GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Milletvekili Seçimi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:74
Tarih:31.03.2022

YUNUS EMRE (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Gerçekten, Türkiye'de demokrasi tarihi bakımından utanç verici bir günü yaşıyoruz aslında, bunu belirtmek istiyorum başlangıçta. Çünkü çok temel bir konuda, Türkiye'deki seçimlerin uygulanmasıyla, yapılmasıyla ilgili çok önemli değişiklikler yapılıyor ve bu değişiklikler bir uzlaşma olmadan, bir konsensüs arayışı olmadan, gerekli danışma, müzakere süreçleri işletilmeden ve yine bir seçimin arifesinde yapılıyor.

Değerli arkadaşlarım, bunu ne yazık ki alışkanlık hâline getirmeye başladınız. 2018 seçimlerinde de seçimlerden hemen önce bir seçim kanunu değişikliği yapmıştınız, arkasından bu seçime giderken de bir seçim kanunu değişikliği getiriyorsunuz ve bu değişikliği -tekrar ifade etmek istiyorum- uzlaşma ortamı olmadan, bu konuda uzmanlara danışmadan, Meclisin gerekli müzakereleri yapmasına imkân vermeden, son derece aceleci bir şekilde, katılımcılıktan uzak bir şekilde gerçekleştiriyorsunuz ve yine çok temel bir ilkeye aykırı bir şey yapıyorsunuz, iyi niyetle bu işlerin yapılması ve seçimin adil bir yarış olabilmesi için, centilmence bir yarış olabilmesi için gerekli olan hususları gündeminize almıyorsunuz.

Değerli arkadaşlarım, bu konuda söylenecek çok şey var ama şunu bilmenizi istiyorum: Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde bu şekilde seçim kanunu değişikliği yapılmaz. Bu, şu anda yapılmakta olan, ne yazık ki sizin iktidarınıza ve Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine uygun bir düzenlemedir.

Değerli arkadaşlarım, konuşacak çok şey var ama bir konuyu dikkatinize sunmak istiyorum. Komisyon müzakerelerinde çok kısaca kapağını açabildim ama bugün biraz üzerinde durmak istiyorum.

Bakın, bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de seçimler yabancı gözlemciler tarafından gözlemleniyor. Türkiye'ye de AGİT'ten, Avrupa Konseyinden gözlemciler geliyor. Nasıl ki başka ülkelerdeki seçimlere bizim ülkemizden milletvekilleri, araştırmacılar gidiyorsa Türkiye'deki seçimlere de geliyorlar ve elimizde çok önemli raporlar var. Hatırlatmak istiyorum: Bakın, 2017'deki referandumla ilgili çok kapsamlı bir rapor var, Avrupa Konseyinin ve AGİT'in müşterek raporu, çok önemli sorunlardan bahsediliyor. 2018'de yaptığınız değişikliklerle ilgili Avrupa Konseyinin danışma organı olan Venedik Komisyonunun ve AGİT'in müşterek raporu var, burada da yaptığınız değişikliklerle ilgili çok ciddi eleştiriler ve tavsiyeler var. Ve yine, son, 2018 seçimiyle ilgili AGİT'in ve Avrupa Konseyi gözlemcilerinin raporları var. Bakın, burada çok önemli eleştiriler ve çok önemli tavsiyeler var. Bu getirdiğiniz paket bunların hiçbirini karşılamıyor. Özellikle belirtmek istiyorum: Bakın, AGİT raporunda 11 öncelikli tavsiye var, 34 tane de bunun dışında yine ayrıca tavsiyede bulunulmuş, toplam 45 önemli tavsiye var ve ne yazık ki bunların hiçbirine çözüm getirecek bir şey bu pakette yok. Sadece ne var, biliyor musunuz? Sizin kendi acil siyasi ihtiyaçlarınıza dönük düzenlemeler var. Onun için belirtmek istiyorum, bu girişim utanç verici bir girişimdir, Türkiye'nin demokrasi tarihi bakımından da bir kara lekedir. (CHP sıralarından alkışlar)

