GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:77
Tarih:07.04.2022

HAYRETTİN NUHOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan torba kanun teklifinin 13'üncü maddesi üzerine İYİ Parti adına söz aldım. Selamlarımı sunarım.

"İmar barışı" olarak bilinen ve 2018'de yürürlüğe giren 3194 sayılı İmar Kanunu'ndaki değişiklikle, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar kayıt altına alınmıştı. Bu kapsamda, hazineye ait araziler üzerinde inşa edilmiş olan kaçak yapıların başvuru yapan hak sahiplerine satışı 31/12/2019'da sona ermişti. Şimdi yapılmak istenen, 31/12/2022'ye kadar yeniden başvuru hakkı tanımaktır. Sürenin uzatılmasıyla başvuruda bulunacak hak sahiplerine bulundukları yerlerin satılabilmesi ihalesiz şekilde sağlanmış olacaktır. 13'üncü maddeye ve gerekçesine bakıldığında, vatandaşlarımıza yeniden başvuru imkânının getirilmesi, peşinata göre indirim uygulanması ve faizlerin yarı yarıya düşürülmesi ve ödeme konusunda sağlanan kolaylıklarla hazine taşınmazlarının hızlı bir şekilde ekonomiye kazandırılmasının amaçlandığı görülmektedir. Bu suretle, satışlardan elde edilecek gelirin de yüzde 25'inin kentsel dönüşüme ayrılacağı belirtilmiştir.

Değerli milletvekilleri, bir kanun teklifine, ihtiyaç duyulan hangi konuda olursa olsun iyi çalışılmalı, kanun teklifi geniş bir mutabakat sağlanarak hazırlanmalı ki ihtiyaca cevap versin. Kısa süre sonra aynı konuda yeniden bir ihtiyaç hasıl olmasın. 26'ncı Dönemde 3194 sayılı Kanun'da yapılan değişikliğin üzerinden bir sene geçmeden 27'nci Dönemde aynı Kanun'un aynı maddesi değiştirildi. Şimdi, aynı madde üzerinde bir kez daha değişiklik söz konusudur. Öyle anlaşılıyor ki iktidarın acil kaynak ihtiyacı oluştu, bir bakıma yeni bir "imar affı" anlamına geldiği için kişisel bazı beklentiler de karşılanmak istenmektedir. Bu sebeple bazı şüpheler uyandırmaktadır. Üzerinde konuştuğumuz 13'üncü madde Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonunda da tartışılmalıydı. Aceleye getirilince ve ilgili komisyonlardan kaçırılınca teklif, eksikliklerle çıkmış oluyor. Dolayısıyla, verimli, nitelikli ve etkin bir sonuç alınamıyor.

Biz, vatandaşlara getirilen kolaylıklara karşı değiliz; biz, her zaman olduğu gibi bazı yandaş kişilere menfaat sağlanmasına karşıyız. Buradan beklenen gelirin ne kadar olduğundan ziyade, söylemek istediğimiz; bu gelirden ayrılacak olan yüzde 25'lik payın, Bakanlığın Dönüşüm Projeleri Hesabı'na değil, belediyelere aktarılmasıdır.

Değerli milletvekilleri, "kentsel dönüşüme pay ayrılması" ifadesi kulağa hoş gelse de iktidarın bu konuda paraları yerinde kullanmadığı ve hiçbir başarı göstermediği açıktır. Kentsel dönüşüm, ülkemizin deprem kuşağı üzerinde yer alması, kaçak yapıların çoğalması, hatalı malzeme kullanılması ve mühendis eli değmemiş olması sebebiyle ve de çoğunlukla ekonomik ömürlerini tüketmiş olması dolayısıyla risk altındaki bütün yapıların güvenli yapılara dönüştürülmesi işidir. Ne yazık ki bu anlamda olumlu adımlar atılamamıştır. En küçük depremlerde bile telaşa düşen Türk halkı artık sürekli oyalanmaktan bıkmıştır.

Çevre ve Şehircilik Bakanı dönüşüm sağlanması gereken konut sayısını İstanbul'da 300 bin, Türkiye genelinde 1,5 milyon olarak açıklamaktadır. Gerçek sayı bunun çok üzerinde olmasına rağmen, dönüştürülen konut sayısı çok düşüktür. Geçen yirmi yılda 1 milyona yakın konut ürettiklerini övünerek söylerken yılda sadece 50 bin civarında konut üretildiği apaçık ortada değil mi? Aynı hızla gidildiği takdirde, kendi ifade ettikleri sayıları bile ancak otuz yılda dönüştürebilirler ama deprem her an olabilir.

Küçük örneklerle övünerek vakit geçirenler, hiçbir şekilde kentsel dönüşümü gerçekleştiremezler. Bu oyalama ve beceriksizlik kabul edilemez ve Türk milleti deprem tehlikesiyle sürekli yaşayamaz. Bu yüzden Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının en başarısız olduğu konuların başında kentsel dönüşüm ve deprem gelmektedir çünkü onlar, bu konuya sadece rant açısından bakmayı tercih etmektedirler.

Yapılacak kentsel dönüşüm; bilimsel yaklaşımla, gerçekçi, sosyal anlayışa uygun, açık, dürüst ve vatandaşların aldatılmadıklarından emin olacakları bir şekilde gerçekleştirilmelidir diyor, saygılar sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)