GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Milletvekili Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:73
Tarih:30.03.2022

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - Evet, öncelikle, cezaevinde bulunan hasta tutsak Aysel Tuğluk, Gültan Kışanak, Nurhayat Altun, Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel, Ayla Akat Ata'yı buradan saygıyla selamlıyorum.

Bir seçim kanunu burada görüşülüyor. Bu arkadaşlarımız seçilmiş kadın arkadaşlarımızdı; kimisinin vekilliği düşürüldü, kimisinin belediye başkanlığına kayyum atandı; halkın seçme ve seçilme hakkı ellerinden alındı ve iradeleri gasbedildi. Tabii ki seçim kanunu, seçim; demokrasinin tecelli etmesi için önemlidir, kıymetlidir. Bu tekniği doğru bir şekilde kullanmamız lazım ama görünen odur ki Parlamentodaki çoğunluk sayısına göre dizayn edilen bir sistemdir.

Şimdi, "seçim" denilince biz kendi partimizin siyasi geleneğinden bahsetmezsek olmaz. 90'lardan günümüze kadar bu gelenek seçimlere giriyor. Bakınız, seçimlerde, bu partinin İl Başkanı Vedat Aydın, bu partinin Milletvekili Mehmet Sincar, Urfa İl Başkanı Muhsin Melik, bu insanlar bu ülkede siyaset yaptığı için öldürüldüler. Son dönemde ne yapılıyor? Belki ölüm oranı biraz düştü ama seçme ve seçilme hakkı elinden alınan, halkın iradesini temsil eden onlarca milletvekili cezaevinde, onlarca belediye başkanı şu an zindandadır. Şu an davalar devam ediyor. Kobani davası Sincan'da devam ediyor, bir kumpas olarak devam ediyor. Burada bir demokrasicilik oyunu oynamaya hiç gerek yok. Demokrasi değerleriyle bütünleşmek istiyorsanız, demokrasiye inanıyorsanız herkesin seçtiğine saygı duymak durumundasınız. Maalesef burada HDP'nin, HDP'nin seçmenlerinin, HDP'nin seçilmişlerinin üzerinde büyük bir basınç var.

Bakınız, bu ülke çok zor günler geçiriyor, büyük bir otokratik rejim altında inim inim inlemektedir. Bizim partimiz de siyaset yapıyor, demokratik siyasete inandığı için, burada bu mevzileri korumak için büyük çabalar vermektedir. Bu ülkede iki blok siyaset vardır; biri kendisini "Cumhur İttifakı" olarak tanımlıyor, biri de kendisini "Millet İttifakı" olarak tanımlıyor. Biz HDP olarak üçüncü alanı örgütlemeye çalışıyoruz. Biz bir üçüncü alan ittifakıyız; bu, sadece seçim endeksli değildir.

Biz buradan sesleniyoruz, Cumhurbaşkanına da sesleniyoruz: Düşün yakamızdan, artık yakamızdan düşün. Kürt halkı HDP'de temsiliyetini görmüştür, siyaset yapmak istiyor, demokratik siyaset koşullarını daha da yükseltmek istiyor. Böyle, üzerimizde bir yandan kapatma davasıyla, tehditlerle, şantajlarla; diğer taraftan da seçimi dizayn edecek seçim kanunlarıyla... Doğrudur, tecrübeli hâkimlerin illerde, ilçelerde seçimden sorumlu olmaları gerekiyor. Ama maalesef bölgede devletin tüm kurumları, tüm yargısı, kolluğu, savcısı, millî eğitimi, sağlığından tutun devlet partisiyle birlikte hareket ediyor, âdeta bölgede bize karşı bir parti seçiliyor, o partiyle HDP yarışıyor. Burada tabii ki tecrübeli hâkimler olsa çok iyi olur ama biz bundan altı yedi yıl önceki hâkimleri de biliyoruz değil mi; 5-6 bin civarında hâkimin nasıl devlet mekanizması içerisinde yer edindiğini, şimdi de biz biliyoruz, torpille, kafakol ilişkileriyle, partililikle... Partili avukatların nasıl hâkim olduğunu da biliyoruz. Bunlar güven vermeyecek ama biz üçüncü yol siyasetini örgütleyeceğiz, biz tüm farklılıkları kendi bünyemizde barındıracağız. Ondan dolayı diyoruz, bu ülkeyi iki seçeneğe mahkûm etmeyeceğiz. Bu ülkenin üçüncü bir seçeneğe ihtiyacı var. Bu üçüncü seçenek de tüm farklılıkları kendi bünyesinde barındırıyor. Tüm inançları, tüm düşünceleri, tüm kimlikleri "ama"sız, "fakat"sız, "lakin"siz herkes kendini özgür bir şekilde, özgür toplum kriterleri çerçevesinde ifade edebilir. Herkes birbirinin varlığına, birbirinin diline saygı duyar ama bize burada dayatılan nedir, HDP'ye dayatılan nedir?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

ÖMER ÖCALAN (Devamla) - "İki blok arasında tercih yapın." Biz iki blok arasında tercih yapmak istemiyoruz. Genel Eş Başkanlarımız bunu her defasında dile getiriyor. Biz, üçüncü yolu örgütlüyoruz. Biz, demokratik siyaseti referans alıp uygulayacağız. Bir tarafta siyasal İslam'ı kendine referans alan, bir tarafta Türkçü, ulusal anlayışı kendine referans alan, bu düşünceler dışında hiçbir alana yaşam şansı bile tanımayan alanı kabul etmiyoruz. Ondan dolayı bu barajın düşürülmesi formalitedir. Eğer siz barajın kalkmasına inanıyorsanız, bunu sıfırlarsınız ve herkes kendi temsiliyetini bu Mecliste bulur ve demokrasi de tecelli etmiş olur. Demokrasi bir değerler bütünüdür, ya saygı duyarsınız ya karşısında durursunuz. Kayyumlarla buna sahip çıkamazsınız. Biz mücadeleye devam edeceğiz.

Halkımıza selamlar. (HDP sıralarından alkışlar)