Birkaç örnekle açıklayayım nelerin önerildiğini. Değerli arkadaşlarım, bir defa, idari kaynakların, devletin imkânlarının kötüye kullanılmasına karşı etkili yaptırımların getirilmesi isteniyor. Siz aksine, bunun önünü açacak, seçimlerde devletin imkânlarının daha da kötüye kullanılmasını gerçekleştirecek bir değişiklik yapıyorsunuz. Devlet ile parti ayrımının çok net olması isteniyor ama aksine, devlet-parti bütünleşmesine dönük bir girişim yapıyorsunuz. Medya özgürlüğü, ifade özgürlüğü bakımından uluslararası yükümlülüklerin yerine getirilmesi isteniyor, bunu yapmıyorsunuz.

Bir başka örnek: Seçim kurulu karar ve tutanaklarının yayınlaması isteniyor. Yani illerdeki, ilçelerdeki seçim kurulu tutanaklarına, aldıkları kararlara ancak partilerin isterse ulaşabildiği bir ortamdayız. Bunlar niye yayınlanmıyor? Ya da YSK'nin aldığı kararlar niye sadece Başkanın inisiyatifine göre yayınlanıyor? Niye bunların yayınlanmasını seçimlerin yönetiminin şeffaflığı bakımından gündeminize almıyorsunuz?

Bir başka örnek: Seçime katılan adaylar için bir masraf tavanı oluşturulması isteniyor. Siyasetin finansmanı çok ciddi bir sorun, bu birçok defa söylendi. Seçim kampanyası sırasında finansal raporların yayınlanması isteniyor. GRECO'nun, Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubunun -biz de bunun bir parçasıyız- tavsiyeleri var, önerileri var, bunların yerine getirilmesi isteniyor. Niye bunları gündeminize almıyorsunuz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YUNUS EMRE (Devamla) - Sayın Başkanım, toparlıyorum.

BAŞKAN - Buyurun.

YUNUS EMRE (Devamla) - Kamu yayıncılığı konusu çok ciddi bir sorun. TRT'de muhalefetin haberleri yapılmıyor, muhalefetin adaylarına çok az süre veriliyor. Yine, aynı şekilde, RTÜK'ün hazırladığı medya izleme sonuçları, bunlar halka açıklanmıyor arkadaşlar seçim sürecinde. Bunları niye açıklamıyorsunuz? Bakın, bu öneriler yapılıyor, niye bunları gündeminize almıyorsunuz?

Hatırlayacaksınız, geçmişte ihlal konusunda, medyada yapılan ihlaller bakımından Yüksek Seçim Kurulu yetkiliydi. Niye YSK'nin bu yetkisini elinden aldınız? Niye bu öneriyi yerine getirmiyorsunuz?

Yine bir başka örnek: Türkiye'de ne yazık ki seçimlerde geçmişten farklı olarak herkes polisleri, emniyet güçlerini oy verme alanlarına çağırabiliyor. Bunun çok ciddi bir sorun olduğunu gözlemciler söylüyorlar; Türkiye'de gözlemcilerin bulunduğu sandıkların yüzde 6'sında bu bakımdan ciddi sorunların yaşandığını not etmişler, belirtmişler. Bu bizim ülkemiz için gurur duyulacak bir manzara değil değerli arkadaşlar ve oy verme mekânlarının...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YUNUS EMRE (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan, toparlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, seçimlerin Türkiye'de adil bir şekilde yapılması, dürüst bir şekilde yapılması Türkiye'nin itibarı bakımından da önemlidir. Bakın bu öneriler, bu tavsiyeler, hepsi çok yerindedir. Çok merak ediyorum, sizin sözcülerinizin ağzından gerçekten duymak istiyorum; bütün dünyaya kulaklarınızı kapatarak Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu tedbirleri değil, kendi ihtiyacınız olan tedbirleri niye bir paket olarak Türkiye'nin gündemine getiriyorsunuz? Yapılacak şey çok açık; katılımcılığa dayalı bir şekilde, siyasi uzlaşmaya dayalı bir şekilde, uluslararası iyi örnekleri gözeterek bir düzenleme yapması gerekir seçimlerde bu ülkenin. Bunu niye yapmıyorsunuz değerli arkadaşlarım?

Tekrar çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)