GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ramazan ayına, 31 Mart Azerbaycanlıların Soykırım Günü'ne, sporcularımızın Avrupa Güreş Şampiyonası'nda gösterdiği başarılara, Cumhurbaşkanının Özbekistan ziyaretine, atama bekleyen öğretmenlere, Artvin Şavşatlıların taleplerine, Türkiye İstatistik Kurumu şubat ayı dış ticaret istatistiklerine ve enflasyona ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:5
Birleşim:74
Tarih:31.03.2022

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Cumartesi günü ilk oruç. Ramazan ayının milletimize, memleketimize huzur ve bereket getirmesini Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.

31 Mart 1918'de Ermeni çeteleri tarafından soykırıma maruz kalan ve topraklarından sürülen Azerbaycan Türklerinin anısını korumak için 31 Mart günü Azerbaycanlıların Soykırımı Günü olarak kabul edilmektedir. Böylesi anlamlı bir günde Azerbaycanlı soydaşlarımıza karşı yapılan katliamları ve insanlık dışı işkenceleri nefretle kınıyorum. Bağımsızlık uğruna şehit düşen Azerbaycanlı kardeşlerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum.

Macaristan'da düzenlenen Avrupa Güreş Şampiyonası'nda Türk güreş tarihinde 100'üncü altın madalyasını kazandıran millî sporcumuz Feyzullah Aktürk'ü ve 9'uncu kez Avrupa şampiyonu olarak bizleri gururlandıran Taha Akgül'ü tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; Sayın Erdoğan'ın Özbekistan'a yapmış olduğu resmî ziyaret boyunca Türk devlet geleneklerine aykırı tutumları ve parti devletini andıran görüntülerini üzüntüyle takip ettik. Sayın Cumhurbaşkanını taşıyan devletin resmî uçağına AK PARTİ gençlik kolları üyelerinin davet edilerek resmî ziyarette yer verilmesini kabul etmek mümkün değildir. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle birlikte Cumhurbaşkanlığı makamı ile AK PARTİ Genel Başkanlığı makamı artık iç içe geçmiştir. Bu durum köklü devlet geleneklerimize aykırı olarak parti devleti anlayışını güçlendirmiş ve demokratik hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmamıştır. Özbekistan'daki resmî protokol kapsamında ise Sayın Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan protokolün en başında yer almıştır. Herhangi bir resmî sıfatı bulunmamasına rağmen Bilal Erdoğan'ın protokolde en başta yer alması devlet itibarını zedelemiştir. Türkiye Cumhuriyeti devleti parti devleti değildir, aile şirketi hiç değildir. Sayın Cumhurbaşkanını devlet ile parti işlerini karıştırmamaya davet ediyor, bu konuda özel hassasiyet göstermesini temenni ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Usta.

ERHAN USTA (Samsun) - Değerli arkadaşlar, yeni atama bekleyen öğretmenlere Millî Eğitim Bakanı Sayın Mahmut Özer tarafından söz verilmesine rağmen henüz atanacak öğretmen sayısı ve tarihi konusunda herhangi bir açıklama yapılmamaktadır, hiçbir netlik yoktur. Sayın Bakan geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında bu soru kendisine sorulduğunda -Millî Eğitim Bakanı, düşünün- bu soruyu geçiştirmiştir, hiçbir cevap vermemiştir. Atama bekleyen 500 bin öğretmen adayımız vardır, öğretmenimiz vardır. Hükûmetten 15-20 bin gibi rakamlar değil, en az 70 bin öğretmen ataması beklenmektedir ve yapılan çalışmalara göre Türkiye'de en az 120 bin öğretmen açığı bulunmaktadır. Dolayısıyla bu öğretmenlerin atamasının yapılmasından daha normal hiçbir şey olamaz. Devletin, milletin, bütçenin parasını çarçur etmek yerine hem eğitim anlamında hem de kendi insanlarımızın, kendi çocuklarımızın iş bulması anlamında mutlaka bu kadroların doldurulması gerekiyor. Bu konuda biz Hükûmetten gayret bekliyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu hafta içerisinde Artvin Milletvekili Sayın Uğur Bayraktutan'la birlikte bir Şavşat heyeti İYİ Parti Grubumuzu ziyaret etti. Heyette Şavşat Belediye Başkanı, Şavşat Muhtarlar Derneği Başkanı, Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı, Şoförler Odası Başkanı vardı, aynı zamanda Yeşil Artvin Derneği Başkan Yardımcısı da heyetin içerisindeydi ve çok makul ve çok anlamlı bir talep için parti gruplarını ziyaret ediyorlar. Şöyle bir şey var: Şavşat küçük bir ilçe biliyorsunuz, onun merkezinde bir hükûmet konağı varmış. Bu hükûmet konağı eski olduğu için yıkılmış, şimdi yerine yeni bir hükûmet konağı yapılması çalışmaları başlatılıyor. Fakat Şavşatlıların, bütün meslek örgütlerinin, neredeyse Şavşat'ın tamamının talebi şu: "Ya Şavşat'ın bir meydanı yok, Şavşat'a bir meydan kazandıralım. Buraya çok yakın, hatta buranın 2 katı büyüklüğünde, belediyeye ait eski terminal binası yeri var, orayı verelim, binayı oraya yapın ve burada Şavşat bir meydan kazansın, bir park alanı kazansın." diye çok makul bir teklifi dile getiriyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun Sayın Usta.

