama size.
YUNUS KILIÇ (Devamla) - Tamamlayayım efendim, çok müdahale ettiler.
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Kaçıncı defa söz vereceksiniz Başkanım?
BAŞKAN - Buyurun, buyurun, tamamlayın.
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Konuşsun Başkanım, konuşsun.
BAŞKAN - Buyurun.
YUNUS KILIÇ (Devamla) - Teşekkür ederim.
Şimdi, bir de özellikle bu son zamanlarda... Bakın, bu söylemler neye sebep oluyor, biliyor musunuz? Korumaya çalıştığımız... Hep beraber üreticiyi ve tüketiciyi korumaya çalışıyoruz ya bu söylemlerle onların cebinden daha çok para çıkmasına sebep oluyoruz. "Ayçiçeği yağı yok." diyorsunuz, "Ülkede kimse yağa ulaşamayacak." diyorsunuz, "Kıtlık var, bulamayacaksınız." diyorsunuz; millet, insanlarımız bu saiklerle, bu psikolojiyle marketlere saldırıyor ve kendi cebinden çıkan paranın miktarını artırıyor.
AHMET KAYA (Trabzon) - Suçlu biz mi olduk şimdi? Sizin beceriksizliğinizin suçlusu biz miyiz ya?
YUNUS KILIÇ (Devamla) - Türkiye geçen yıl ilk defa 2,4 milyon ton ayçiçeği üretti; bak, tarihinde ilk defa. Türkiye geçen yıl tarihinde ilk defa 3,1 milyon ton şeker üretti. Siz hâlâ bu sosyal medyaya destek veriyorsunuz ve diyorsunuz ki: "Türkiye'de şeker kıtlığı var." Arkadaşlar, "400 bin ton fazlamız var." diyoruz ya.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Şeker kıtlığı yok, özelleştirilen fabrikalar yapıyor. Doğru bilgi ver Hocam.
YUNUS KILIÇ (Devamla) - Ya, birbirimize inanacağız; toplumun cebinden daha fazla para çıkmasına sebep oluyorsunuz sadece, lütfen bunu yapmayın. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)