| Konu: | Milletvekili Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 73 |
| Tarih: | 30.03.2022 |
ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Sayın Başkanı, değerli halkımızı ve televizyonları başında, cezaevlerinde bizi izleyen değerli yoldaşlarımı saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, değerli milletvekilleri, bu Seçim Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi neden yirmi yıl sonra gündeme geldi, neden yirmi senedir iktidarda olan bir parti bugün buna ihtiyaç hissediyor, ben bununla ilgili birkaç hususu dile getireceğim.
Öncelikle, siyasi partiler demek, demokrasinin ölçütü demek ve siyasi partiler aynı zamanda demokrasinin vazgeçilmez unsurları. Dolayısıyla siyasi partilerin demokraside yer alması, parlamentoda yer alması ve temsiliyette yer alması kaçınılmaz bir husustur.
Değerli arkadaşlar, peki, değiştirilmek istenen Siyasi Partiler Yasası'nda ne var? Yani şu anda neyi değiştirmek istiyorlar? Öncelikle mevcut olan yasada, yani Siyasi Partiler Yasası'nın 36'ncı maddesinde aynen şudur: "Milletvekili genel ve ara seçimlerine ve belediye seçimlerine partilerin katılabilmesi için illerin en az yarısında, oy verme gününden altı ay önce örgütlenmiş olmaları gerekiyor." ve aynı zamanda seçime girebilmelerinin diğer bir koşulu ise "Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubunun olması şartı" dile getiriliyor. Peki, bu, neden değiştirilmek isteniyor? Şunun için değerli arkadaşlar: Yani siyasi partilerin en az 41 ilde örgütlenmesi lazım; bu, zaruret hâlidir ve bir de il örgütlerinde de en az 1/3 oranında bir örgütlenmesinin olması gerekiyor. Bu örgütlenme dahi mali açıdan ve örgütlenme açısından gerçekten çok ciddi zorlukları beraberinde getiren bir yapı. İşte, tam da bu noktada AKP ve MHP bu düzenlemeyle oy hesabı yapmak ve mevcut olan örgütlenme sürecini yok etmek amacıyla bu kanun teklifini getirmiş bulunmaktadır.
Bu iktidar, kaybetmeyi görmüştür değerli arkadaşlar. Bu şekilde siyasi partiler üzerindeki baskıları artırmak ve aynı zamanda siyasi partiler üzerinde soykırımı artırmak için getirmiş oldukları bir teklif. Bu kanun teklifiyle bir kurtarma operasyonu şu anda söz konusu. Bakın, yönetimde oluşmuş gedikler var, bu gedikleri kapatmaya yönelik olan bir kanun teklifiyle şu anda karşımıza çıkmaktadırlar. Siyasi örgütlenme açısından, maliyet açısından o kadar zor bir süreç ki bu süreç, aynı zamanda şu andaki mevcut olan seçim yasası dahi ciddi bir şekilde zorluklar içermektedir. AKP kamu kaynaklarının tamamını kendi lehine kullanan bir siyasi parti ve aynı zamanda kendi emirlerinde kaymakamlar var, aynı zamanda Emniyet ve valilikler var. Bunlara rağmen, yine, bununla yetinmiyor çünkü AKP ve MHP şu anda, gerçekten toplum nezdinde kaybeden siyasi organizasyonlar hâlinde.
Bu teklifle, örgütlenme özgürlüğünün daha da kısıtlanmasına gidilmektedir. Yani bu teklifle, Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunması şartı kanundan çıkarılmak istenmektedir. Peki, bunu kendilerine soralım, siz ne şekilde geldiniz? Siz grup kurmak suretiyle, Türkiye Büyük Millet Meclisine bu şekilde gelebildiniz. Bakın, bizim bu önergede ileri sürmüş olduğumuz diğer bir husus ise 100 bin kişinin imzasıyla aynı zamanda bir siyasi partinin hiçbir koşul aranmaksızın seçime girebilmesi gerektiğini biz bildiriyoruz. Neden böyle diyoruz? Çünkü 100 bin kişinin imzasıyla, bugünkü koşullarda, bir kişi Cumhurbaşkanı adayı olarak belirleniyor ve yarışa bu şekilde girebilme hakkına sahip oluyor.
Ben, size başka bir şey daha söyleyeyim. Bakın, bu yasa aynı zamanda bir panik yasasıdır. Neyin panik yasası? Mevcut olan, şu andaki iktidarlar şu anda panik hâlindeler. Bakın, bu 20 milletvekiliyle grup kurmak isteyen herhangi bir siyasi partinin seçime girmesine engel oluşturmaya çalışıyorlar. Peki, neden böyle? Çünkü şunu çok net bir şekilde görüyor şu andaki iktidar. Bakın, toplumda, sokakta yağ kuyrukları var, sokakta ekmek kuyruğu var, sokakta insanlar geçinemiyor. Her gün ama her gün akaryakıta şu anda bir zam var. Peki, buna neden çözüm getirmiyorsunuz? Neden buna ilişkin bir çözümünüz yok? Ama durup dururken yirmi yıl sonra demokrasi adı altında -tırnak içerisinde- bu Siyasi Partiler Yasası'nda ve seçim yasasında çeşitli değişikler yapmak istiyorsunuz. Bu neyi gösteriyor biliyor musunuz değerli arkadaşlar? Eğer demokrasi isteniyorsa sadece seçim kanunu ile Siyasi Partiler Yasası'nda değişim yapmak suretiyle bu mümkün olmayacak. Demokrasi sokaktadır. Demokrasi sizin aç bırakmış olduğunuz halkın...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ABDULLAH KOÇ (Devamla) - Demokrasiyi getirecekseniz değerli arkadaşlar, bakın, Anayasa'ya öncelikle uymak durumundasınız. Diğer bir husus, siyasi partiler üzerindeki baskıyı ortadan kaldırmak zorundasınız ve eşit bir şekilde, özgür bir şekilde bu yarışa girmek durumundasınız. Eğer demokrasi istiyorsanız gerçekten, yoksul bırakmış olduğunuz ve aynı zamanda, geçinemeyecek halka çözüm getirmek durumundasınız. Mevcut olan, şu anda sokaklarda ve mahallelerde ekmek kuyruğunda olan insanların sorununa çözüm getirmek üzere ancak demokrasi getirebilirsiniz. Tabii ki bugünkü koşullara baktığımız zaman, AKP'nin bu durumdan uzak olduğunu ve getirilecek olan bu Siyasi Partiler Yasası'yla sandığa gömüleceğini söylüyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)