| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 73 |
| Tarih: | 30.03.2022 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; partimizin grup önerisi üzerine söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Ülkemizde bir şeker krizi var. Market raflarındaki şeker sadece 1 adet alımla sınırlandırılmış durumda ve pahalı. İmalatçı ve gıda sanayicisi, özel şeker fabrikalarının fahiş fiyatlı şekerini almaya zorlanıyor.
Tarım Bakanlığına göre, geçen sezonda, yüzde 94'lük artışla, pancar ve şeker üretiminde tüm zamanların rekoru kırılmıştır ve ülkede 200 bin ton ihtiyaç fazlası şeker var. TÜRKŞEKER stoklarının ağustos ayına kadar yani yeni sezona kadar yeteceği söyleniyor. Özel şeker fabrikaları "Elimizde yeterince şeker var." diyor. E, sormazlar mı o zaman madem yeterince şeker var, şekerde kriz neden bitmiyor, fiyatlar neden inmiyor, kim bu kumpası kuranlar?
Evet, şeker üretimi arz talep açısından yeterli, buna rağmen fiyatlar neden artıyor? Çünkü şeker fiyatlandırılmasında kontrolsüz bir yapı var, yönetim krizi zafiyeti var. Çünkü ülkede kamu eliyle desteklenen bir stokçuluk var. Kamu eliyle şeker stokçuluğunu kim yapıyor? 2018 yılında yapılan özelleştirmeler sonunda elindeki 25 fabrikanın 10'unu elinden çıkaran TÜRKŞEKER. Kamunun elinde kalan 15 şeker fabrikası bugün Türkiye Varlık Fonunun portföyünde. Kâr ederken Varlık Fonu portföyüne geçen kurum ve kuruluşların ortak noktası, zarar etmesi; BOTAŞ gibi, ÇAYKUR gibi, diğerleri gibi.
TÜRKŞEKER, verimlilik esasına dayansa da kârlılık esasına göre hareket eden bir kuruluş değil, bu yönüyle oluşan zarar bir şekilde açıklanabilir ama bu zarar, satış ve pazarlama amacıyla kurduğu TÜRKŞEKER Tarım Şirketi üzerinden bazı zincir marketlerini, bazı özel şeker fabrikalarını zenginleştirmek, devlet eliyle stokçuluğu teşvik etmek amacıyla oluşuyorsa orada "Dur!" demek gerekiyor. TÜRKŞEKER Tarım AŞ'nin paketleme tesisi bile yok, şeker piyasasında bunu fason bir şekilde yapıyor, ara şirket kurarak ilave 100 lira fiyat artışı yapılıyor.
Özelleştirmelerden önce piyasanın, şeker piyasasının yüzde 65'inden fazlasını TÜRKŞEKER üretiyordu, şimdilerde ise bu oran yüzde 35'lere düştü. Hâkimiyet kamudan özel sektöre geçince şeker fiyatları da bu hâkimiyete göre şekillenmeye başladı. TÜRKŞEKER, uyguladığı raf fiyat garanti sistemiyle sadece market ve bakkallara şeker satışı yapmakta, sanayicilere ve ürünlerinde şeker kullanmak zorunda olan imalatçılara satış yapmamaktadır.
Bu, hep böyle miydi? Hayır. Bir süre öncesine kadar imalatçılar da TÜRKŞEKER'den şeker alımı yapabiliyordu. TÜRKŞEKER fabrikaları 50 kilogramlık bir şekeri 298 liraya satarken piyasadaki toptancılarda 50 kilogramlık bir çuval şeker 700 lira, 800 lira aralığında satışa sunulmaktadır. Yap-işlet-devret projelerinde projelere garanti veren iktidar, anlaşılan şeker fabrikalarına da garanti vermiş. Kamu ve özel şeker fabrikaları arasındaki bu uçurum, bu makas başka türlü açıklanamaz.
Sanki bundan habersiz olan Tarım Bakanlığı geçtiğimiz günlerde bir açıklama yaptı: "Özel firmaları uyardık. Şekerin çuval fiyatı 575 liraya indirildi." Sayın Bakan, buradan bir ihbarda bulunuyorum: Sizi kandırmışlar. Sadece bir şeker fabrikası, imalatçılara bir saatliğine 598 liradan satış yaptı, diğer fabrikalar ise "Elimizde şeker yok." bahanesiyle ne fiyat verdi ne satış yaptı. Toptancı, imalatçı bugün bile indirimli fiyatı geçtik, şişirilmiş eski fiyattan bile şeker bulamıyor.
Ticaret Bakanlığı açıklama yapıyor: "Rekabeti bozan faaliyetler nedeniyle şeker fabrikalarını denetliyoruz." Sayın Bakan, yirmi gün arayla bu ikinci denetiminiz, demek ki sizleri de dikkate alan yok. Sizi de buradan uyarıyorum: Stokçuyu yanlış yerde arıyorsunuz.
TÜRKŞEKER'in 2 fabrikası Eskişehir ve Burdur'dan günlük onar tır olmak üzere -biri özel şeker fabrikasına olmak üzere- şeker yüklemesi yapılıyor. Bir tır yaklaşık 27 ton alıyor yani günlük, kamu şeker fabrikasından özel fabrikaya 270 ton gidiyor, 2 fabrikadan bu yükleme dikkate alınırsa günde 540 ton. Satış, TÜRKŞEKER'in şirketi TÜRKŞEKER Tarımdan yapılıyor; tırların istikametinin yönü Afyon'a.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Yasin Bey.
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Malatya'da olanları ise sağır sultan bile duydu. Adı geçen AK PARTİ'si iktidar vekilinin gelen cevabı daha vahim: "Bugün itibarıyla bayiliği bıraktık."
Bu satışlar, özellikle TÜRKŞEKER'in market ve bakkala bile ürün satışını kısıtladığı son beş ayda yapılıyor. Peki, TÜRKŞEKER Tarımdan yaklaşık 300 liradan alınan bu şeker özel fabrikalarda kaç liradan satılıyor? 700-800 liradan. Fiyat kontrolü var mı? Yok. Denetim var mı? Sadece kâğıt üstünde. Şeker var mı? Çünkü şeker de hâlâ zam beklentisi içinde olunduğu için o da yok. Ramazan ayı geldi, çattı; ne yapacak vatandaş, ne yapacak üretici, ne yapacak gıda sanayicisi? Bakın, kontrol edemediğiniz fiyatlandırma, içinde eser miktarda bile şeker bulunan bütün ürünlerin fiyatlarına zam olarak yansıyacak.
Sözlerimi sonlandırmadan size son dakika haberi vereyim: TÜRKŞEKER bugün itibarıyla fiyatlarına yüzde 24 zam yaptı. Kasım ayında ne diyordu TÜRKŞEKER'in Genel Müdürü Mücahit Alkan?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
YASİN ÖZTÜRK (Devamla) - Sayın Başkanım, cümlemin sonunu tamamlayayım lütfen.
"Kriz çığırtkanlarına fırsat vermeyelim, stok yapan firmaların bu stokları ellerinde patlar; 2022 Eylül ayına kadar şekere zam yapılmayacak."
Biz, makas kapansın derken özel fabrikaların fiyatları düşürülerek makas kapansın diyoruz; siz, tam tersine, devlet elindeki TÜRKŞEKER fiyatını zamlayarak makası kapatmaya çalışıyorsunuz.
Bu arada, en yeni, en genç şeker fabrikası Samsun Çarşamba Şeker Fabrikasını bile hâlâ faaliyete geçiremediniz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)