| Konu: | Milletvekili Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 73 |
| Tarih: | 30.03.2022 |
AK PARTİ GRUBU ADINA ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri ve aziz milletim; gecenin bu saatinde hepinizi saygıyla selamlıyorum.
321 sıra sayılı Kanun Teklifi hakkında AK PARTİ Grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi tekrar saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, seçimler milletle yapılan istişare süreçleridir. Seçimler iktidara aday olan partilerin programlarını ve hedeflerini millete onaylattıkları ve onlardan aldığı yetkiyle yürütmeyi yönettikleri süreçlerdir. Bu sebeple seçimlerde aziz milletin pak oylarının sandığa girdiği şekil ve suretle oradan çıkması ve bu doğrultuda da yürütmeye ve yasamaya yansıması seçim kanunlarıyla olmaktadır. Bu sebeple seçim kanunlarının adil, dürüst, şeffaf olması ve bu süreçlerin, demokrasinin standartlarının yükselmesi açısından son derece önemlidir. Elbette ki kanunlar ihtiyaçlara göre zaman içinde değişebilir çünkü zaman bazen ihtiyaçları değiştirir. İşte, bu kanundaki teklifler de bu çerçevede hazırlanmıştır.
Değerli muhalefet partisi milletvekili arkadaşlarımızın Komisyonda da uzunca söyledikleri, yaklaşık on yedi saat söyledikleri hususlardan, ben sondan başa doğru geleyim. Efendim, "Cumhurbaşkanlığı burada neden açıkça konulmadı 65'inci maddeye?" diyorlar. "Milletin parasını harcayacak."
Değerli arkadaşlar, Anayasa'mızın 101'inci maddesinin son fıkrası Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kanunla yapılacağını, düzenleneceğini hüküm altına almış ve 2012 yılında da 6271 sayılı Kanun çıkarılmıştır yüce Meclisimiz tarafından. İlk defa bu kanun 10 Ağustos 2014 tarihli Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yürütülmüştür. Ben de o tarihte Sayın Cumhurbaşkanımızın avukatı olarak Türkiye'de ilk defa bu vekâletnameyle Yüksek Seçim Kurulunda bu süreci yürütmüş bir kardeşinizim. Tamamı Cumhurbaşkanlığının adına, 13'üncü maddedeki ve kanundaki hesapların açılması, paraların, yardımların toplanması, harcanması ve bunlarla ilgili Yüksek Seçim Kuruluna ve ilgili makamlara hesap verme yükümlülüğü ve görevini yürütmüş bir kardeşinizim. Biz o süreçte bu paraları topladıktan sonra harcamalar yapıldı. Bu sürecin son on gününde Sayın Cumhurbaşkanı adına -Başbakanken- devlet araçlarından vazgeçildi, yasaklara uyuldu ve özel araçlar kiralanarak bu süreçlerin tamamı bizatihi bu paralardan harcanarak yürütüldü. Dolayısıyla hiçbir şekilde, efendim, "Milletin parası; Cumhurbaşkanı diğeriyle haksız bir rekabete girecek, buna avantaj sağlanacak." diye bir şey söz konusu değil. Efendim, "Buraya neden yazılmıyor?" Bir genel kanun vardır, 298 saylı Kanun; bir de özel kanun vardır, 6721 sayılı Kanun. Özel kanunların olduğu bir yerde genel kanun uygulanmaz, özel kanun uygulanır. Özel kanun açıkça da atıf yapmış. Bugün Başbakan yok, aynı statüde olanlar Bakanlar, makam araçları tahsis edilenler bakanlar ve Grup Başkan Vekilleri, komisyon başkanları. Son on günde herkes araçları Meclise teslim ediyor. Burada da Sayın Cumhurbaşkanı ilgili araçları teslim edecek; mevcut görevdeki Cumhurbaşkanı, Yüksek Seçim Kurulu kararları çerçevesinde, kendi kiralamış olduğu araçlara binecek. Aynı mantıktan gittiğinizde, büyükşehir belediye başkanlarının hepsi seçime girdiğinde, son on güne kadar kimin arabasıyla, nasıl yürütüyor? Belediyenin araçlarıyla, belediyenin imkânlarıyla. Böyle yaklaştığımızda aynı mantık, aynı yere götürür. Bu sebeple haksız isnatlarda ve eleştirilerde bulunmak doğru değil.
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Sence doğru mu?
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Evet, çok doğru.
