GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:76
Tarih:06.04.2022

ÖZGÜR CEYLAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Söz aldığım 322 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 3'üncü maddesi, aslında biraz da geç kalınan bir düzenlemeyi içermekte. Her şeyin dijitalleştiği günümüzde vergi dairelerinde yapılan kurum içi yazışmaların dijital ortamda gerçekleştirilebilmesi için Hazine ve Maliye Bakanlığına yetki verilmektedir. Vergi mükelleflerinin de şifreyle değil de elektronik imzayla dilekçe gönderebilmesi maddeye eklenebilirdi. Ayrıca, vergi sistemimizin yükünü çeken serbest muhasebeci ve mali müşavir meslektaşlarıma ara buluculuk hakkının tanınması ve talepleri olan muhasebe ücretlerindeki KDV'nin yüzde 1'e indirilmesi, düşürülmesi de bu kanun teklifiyle karşılanabilirdi ama genel anlamda maddeyle ilgili bir çekincemiz bulunmamaktadır. Ancak ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum konusunda çok ciddi çekincelerimiz bulunmaktadır.

Çok da eskiye gitmeye gerek yok, son iki yılda yaşadıklarımıza bakalım. AKP'nin yıllardır uyguladığı yanlış politikalar neticesinde üretemeyen, yüksek faiz ödeyen, dışa bağımlı, bütün önemli varlıkları satılmış bir ülke durumuna gelmiş Türkiye. 2019 yerel seçimlerinde başarısız olan iktidar panik içerisinde. Ucube tek adam sistemi doğru kararların alınmasını, yanlışların dile getirilmesini engelledikçe sorunlar daha da büyümekte. Enflasyonun yükselmesi bir türlü engellenememekte. İşsizlik almış başını gitmiş, yoksulluk her yerde kendini hissettirmekte. Ekonomist Cumhurbaşkanı bakanları bir bir affediyor ama nafile, bir türlü dikiş tutmuyor çünkü aslında sorun kendinde. (CHP sıralarından alkışlar) Muhafazakâr seçmene şirin gözükmek için faiz artırımına karşı çıkıyor Cumhurbaşkanı görüntüde ama bir yandan da Türkiye'nin tarihinin en yüksek faiz ödemelerini yapıyor gerçekte. (CHP sıralarından alkışlar)

Sıkışıklık arttıkça aklına müthiş bir şey geliyor Cumhurbaşkanının "Neden ben de kendime göre bir ekonomi modeli oluşturmayayım?" diye. "'Böyle mucize bir planın vardı da yirmi yıldır neden uygulamadın?' diye nasıl olsa kimse soramaz." diye düşünüyor. Tarih 30 Kasım 2021, katıldığı bir televizyon programında iktisatçıları şaşırtan tarihî tespitini yapıyor "Faiz sebep, enflasyon neticedir. Faizi şu anda düşürüyoruz, enflasyonun da düştüğünü inşallah hep beraber göreceğiz." diye. TL dolar karşısında yüzde 7 değer kaybediyor ve tarihî açıklamayla dolar rekor üstüne rekor kırıyor. Zaman geçiyor, hiçbir şey değişmiyor, hatta ekonomi daha da kötüye gidiyor. Düşünüyor Cumhurbaşkanı, "Ortaya bir şey attık, bunun içini de doldurmak lazım." diyor. Tarih 8 Aralık 2021, iki buçuk saat süren Kabine toplantısının ardından basının karşısına çıkıyor ve yeni ekonomik modeli anlatıyor "İhracatla büyüme, yatırım, istihdam üretim modelimizin temeli." diye. Muhalefete çatıyor "Ekonomide yaşanan değişimi sinsilikle mecrasından çarpıtmaya çalışıyorlar. Bu zihniyet, yüksek faizle ekonomiyi soğutmak, küçültmek ve dolayısıyla istihdamı azaltmak istiyor." diyor. İyi ki muhalefet var; sanki yirmi yıldır ülkeyi muhalefet yönetiyor. (CHP sıralarından alkışlar)

Yeni ekonomik model yandaşlar arasında büyük bir coşkuyla karşılanıyor ama halk bir türlü kavrayamıyor. Bu mucize ekonomik modele, dış güçlerin her türlü oyununu bozan iktidara rağmen enflasyon neden düşmüyor? Bakın, mucize ekonomik modelin açıklandığı kasımda yıllık enflasyon yüzde 21 iken martta yüzde 61'e yükseldi TÜİK'e rağmen. İşsizlik oranları kasımda yüzde 11,2 iken şubatta yüzde 13,4'e, düşmesi gereken cari açık kasımda 2,68 milyar dolar iken şubatta 8 milyar dolara yükselmiştir. Yani sözün kısası, yeni ekonomik model çökmüştür.

Türkiye'nin sorunları, evlere şenlik Maliye Bakanının gözlerine bakmakla, sıkıştıkça yeni ekonomik modeller uydurmakla çözülmüyor değerli arkadaşlar. Asgari ücretin 4.250 lira olduğu ülkemizde açlık sınırı 4.928 liraya, yoksulluk sınırı 16.562 liraya yükselmişken sizler bu milletin hafızasında, batmamaya çalışan esnafı stokçulukla suçlayan, gübreye yüzde 300 zam yaparak çiftçiyi bitiren, mazot kuyruklarını, Halk Ekmek kuyruklarını ve ucuz et kuyruklarını yaşatan ve kuyruklar bitsin diye zam yaptığını itiraf eden bir iktidar olarak yer alacaksınız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ÖZGÜR CEYLAN (Devamla) - Bir dakika daha müsaade eder misiniz?

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

ÖZGÜR CEYLAN (Devamla) - Artık, bu ülkeye yapacağınız en büyük iyilik, yeni ekonomik modeller uydurmak değil bir an önce milletimizin önüne sandığı getirmektir.

Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)