ERHAN USTA (Samsun) - Hakikaten, baktığınızda, meydanı olmayan bir ilçeyi, şehri düşünmek mümkün değil. Bu bir şanstır, bir fırsat doğmuş, yani bunun için bir bina yıkılmaz ama madem bu bina yıkıldı, yerine yenisinin hemen o gösterilen yere yapılması çok mantıklı olacaktır. Burada partizanca davranmanın bir anlamı yoktur, önemli olan vatandaşa, millete hizmettir. Şavşatlılar bunu talep ediyor, Şavşat meslek odaları, örgütleri böyle bir şey talep ediyor. Bir de yapılacak bina, etrafındaki binaların hepsinden çok daha uzun olarak planlanmış, projesi hazır; o da ayrıca bir kirlilik ve sıkıntı oluşturacaktır. Şavşat sakin şehir unvanına sahip bir beldemiz, bu hâlini korumak lazım, hatta bu hâlini geliştirmeye gayret etmek lazım, Hükûmetten biz bu konuda gayret bekliyoruz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; son olarak, biliyorsunuz Türkiye İstatistik Kurumu şubat ayı dış ticaret istatistiklerini açıkladı. Hani biliyorsunuz "Türkiye ekonomi modeli" diye hem Sayın Erdoğan'ın hem de Sayın Hazine ve Maliye Bakanının sürekli gündeme getirdiği bir model var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Aslında bir model yok da işte, geçiştirmek için böyle sıradan model diye takdim edilen bir şey var. Bunun temeli neydi? Türkiye cari fazla verecek, döviz bollaşacak, döviz bollaşınca kur düşecek, kur düşünce enflasyon düşecek; şimdi, bu, böyle bir model. Biz modelin çalışmayacağını ta başında söyledik, kasım ayında Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığım konuşmanın tutanakları burada -o zamanki bakan hatırlıyor- yani biz bunları söyledik: "Bakın, iki üç ay Türkiye'nin konjonktürel nedenlerle verdiği cari fazladan dolayı veya ticaret fazlasından dolayı, Türkiye sürekli verecekmiş gibi bir planlama yaparsanız, bunun üzerine bir model inşa ederseniz, bu çabuk göçer." dedik. Nitekim o, aslında kasım ayından itibaren göçmeye başladı, kasımda, aralıkta, ocakta ciddi açıklar verdi. Şimdi, şubat ayı dış ticaret açıkları... Bakın, size söyleyeyim de hakikaten bir görmek lazım. Şimdi Şubat ayında 2022 yılında 7,9 milyar dolar ticaret açığı verdik, geçen yıl bu 3,3 milyar dolardı yani fazlaya gideceğimiz bir yerde geçen yılın yüzde 135'i kadar bir açık veriliyor. Ocak, şubat olarak baktığımızda bu açık miktarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 183 artmış değerli arkadaşlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ERHAN USTA (Samsun) - Toparlıyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın Sayın Usta.

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

İki ayda 18,2 milyar dolar açık veren bir ekonomiyiz biz. Şimdi bunu görmeyip "Buradan fazla vereceğiz, buralar işte, şöyle iyileşecek, böyle iyileşecek." deyip modeli inşa ederseniz, bunun üzerine enflasyonu kondurursanız işte, Türkiye'yi bu hâle getirirsiniz yani günlük her şeye yüzde 30-40 zammın konuşulduğu, yüzde 100'ü aşan bir enflasyon ortamına Türkiye böyle gelir. Efendim, şimdi burada mazeret olarak şu söyleniyor: "Enerji fiyatları çok arttı." Enerji fiyatlarından dolayı böyle bir şey olduğu şeklinde birtakım şeyler söyleniyor; bunları kabul etmek mümkün değil, enerji fiyatlarının artıp artmaması değil. Sizin üzerine kondurduğunuz model neydi? Model, Türkiye'nin cari fazla vermesiydi. Şimdi enerji fiyatlarını, altını dışarı aldığımızda bu analiz çok fazla değişmiyor işin kötüsü, bu anlamda Hükûmeti enflasyonla mücadelede kapsamlı bir program açıklamaya davet ediyorum.

Teşekkür ederim Sayın Başkanım.