İkinci konu nedir? "Neden hâkimlerle ilgili kura kararı yapıyorsunuz?" Ben, 1991 yılından itibaren Ankara Adliyesinde staj, avukatlık yapmış, yaklaşık yirmi beş yıl fiilen, haftanın dört günü eksiksiz, cübbesiyle avukatlık yapmış bir kişiyim. Birçok seçimde bulundum, birçok seçimi yaşadık gördük. Büyükşehirlerdeki seçim hâkimleri, bilhassa il seçim hâkimi olan arkadaşlarımız, genel olarak mesleğinin en son aylarında, son yılında olan... Birçok zaman yaşı itibarıyla da bir günlük, iki günlük, üç günlük sürede; yirmi dört saat, kırk sekiz saat bazen uyumandan çalışılacak süreçlerde fiziken de zorlanmalar oluyor. O zaman süreç, seçim müdürleri tarafından yürütülüyor.
YÜKSEL ÖZKAN (Bursa) - Allah aşkına, yapmayın ya! Ne gerekçesi, böyle bir gerekçe mi olur ya?
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Şimdi, bugün "Ankara'da kaç tane birinci sınıf hâkim var?" diye bunu sordum, birinci sınıf hâkimleri sordum, Ankara'da tam 300 birinci sınıf ve birinci sınıfa ayrılmış hâkim var.
YÜKSEL ÖZKAN (Bursa) - Böyle gerekçe mi olur ya? Yani bir hukukçu olarak bunu söylemek size yakışmıyor.
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - 300 hâkim bir torbanın içine konulacak ve bu 300 hâkimden biri çıkacak.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Ayıp değil mi ya!
SALİHA SERA KADIGİL SÜTLÜ (İstanbul) - Kimsenin aklına gelmeyen şey neden sizin aklınıza geliyor ya?
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - "Efendim, bunlar AK PARTİ'li olacakmış." Yani bu bir hayaldir, bu yanlışa girmeye hiç gerek yok.
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Sen böyle mi savundun insanları?
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - 300 mümtazen terfi etmiş, en az on yıl, on iki yıl, on beş yıl, yirmi yıl, otuz yıl, kırk yıl tecrübeli hâkimler olacak.
YÜKSEL ÖZKAN (Bursa) - Komedi deseniz, komedi değil ya! Bir tiyatro oynuyorsunuz ya!
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Biz bu hâkimlere niye güvenmiyoruz? Bu hakimlerin olmadığı, birinci sınıf ve birinci sınıfa ayrılmış hâkimlerin olmadığı yerde eski sistem devam edecek.
YÜKSEL ÖZKAN (Bursa) - Ayıp ya!
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Ee, eski sistem zaten devam ettiğine göre bugün bu kanunun yürürlüğe girdiği günden itibaren bu hâkimler görevlerini yapmaya devam edecek, hiçbir şey değişmeyecek ki. Yani biz devletin bu kadar imtihanlarından geçmiş, atanmış, mümtazen terfi etmiş hâkimlerine neden güvenmiyoruz?
Seçim şeffaf. AK PARTİ bütün seçimleri, bu yirmi yıldaki tüm seçimleri milletle kurduğu gönül bağlarıyla kazanmıştır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Hiçbir seçimde bu şekilde bir tespiti olmamış, böyle bir imkânı ve arzusu olmamıştır. Biz oyu milletten alırız, anamızın ak sütü gibi helal oylarımızla da, milletin oylarıyla iktidara gelir ve yönetiriz; bunun dışında hiçbir amacımız, arzumuz, gayemiz olamaz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
YÜKSEL ÖZKAN (Bursa) - Çalamayacaksınız, çalamayacaksınız! Milletin oyunu çalamayacaksınız artık, milletin oyunu çalamayacaksınız!
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - O zaman niye korkuyorsunuz? Getirin "Cumhurbaşkanlığı" kelimesini, niye korkuyorsunuz o zaman? Korkmayın, getirin!
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - "Efendim, barajlar neden yüzde 10'dan yüzde 7'ye düşürülmüş, 5 olmamış." Söz söylenebilir, "7" denebilir, "5" denebilir, "3" denebilir, "Kaldırılsın." denebilir; bunların hepsi makul şeyler, söylenebilir.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - 3'e, 5'e bakmayın, kaldırın.
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Ama sonuç itibarıyla, bu memleketin yaşadığı tecrübeler var, siyaset tecrübeleri var; bu tecrübeleri görmezden gelmek, yok saymak diye bir husus da söz konusu değil.
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Gençlerin haklarını yediniz, kul haklarını bu zamana kadar. Seçimde de mi hak yiyeceksiniz?
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - FETÖ terör örgütünün 2011 seçimlerinde MHP'ye bir sürü kumpas kurup onların baraj altında kalmasını arzu ettiği dönemde bile Milliyetçi Hareket Partisi barajı aşmış, yıkmış gelmiş, bu süreçlere hep beraber destek vermiştir. Bizim, milletin oyundan başka hiçbir şeye talipliğimiz yok; açık ve net. Bunu düzenlemek de en makul ve meşru bir husustur.
