| Konu: | Milletvekili Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 74 |
| Tarih: | 31.03.2022 |
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Kanun yapma... Yasa niçin yapılır? Yasa halkın çıkarları için yapılır, vatandaşın, milletin talepleri için yapılır. Halkın çıkarları için yapılmayan kanun ne olur? Kişisel çıkarlarla ya da siyasi intikamla ve siyasi hırslarla yapılan kanunlar ise o milletin kanununu olmaz.
Şimdi, bakıyorum, burada getirilen Seçim Kanunu'yla ilgili değişiklik acaba kanun yapma tekniğine uygun mu, nitelikli yasamaya uygun mu? Birinci bakacağımız şey, kanunun Anayasa'ya uygun olup olmadığı. Anayasa ne getiriyor? Anayasa, seçim kanunlarında temsilde adaleti getiriyor. Anayasa, temsilde adaletle birlikte seçme ve seçilme hakkını getiriyor. Ve en önemli özelliklerinden biri ise, 10'uncu maddede yer alan kanun önünde eşitliği getiriyor. 10'uncu madde ne diyor? Birinci fıkra "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir." diyor. Daha sonra ne diyor? "Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz." diyor. Yani "Kimseye imtiyaz tanınamaz." deniliyor.
Seçim Kanunu'nda yapılan değişiklikte ne geliyor? Seçim yasaklarına uyacaklar, uymayacaklar belirlenmiş durumda. Seçim yasaklarına uyacaklar kimler? Kanundaki değişiklik şu: "Başbakan"ın üzeri çiziliyor "Cumhurbaşkanı" yazılmıyor ama "bakanlar" yazılıyor. Ya, Cumhurbaşkanına, partili Cumhurbaşkanına, şu anda devleti tek başına iki dudağı arasında yürüten partili bir devlet başkanına siz seçim yasağında yer vermezseniz aynı seçime giren vatandaşın karşısında devlet olur; devletin bütün imkânlarını, hazinenin imkânlarını kullanır. Bu durumda siz ne yapmış oluyorsunuz? 10'uncu maddenin dördüncü fıkrası olan "Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz." fıkrasını ihlal ediyorsunuz yani Anayasa'nın 10'uncu maddesini ihlal ediyorsunuz. Sonra diyorsunuz ki: "Biz yasa getirdik, yasamız temsilî adaleti sağlayabilecek bir yasadır."
Sonra ne yapıyorsunuz? Çıkıyorsunuz, altmış bir yıldan beri kullanılan kıdemli hâkim kuralını bir kenara itiyorsunuz, kıdemli hâkim kuralının dışında, birinci sınıfa ayrılmış ve birinci sınıfta bulunan hâkimlerin arasından kurayla il ve ilçe seçim kurullarına hâkim belirliyorsunuz ve diyorsunuz ki: "Burada hâkimler 'Biz kuraya katılmak istemiyoruz.' derlerse onlar kuraya katılmayacak." E, ne olacak bu durumda? Bu durumda şu olacak: 9.548 adli yargı hâkimi var arkadaşlar memleketimizde, 1.368'i birinci sınıfa ayrılmış, 3.763 de birinci sınıf hâkim var. Bu hâkimler ne zaman girmiş? 15 Temmuz darbesinden sonra, AKP iktidarında hâkim olan hukukçular. Bunlar nereden gelmiş? AKP üyeliğinden, avukatlıktan hâkimliğe geçen ağırlıklı hâkimler. Siz ilçe ve il seçim kurullarını eski AKP üyesi avukatlardan mı yapacaksınız? O zaman, bu seçim güvenliğini kimlerle sağlayacaksınız? Hangi demokrasiden bahsediyorsunuz? Böyle demokrasi olabilir mi? Mümkün değil.
Sonra, getirdiğiniz bir nokta daha var, diyorsunuz ki: "Seçim kurulları üç ay içinde değişecek." Nasıl değişecek? 2022 Ocak ayında siz ne yaptınız? 2022'de yeni seçim kurulları belirlediniz kıdemli hâkimlere göre, o hâkimler üç ay sonra, bu kanun teklifi kesinleştikten sonra yok olacak, yeni hâkimler gelecek. 67'nci madde, Anayasa'nın 67'nci maddesinin son fıkrası ne diyor? Bir yıl içinde seçim kanunları uygulanamaz diyor ama siz üç ay sonra uygulayacaksınız. Her şeyde Anayasa'ya aykırılık var arkadaşlar, nereden tutsak, ne yapsak Anayasa'ya aykırılık var.
Sonra, bakıyoruz 8'inci maddeye, 8'inci maddede seçim kütüklerini ilk önce bir yıl önceki ikametgâha göre belirleyecektiniz, sonra değiştirdiniz Komisyonda, üç aya indirdiniz. Yahu, arkadaşlar, bakınız, siz vatandaşın 67'nci maddedeki seçme hakkını nasıl engelleyebilirsiniz? Son beş seçimdir sığınmaevlerinde kalan kadınlar, sığınmaevlerinde bulunmayıp da şiddet gördüğü bölgeden uzaklaşmak için kimliklerini karartan kadınlar, kimliklerini, adreslerini gizleyen kadınlar oy kullanamıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Devamla) - Beş seçimden beri bu kadınların seçme hakkını niçin engelliyorsunuz? Avrupa'da olduğu gibi sığınmaevlerinde ya da belirli noktalarda bu kadınların oy kullanma haklarını niçin sağlamıyorsunuz? Bu kadınların temel yaşam haklarıyla beraber seçme hakları yok mudur? Arkadaşlar, getirilen bu seçim düzenlemesi kesinlikle artık bu işin bittiğini gösteriyor. AKP iktidarının artık hikâyesi kalmadı, AKP iktidarının artık Türkiye'ye verebileceği bir şey kalmadı. Memleket bitmiş durumda, memlekette enflasyon... 178 ülke arasında 8'nci ülke hâlindeyiz. Çiftçi bitmiş, esnaf bitmiş, memur bitmiş, emekli bitmiş. Artık ne yaparsanız boş, hangi seçim kanununu getirirseniz getirin gidiyorsunuz. Bu millet size dersinizi sandıkta gösterecek, bir kişinin iradesini 84 milyon kişinin iradesi sandıkta gönderecek arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)