| Konu: | Milletvekili Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 73 |
| Tarih: | 30.03.2022 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yirmi yıldır yönettikleri ülkede yurttaşları işsizlik, yoksulluk, hayat pahalılığıyla kaderlerine terk eden iktidarın aslında başarısızlığını kabul edip bugün erken seçime gitmesi gerekiyor ancak onun yerine, görüşmekte olduğumuz kanun teklifiyle hile hurda, birtakım taktiksel hesaplarla bir sonraki seçimi manipüle etmeye çalışıyorlar. Seçim barajını yüzde 7'ye düşürerek büyük bir demokratikleşme adımı atmıyorsunuz. Oy veren tüm yurttaşların nitelikli temsili için öncelikle barajın sıfırlanması gerekiyor.
Seçim sistemi, toplumdaki farklı dünya görüşlerine sahip partilerin, kadınların, gençlerin, farklı kimlik ve inançlara sahip yurttaşların, engelli bireylerin ülke yönetimine ve yasama faaliyetlerine adil bir şekilde katılmasını sağladığı ölçüde ülke ve kent sorunlarının çözümüne gerçekten bir araç olabilir.
Demokrasiyi geliştirmek için ise her şeyden ama her şeyden önce yerel siyaseti güçlendirmek ve yurttaşların karar alma süreçlerine katılmasını sağlamak gerekir yani hortumcu kayyumlar atamak değil.
Görüştüğümüz kanun ise demokratik bir seçime ya da temsile hizmet etmek için değil, iktidarı nasıl korurum anlayışıyla yapılmış bir seçim mühendisliği. İktidarın konumunu koruyabilmek için üzerine ince ince çalıştığı bu teklife çok kısaca değinirsek, seçim barajı yüzde 7'ye inecek, YSK'ye seçilecek hâkimler kıdeme göre değil, kurayla belirlenecek, Cumhurbaşkanı seçim yasaklarından muaf kılınacak. Çok az konuşuyor ya, ilelebet konuşması gerekiyor, böyle olması lazım. Daha çok, seçimlere ittifaklar hâlinde girecek partileri etkileyecek 2'nci madde değişikliğiyle seçim bölgelerinde vekil seçimi için oy hesabı artık ittifakından toplam oyu üzerinden değil, her partinin kendi oyu üzerinden yapılacak. Bir örnekle açıklarsak şöyle: Eski sistemde ittifaklar seçime girdiğinde aldıkları toplam oy partilere dağıtılıyor ve vekil sayısı buna göre belirleniyordu; şimdi ayrı ayrı partilerin oyuna bakılacak, vekil fazla oy alan partiye gidecek. Mesele, özellikle küçük partilerin ve onlara oy veren seçmenin aslında temsilini engellemek. Dolayısıyla, biz bunun adına "demokrasi" demiyoruz "'İktidarı her koşulda nasıl sürdürürüm?'ün reçetesini aramak." diyoruz. Partimiz açısından değişen bir durum olmayacak, zaten her durumda, geçmişten bugüne olduğu gibi, biz oyumuzu daha da fazla artıracak ve halkımızın iradesini elimizden geldiğince Meclise yansıtacağız. Ancak küçük partilerin ittifaklara dâhil olarak Parlamentoda temsil imkânı kalmayacak.
Bütün bunlar bir kenara, asıl düşünülmesi, konuşulması ve sağlanması gereken şey seçim güvenliği. Türkiye'de seçim güvenliği gerçekten ciddi bir sorun. Getirilen düzenlemeyle seçim kurullarının yapısı tümden değiştiriliyor.
İktidar, sadece iktidarını sürdürmeyi amaçladığından ben bunu iktidara değil, özellikle tüm muhalefet partilerine söylemek isterim: Tüm muhalefet partilerinin seçmen iradesini garanti altına alabilecek seçim güvenliği için birlikte ve ciddi bir şekilde hareket etmesi gerekiyor. Her seçim döneminde ihlallerle karşılaşıyoruz: Mühürsüz pusulaların yasaya aykırı biçimde kabul edilmesi, partimizin yüksek oranda oy aldığı yerlerde sandık taşıma garabetinin geçerli olması ve bunun olağan hukuksuzluk hâline gelmesi, kolluk görevlilerine usulsüz biçimde seçmen kaydı oluşturulması, mükerrer oy kullanma, seçmen kayıtlarının usulsüz biçimde silinmesi, tutukluların oy kullanmalarının önüne konulan keyfî engellemeler, sandık görevlilerine yönelik baskılar, sığınakta kaldığı için veya can güvenliği olmadığı için oy hakkını kullanamayan kadınlar. Evet, bunlar gibi çok sayıda ihlalle karşılaştık. Bugün, muhalefet, seçim güvenliği için çalışan STK'lerin ve baroların da önerilerini alarak tüm bu sorunların çözümü üzerine yöntemler geliştirmelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Buyurun, buyurun.
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Devamla) - İktidar cenahına söyleyeceğim ise "Kuyruklar uzadı diye zam yaptık." diyen Et ve Süt Kurumu müdürleri sizde oldukça, yurttaşların geçmediği köprüye para ödemesini ekstra bir imkân olarak tanımlayan Grup Başkan Vekilleriniz oldukça, paranız bittiği zaman "Olabilir, para kalmayabilir. Başınızı bir kaldırın, şu yolların güzelliğine bakın arkadaşlar. Bakın, ne güzel yollar yapılmış, gözünüz gönlünüz açılsın." diyen milletvekilleriniz olduğu sürece zaten sizin için bu ülkede bir gelecek görünmüyor. O yüzden hep beraber hangi yoğurdu seviyorsanız onu yemeye sonradan devam edebilirsiniz.
Saygılar sunarım. (HDP sıralarından alkışlar)