ALİ HAYDAR HAKVERDİ (Ankara) - Sizin grup niye yok, sizi niye dinlemiyor?
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Bunun dışındaki diğer konular: "Neden grup kurma konusuna karşı çıkıyorsunuz ve iki kongre yapmamış partilerin seçime girmesine engel teşkil ediyorsunuz?" Siyasi Partiler Kanunu gereğince, kongreler iki yıldan önce, üç yıldan sonra olamaz. Bu, ne demektir? Üç artı üç, altı yıl kongre yapmamış, hiçbir noktaya gitmemiş, âdeta merkez organları seçimsiz ve yetkisiz hâle gelmiş parti -kuruluş amacı seçimlere girerek belediyeyi, ülkeyi yönetmek olan parti- hiçbir sürece girmiyor ve kongresini yapmıyorsa, bu parti bunları ihmal ediyorsa elbette ki seçimlere girmemeli; bundan daha makul bir teklif olamaz ki. Kimse kongresini yapmayacak, süreçlerini yönetmeyecek, kanuna uymayacak, sonra "Ben geldim, devam ediyorum..." Bu sefer de 25 parti var; 30 olur, 40 olur. Bu kadar, 1 metre oy pusulasının içinde ben hangi partiyi arayacağım, ona oy vereceğim diye insanlarımızın zaman israfına sebep ve seçimin açık, şeffaf bir şekilde uygulanmasına engel olmasın.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Sen nasıl savunuyorsun böyle?
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - 2003 seçimlerine siz nasıl girdiniz?
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Diğer bir konu, sandıklara bir başka partinin üyesinin yazılması meselesi. Ben ilçe başkanlığı yaptım, Çankaya İlçe Başkanlığını, Türkiye'nin en büyük ilçesi. Bir partiden ayrılan bir kişi olur -eskiden, teşkilat başkanlığı, bir başka görev olur- partinin bütün "harddisk"lerini alır, gider bir başka partiye, o parti adına, "harddisk"lere koyar ve seçim kurullarına verirdi; bunu defalarca yaşamış birisiyim. Bir bakarsınız ki sizin...
KEMAL ZEYBEK (Samsun) - Millet temiz, millet temiz. Kirli işlerinize milleti alet etmeyin.
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Eski sistemde çok daha zordu, şimdi Yüksek Seçim Kurulu ve Yargıtay elektronik ortama geçtiği için bunlar çok daha azaldı. Bu tür sıkıntılar oluyordu. O zaman, kişi bir başka yerde gösterildiği için oraya da gitmiyor, oy kullanamıyor. Oy kullanmasını temin etmekten, seçmenin iradesini sandığa yansıtmaktan, bunu düzenlemeyi hedef almaktan daha doğal, daha meşru, daha hukuki ne olabilir ki buna karşı çıkabilir ve bunun altında bir başka şey ararız? Ben bunun da haksız bir husus olduğunu siz saygıdeğer milletvekillerimize söylemek isterim.
NESLİHAN HANCIOĞLU (Samsun) - Seçmenin iradesini yok saydınız İstanbul seçimlerinde.
TÜRABİ KAYAN (Kırklareli) - Bugüne kadar niye aklınıza gelmedi?
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Bunların hepsi aklımızda değerli arkadaşlar.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Yirmi sene sonra mı aklınıza geldi?
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Biz seçimi ne zaman yaptık? 24 Haziran 2018'de. 2018'den bugüne kadar seçim mi yaptık? Yok. Bakın, AK PARTİ'nin bu memlekete getirdiği en büyük kazanımlardan biri de istikrar. Seçim ne gün olacak? 18 Haziran 2023'te.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Niye o zaman hâkimleri üç ay içinde değiştiriyorsunuz? Daha iki yıl görev süreleri var, niye değiştiriyorsunuz madem?
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Anayasa ne diyor? "Seçim kanunları bir yıl öncesinden yürürlüğe girmeli ki uygulanabilsin." İşte, seçime bir yıldan daha az bir süre kaldı, bu mantıklı süreçte kanunumuzu düzenliyoruz.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Daha fazla kaldı.
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Bu milletin ferasetine güvenin, bu milletin vicdanına güvenin.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Her dört senede bir kanun mu düzenlenir ya?
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - Bu millet algılara oy vermez, bu millet ajanslara oy vermez, bu millet sosyal medya "hashtag"lerine oy vermez; bu millet arkasında dimdik duracağı, bugün Ukrayna savaşında her iki tarafın birden ayakta alkışlayacağı büyük liderlere oy verir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Ukrayna'dan ekmek çıkmaz!
ALİ ÖZKAYA (Devamla) - O nedenle de biz büyük bir liderin arkasında yürüyoruz, Allah'ın izniyle bu kanunla da 2023'te yürümeye devam edeceğiz diyorum. Bu kanunun aziz milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)