| Konu: | Milletvekili Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 73 |
| Tarih: | 30.03.2022 |
MHP GRUBU ADINA MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 321 sıra sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ikinci bölümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Bu vesileyle sizleri ve aziz milletimizi hürmetle selamlıyorum.
Kanun teklifiyle; ülke seçim barajının düşürülmesi, milletvekili dağılımının doğrudan siyasi partilerin oylarına göre belirlenmesi, siyasi partilerin teşkilatlanmalarının öne çıkarılması, seçmenlerin oy hakkının korunması, il seçim kurulu başkan ve üyeleri ile ilçe seçim kurulu başkanlarının birinci sınıfa ayrılmış hâkimler arasından kura çekimiyle belirlenmesi, başka bir siyasi partinin üyesinin sandık kurulu üyesi olarak gösterilmesinde kişinin müracaatının aranması, mahallî idareler seçimlerinde üç ay önceki seçmen kütüğünün esas alınması ve önergeyle eklenen görme engelli seçmenlerin oy kullanması hususları düzenlenmekte ve uyum düzenlemeleri yapılmakta, seçimlerde karşılaşılan sorunların giderilmesi amaçlanmaktadır.
Seçim sistemleri birbiriyle çelişen iki ilkeyi bağdaştırmayı amaçlar. Bunlar, Anayasa'mızda belirtildiği gibi, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkeleridir. Mutlak anlamda her ikisini de temin eden bir sistem bulunamamış olsa da demokratik ülkeler kendi durumları ve şartları doğrultusunda bunları bağdaştırmaya dönük sistemler uygulamakta ve her ülke zaman içerisinde durumlarına daha uygun seçim sistemi arayışlarına da girmektedir.
Ülkemizde milletvekili seçimlerinde uygulanan sistem yüzde 10 ülke barajlı, liste usulü nispi temsil yöntemidir. Bununla birlikte, 2018 yılında yapılan değişiklik sonucu seçim ittifakı yapılması hâlinde yüzde 10'luk barajın hesaplanmasında ittifak yapan siyasi partilerin aldıkları geçerli oyların toplamı esas alınmakta ve barajı aşan ittifaklardaki siyasi partiler için ayrıca baraj hesaplaması yapılmamaktadır ancak milletvekili sayısının önce ittifak oyuna göre dağıtılması uygulaması temsilde adaletsizliğe yol açan, millî irade tercihini sakatlayan sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Nitekim, 24 Haziran 2018 seçimlerinde 30 ilde bu sonuçlar görülmüştür. Aynı seçim çevresinde oy sayısı daha düşük olan partiler milletvekili çıkarmıştır.
Konunun somut veriler üzerinden net olarak anlaşılması için il, parti ve milletvekili ismi zikretmeksizin bazı illerde ortaya çıkan durumu açıklamak istiyorum. Bakınız, 24 Haziran 2018 seçimlerinde bir ilde bir parti 50.072 oyla milletvekili çıkaramazken 38.793 oyla bir başka parti milletvekili çıkarmıştır. Başka bir ilde bir parti 53.444 oyla milletvekili çıkaramazken 41.796 oyla bir başka parti milletvekili çıkarmıştır. Yine, bir ilde 66.465 oyla bir parti 2 milletvekili çıkarırken 37.865 oy alan bir başka parti milletvekili çıkaramamıştır. Yine, bir başka ilde 77.085 oyla bir parti milletvekili çıkarırken -bu partinin oylarının yarısından daha az olmak üzere- 33.789 oy alan bir başka parti 1 milletvekili çıkarmıştır. 30 ilde bu şekilde sonuçlar çıktığı görülmektedir. Soruyorum: Bu hak mıdır? Bu uygulama 2018 yılında düzenlenmiş olsa da değiştirilmelidir. Bunun savunulacak hiçbir tarafı yoktur, büyük bir adaletsizlik olduğu çok açıktır. Seçmenin tercihi sapma göstermekte, temsilde adalet ilkesi zedelenmektedir. Ayrıca, milletvekili sayısının önce ittifak oyuna göre dağıtılması uygulamasının sağladığı pazarlık imkânı, ittifaklarda yer almak için yeni partileşmeleri teşvik etmektedir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı verilerine göre, ülkemizde 2018 yılında 2, 2019 yılında 3 siyasi parti kurulurken sadece 2020 yılında 25, 2021 yılında ise 21 siyasi parti kurulmuş, toplamda ise sayıları bugün için 120'yi aşmıştır. Yüksek Seçim Kurulu kararına göre, bugün itibarıyla 24 siyasi parti seçime katılma hakkına sahiptir. Seçim yaklaştıkça bu sayısının artacağı kuşkusuzdur. Kanunda bir değişiklik yapılmadığı takdirde ve seçime katılmaya hak kazanan parti sayılarının daha da artacağı düşünüldüğünde, gelecekte yapılacak seçimlerde içinden çıkılamaz sorunların ortaya çıkacağı, temsilde adalet ilkesinin tümüyle yok olabileceği, çok uzun oy pusulalarının söz konusu olacağı ve seçim güvenliğinin de olumsuz etkileneceği net bir şekilde görülmektedir. Bu itibarla, ülke seçim barajının düşürüldüğü, siyasi partilerin ittifak yaparak seçimlere katılabildiği, temsil adaletinin azami sağlandığı bir seçim sistemi oluşturulması önem arz etmektedir. Kanun teklifiyle amaçlanan da budur yani amaç, temsilde adaleti ve millî iradenin tercihinin doğru olarak yansımasını sağlamaktır.
