GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Milletvekili Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:73
Tarih:30.03.2022

FERİDUN BAHŞİ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 321 sıra sayılı Yasa Teklifi'nin 5'inci maddesi üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, teklif Komisyona geldiği günden beri hâkimlerin kurayla belirlenmesi hususunu tartışıyoruz. Kurayla belirlenmesi ne getirir, kıdemli hâkimlerin seçim kurulu başkanlığını sürdürmesi ne getirir ya da her ikisi ne götürür? Biz bunun bir örneğini İstanbul seçimlerinde aynı sandığa atılan 4 oydan 3'ünün geçerli, 1'inin geçersiz olmasıyla yaşadık.

Hâkimlerin ve savcıların 2002 yılından beri mülakat sistemiyle nasıl alındığını en fazla acılarla yaşayan, sıkıntılarla yaşayan insanlardan birisi benim. Yıllarca hâkimlik yaptığım dönemde ilçe seçim kurulu başkanlığı da yürütmüş bir kişi olarak, bir milletvekili olarak ve 96 puanla hâkim yapılmamış, mülakatta elenmiş bir kız çocuğunun amcası, 86 puanla mülakatı geçtikten sonra Feridun Bahşi'nin kızı olduğu için listeden çıkarılan bir kız çocuğunun da babası olarak 20 bin küsur hâkimin nasıl alındığını bilen bir insan olarak benim endişelerim, alınış şekli bu şekilde olan genç hâkimlerin kuraya dâhil edilmesindeki endişelerimdir.

Şimdi, teklifin 5'inci maddesi, seçimlerin yargı yönetimi ve denetimi altında yapılmasını öngören anayasal teminatla ilgilidir. Bu maddeyle il ve ilçe seçim kurulunun oluşumunda kıdemli hâkim uygulamasının sona erdirilerek birinci sınıfa ayrılmış hâkimler arasından ad çekme usulü getirilmektedir. Biraz önceki hatiplerden birisi yıllarca avukatlık yaptıktan sonra hâkimliğe geçen kişilerin çok kısa sürede -özellikle de ilçe ve illerde AK PARTİ'de yöneticilik yapan arkadaşların- birinci sınıfa ayrıldıklarını ifade etti, aynen katılıyorum. Partilerde görev yapan il başkanları, ilçe başkanları; il, ilçe başkanlarının yakınları hâkim, savcı yapıldı ve şu anda çok kısa sürede birinci sınıfa ayrılarak kuraya dâhil edilecekler. Düşünün hâkimlik mesleği içerisinde bulunan bir kişi bir partiden aday olmak için istifa ettiğinde geri dönemiyor ancak hâkimliğe alınırken yıllarca siyaset yapmış, ilçe başkanlığı yapmış, milletvekili adayı olmuş insanlar -kuradan önce- mülakatlarla hâkim yapılabiliyor arkadaşlar.

Şimdi, bir hâkim sıfırdan başladıysa yani hukuk fakültesini bitirip avukatlık yapmadan geldiyse ortalama sekiz yılda birinci sınıfa ayrılmaktadır. 2002 yılında AK PARTİ iktidara geldiğinde hâkim, savcı sayısı toplamda 9 bin civarındaydı ve biraz önce de arkadaşların ve Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekilinin ifade ettiği gibi şu anda 23 bin civarında hâkim, savcı vardır. Bizim dönemden kalan hâkim, savcıların tahmini olarak 4 bin civarında olanı emekli oldu; 4 bin civarında FETÖ'den atıldı, bunun bini de bizim dönemden kalanlardandı, 5 bin oldu. 2.500 civarında hâkim, savcı da BAM'lara ve diğer -ilçe seçim kurullarında görev yapamayacak- bölümlere atandılar ilçe seçim kurullarında, il seçim kurullarında görev yapmasını önlemek amacıyla. Bizim dönemden geriye 1.500-2 bin hâkim, savcı kaldı. Şimdi, AK PARTİ döneminde alınan, özellikle de parti yöneticiliği yapan kişilerden oluşan hâkim, savcı sayısı oranı yüzde 80'in üzerinde. Bu oranların içinden getirilen hâkimlerin ilçe seçim kurulu başkanlığına atanması en azından hâkim meslektaşlarım üzerinde vatandaş tarafından şaibe yaratacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

FERİDUN BAHŞİ (Devamla) - Bu sebeple biz bu maddenin tekliften çıkarılmasını teklif ettik. Henüz yasa çıkmadan o yasayı uygulayacak hâkimlerin zan altında bırakılmaması için bu madde teklif metninden çıkarılsın diyoruz, teklifimize de destek bekliyoruz.

Gazi Meclisi ve yüce Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)