| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 73 |
| Tarih: | 30.03.2022 |
CHP GRUBU ADINA LEVENT GÖK (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Kobani olayları sürecine ilişkin sizlerle bir takvim paylaşmak istiyorum: 6-8 Ekim 2014 tarihinde "Kobani olayları" diye nitelendirdiğimiz olaylarda 46 yurttaşımız hayatını kaybetti, yüzlerce yurttaşımız yaralandı.
Değerli milletvekilleri, bir çözüm süreci yürütülürken gerçekleşen bu olaylarda zamanın İçişleri Bakanı Sayın Efkan Ala'ydı.
Değerli milletvekilleri, bu olay olurken, yurttaşlarımız hayatını kaybeder, yaralanırken İçişleri Bakanı Sayın Efkan Ala ile Halkların Demokratik Partisi arasında bir koordine kuruldu ve Halkların Demokratik Partisi önceki milletvekillerinden Sayın Sırrı Süreyya Önder ile Efkan Ala bu olaylar olurken on beş dakikada bir, yarım saatte bir görüşmeler yaptılar. Efkan Ala ile Sırrı Süreyya Önder, patlamalar olduğunda ya da ölümler olduğunda "Sizin haberiniz var mı? Bu hangi taraftan oldu?" diye birbirlerine haber veriyorlardı yani HDP ile zamanın İçişleri Bakanı Efkan Ala arasında olayları önlemeye ve yatıştırmaya dönük bir mekanizma kuruldu ve Efkan Ala Sırrı Süreyya Önder'e şu sözleri söyledi değerli arkadaşlarım: "Kontrol edemediğimiz güçler var. Bir provokasyonla karşı karşıyayız, el ele vermezsek bu işi çözemeyiz." Bakın, çok kritik bir cümle; Efkan Ala bu işte bir provokasyon olduğunu ve kontrol edilemeyen güçler olduğunu ifade ediyor.
Değerli arkadaşlarım, Kobani olayları oluyor 6-8 Ekim 2014'te; HDP ile iktidar arasında bir sorun yok; on beş gün sonra peşmerge Kobani'ye geçiş yapıyor, yine bir sorun yok; dört buçuk ay geçiyor değerli arkadaşlarım, hâlâ bir sorun yok. 28 Şubat 2015'te, Dolmabahçe'de HDP heyeti ile AKP heyeti arasında bir mutabakat metni imzalanıyor. Ne zaman? Tam dört buçuk ay sonra; yine bir ihtilaf yok. Dolmabahçe mutabakatında o zamanki İçişleri Bakanı Efkan Ala -ki şu anda milletvekili- ve şu andaki AKP Grup Başkan Vekili Sayın Mahir Ünal da masada, beraber konuşuyorlar, bir mutabakatı açıklıyorlar. Değerli arkadaşlarım, tam dört buçuk ay sonra yapılan bu mutabakatta yine Kobani olaylarına dönük bir tartışma yok, bir suçlama yok. 1 Marta geliyoruz, 1 Mart 2015'te İmralı'dan "Silahları bırakalım." mesajı geliyor; 1 Martta.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Gök.
LEVENT GÖK (Devamla) - 11 Mart 2015 tarihinde, tam beş buçuk ay sonra Cumhurbaşkanı İmralı'dan gelen bu mesajı yorumluyor ve diyor ki: "Ben bu açıklamayı önemsiyorum, silahların bırakılması önerisini destekliyorum." Kobani'den beş buçuk ay sonra da bir ihtilaf yok. Altı ay sonrasına geliyoruz Kobani olaylarından sonra, 21 Mart 2015 tarihinde, Nevruz'da İmralı'dan gelen mesaj Diyarbakır'da, devletin himayesinde, polislerin kontrolünde kürsüden okunuyor; yine bir sorun yok. Sorun yıllar sonra ortaya çıkıyor, Efkan Ala diyor ki: "Ortada kontrol edemediğimiz güçler var." ve sonradan Kobani olaylarına atanan hâkimi, Bahtiyar Çolak'ı görüyoruz ki derin devletin ticari ayağını oluşturan bir çeteyle irtibatlı. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar) Aynen böyle.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
LEVENT GÖK (Devamla) - Sayın Başkanım, son cümlelerimi tamamlayayım.
BAŞKAN - Buyurun.
LEVENT GÖK (Devamla) - Efkan Ala'nın deyişiyle kimdir bu derin güçler değerli arkadaşlarım? Ben, bugün, keşke burada Dolmabahçe mutabakatında bulunan Sayın Mahir Ünal ve Sayın Efkan Ala'nın bu salonda olup bunları bize bir anlatmasını isterdim. Yani olaylar olduğu zaman, HDP'yle görüşürken bir sorun yok iken, yıllar sonra çıkan bu davadaki bu öncesinin burada bir konuşulması gerekir. Sayın Efkan Ala buradaysa, Sayın Mahir Ünal buradaysa, sesimizi duyuyorlarsa bu Meclis önünde bunları anlatmalıdır değerli arkadaşlarım.
Olaylar derin, hâkim ondan daha da derin; hâkim de bir derin çetenin üyesi çıkıyor değerli arkadaşlarım. Şimdi, bu olay, Meclisin bizzat el koyup araştırması gereken bir hadise. Sayın Efkan Ala'nın o zaman Sırrı Süreyya Önder'le konuştuklarını, neler yaptıklarını bizlere anlatması gerekir. Bunlar konuşulmazsa değerli arkadaşlarım...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
LEVENT GÖK (Devamla) - ...bu dava, hiçbir zaman ayakları yere basan bir dava olarak ortada kalmaz.
Bu nedenle bu önergeyi destekliyor ve "kabul" oyu vereceğimizi ifade ediyoruz. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)