Kanun teklifiyle Cumhur İttifakı lehine değişiklikler yapıldığı yönünde asılsız, mesnetsiz ve boş iddialar ileri sürenler bulunmaktadır. 2023 Haziran ayında yapılacak seçimlerde iktidar için milletimizden gerekli desteği alma konusunda umutsuz olanların seçmeni etkilemek maksadıyla bu yönde algı oluşturmak istedikleri anlaşılmaktadır. Aslında Cumhur İttifakı'nın milletvekili sayısını arttırmak ve AK PARTİ iktidarını devam ettirmek için böyle bir değişikliğe gittiğinin söylenmesi, kendilerinin 2023 Haziran seçimleri için hiçbir iddialarının olmadığının itirafı dışında başka bir anlam taşımamaktadır. Zira, milletvekili hesabında uygulanan D'Hondt sistemi aynen devam etmekte olup her seçim çevresinde siyasi partilerin aldıkları oylara göre bu sistem uygulanarak milletvekili dağılımı yapılacaktır. D'Hondt sisteminin seçim çevrelerinde 1'inci partilere avantaj sağladığı da herkesin malumudur. Demek ki seçim çevrelerinin büyük çoğunluğunda 1'inci parti olmak, dolayısıyla iktidar olmak gibi bir iddiaları yok. Feryat figan edilmesinin altında yatan asıl neden, çok düşük oy potansiyeline sahip partilerin ittifaka alınarak daha fazla milletvekili çıkarılması hesabının bozulmasıdır; bütün dertleri budur, karın ağrıları bundandır.
Değerli milletvekilleri, anketler üzerinden de sürekli algı operasyonu yürütüldüğü görülmektedir. Kamuoyu tercihlerini yönlendirmek için yapılan düzmece anket ve yoklamalar yaygınlaşmıştır. Neredeyse her gün anketler açıklanmakta, bazı partiler parlatılıp Cumhur İttifakı karalanmakta, algı operasyonu yapılmaktadır. Milletimiz bu oyunları daha önce de görmüş, yaşamış ama asla bunlara itibar etmemiştir. Nitekim, 24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri'nin sonuçları bir kez daha göstermiştir ki Türk milleti algı operasyonlarına gelmiyor, müfterilere inanmıyor.
Kamuoyu araştırma şirketlerinin güvenilirlikleri de iyice sıfırlanmıştır. Düzmece anketçiler 24 Haziran seçimleri öncesinde açıkladıkları anketlerde "Cumhurbaşkanı seçimi ikinci tura kalacak." dediler, Cumhurbaşkanımız birinci turda seçildi. Devamlı parlattıkları ve oyunu yüksek gösterdikleri partiler daha düşük oy aldılar. Yüzde 3 ile 7 arasında gösterdikleri MHP ise yüzde 11,10 oy aldı. Yüzde 300 sapma olur mu? Bu duruma karşın hiçbiri milletimizden de özür dilememiştir.
MHP olarak 25 Haziran 2018 tarihinde isimlerini gazetelere ilan vererek açıkladığımız anketçiler, köşe yazarları, yorumcular, akademisyenler yine sahnedeler, yine bildik operasyonlarını yürütüyorlar. Milliyetçi Hareket Partisine özel bir kin duyan zevata diyorum ki: Beyhude yere uğraşmayın, Milliyetçi Hareket Partisini engelleyemezsiniz, Türk milletini durduramazsınız. (MHP sıralarından alkışlar) Bu aziz millet her seferinde büyük bir vakarla sandık başına giderek her türlü meseleye son noktayı koymasını bilmiş, o engin ferasetini ve basiretini her seferinde sandıkta müşahhas hâle getirmiştir. "Millet bilmez." "Millet anlamaz." "Millet karar veremez." anlayışında olanlara her seçimde gerekli dersi vermiştir. Milletimiz doğru ile yanlışı birbirinden ayırabilecek en güçlü hakemdir. Siparişle çalışan kamuoyu araştırma şirketlerinin abuk sabuk anketleri neyi söylerse söylesin 2023, Cumhur İttifakı'nın, Türk milletinin, Türkiye'nin zafer yılı olacaktır. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
MUSTAFA KALAYCI (Devamla) - Kanun teklifinin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, sizleri tekrar saygılarımla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)