GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:77
Tarih:07.04.2022

İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri, 322 sıra sayılı Kanun Teklifinin 14'üncü maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkanım, Genel Kuruldan önce, siz Isparta'dan demokrasi geleneğinden gelen bir milletvekilisiniz.

BAŞKAN - Peki, ben sizi dört dakikayla başlatayım, bir dakika uzatma vereyim.

İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Demokrasi geleneğinize sığınarak, yüce Meclisin her milletvekili Mecliste millet adına konuşuyor. Millet adına bir dakika vermediniz ama yirmi beş dakika artı on dakika, Meclise sitem ettiğinizden dolayı ara verdiniz. O yirmi beş dakika ve on dakikada 35 milletvekilimize birer dakika selamlama verebilirdiniz. (İYİ Parti ve CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Yüce Allah Kur'an-ı Kerim'de "Kul hakkıyla önüme gelmeyiniz." diye buyuruyor. Onun için, yüce Meclisteki milletvekilleri adına, bundan sonraki uygulamalarınızda birer dakikayı vermeyi lütfen alışkanlık hâline getiriniz diyor, saygılarımı sunuyorum.

BAŞKAN - Sayın Oral, sürenizi ben başlatacağım ama müsaade ederseniz...

İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Ben İç Tüzük'ü uygulamaya çalışıyorum. İç Tüzük "En fazla beş dakika süre verilsin." diyor ve ben de beş dakikayı uyguluyorum. Ama "Siz İç Tüzük'ü uygulamayın, İç Tüzük'ü yerine getirmeyin." diyorsanız onu da Danışma Kurulunda bir değerlendirelim hep beraber Grup Başkan Vekili arkadaşlarımızla.

İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Yani ben aslında beni İç Tüzük'ü uygulamaya davet etmenizi beklerdim, siz İç Tüzük'ü uygulamamaya davet ediyorsunuz beni.

İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Ama bugün vermeyince milletvekillerimiz de şaşırıyorlar, kendilerini dünkü uygulamanızın üzerine ayarlıyorlar, onu da belirtmek istiyorum Başkanım.

BAŞKAN - Evet, teşekkür ediyorum.

İşte, biliyorsunuz, o da konjonktür.

İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Çok teşekkür ederim.

ALİ ÖZTUNÇ (Kahramanmaraş) - Süre gitti ama.

BAŞKAN - Süreyi baştan başlatalım tekrar.

Buyurun.

İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.

Seçim Kanunu üzerine görüşülürken, Cumhur İttifakı kanunu değiştirerek seçim çalışmalarına başladı demiştim. Teklifte "Başbakan" ibaresini çıkarıp "Cumhurbaşkanı" ibaresini eklemediğiniz maddeyle seçim çalışmaları için finansınızın da yolunu açtınız yani tüyü bitmemiş yetimin hakkı AK PARTİ Genel Başkanına seçim finansı olacaktır. Anlaşılıyor ki şimdi de hazine arazilerinin satışını kolaylaştıracak, esnaf gibi iskonto yapacak bir düzenlemeyle seçim çalışmalarınızı finanse etmek istiyorsunuz çünkü hazine tamtakırdır; uçup giden 128 milyar doların yerinde yeller esiyor. Hazine arazisi satışlarında hız sınırını aşmış durumdasınız, âdeta freni patlamış kamyon gibisiniz; mirasyedi hayırsız evlat gibi taşı toprağı satma derdindesiniz. Daha birkaç gün önce 28 ilde hazineye ait 472 parça taşınmazı satılığa çıkardınız. KDV'den muaf, taksitli, kelepir hazinesi, batan geminin malları âdeta; oh, ne âlâ.

Sahillerimize yakın yerlerden yarın bir gün bir otelin yükselebileceği araziler artık satılıyor. Bu arazileri kimler alıyor? Yabancılara dolaylı yollardan satılıyor da kullanıma açılıyor mu, öğrenmek istiyoruz. Toprakları satıyorsunuz, lojmanları satıyorsunuz, kurumları satıyorsunuz, şimdi de mübarek topraklarımızı satıyorsunuz. Bütün bunları geçtik, Türkiye'ye hiç ayak basmamış insanlara vekâletnameyle vatandaşlık satıyorsunuz. Elin yabancıları da bizim pasaportlarımızla sosyal medya hesaplarından dalga geçen paylaşımlar yapıyor. Sizin için Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir şeyinin değeri yok mu Allah aşkına? Millet enflasyonun altında ezilirken siz hazine arazisi satmak derdindesiniz. Bu satılan yerlerin millete bir faydası var mı? Biz görmedik; gören, duyan varsa bize anlatsın lütfen. Şu sattığınız arazilerin yerine, yolcu garantili havaalanlarına, geçiş garantili köprülere fahiş harcamaları kesseniz çok daha fazla tasarruf edeceksiniz ama derdiniz tasarruf değil, sadece ve sadece rant hesabıdır.

Kıymetli milletvekilleri, teklifte hazine arazilerinin satışıyla alakalı kullanım ve kira süresi olarak belirlediğiniz üç yılın hikmetini de bir türlü anlayamadık. Üç yıl önce kullanıma ve kiraya verilmiş bazı arazilere özel bir kanun mu çıkarıyorsunuz, merak ediyoruz. Yoksa önce bu torbaya koyup sonra çıkartacağınız 5'li çeteyi koruma kanununu bu sebeple mi istiyorsunuz? Milletin arazilerinin ekonomiye dâhil edilmesi, tarıma açılması gibi uygulamaları objektif şartlarda milletin yararına olduğu için destekleyebiliriz ancak sizin karneniz bu konuda da zayıftır. Şunu unutmayın: Türkiye Cumhuriyeti devletinin hazinesi, arazileri, taşınmazları akşam pazarı mantığıyla iskontoyla satılacak mal değildir.

Saygıdeğer milletvekilleri "taşerona kadro" diye çıktığınız yolda pek çok kesimi mağdur ettiniz. 696 sayılı KHK'yle sürekli işçi kadrosuna alınan kardeşlerimizin pek çok mağduriyetleri vardır. Özellikle KHK'yle işçilerin özlük hakları düzenlenemediği için kurum içi yer değiştirme ve tayin işlemleri yapılamaz hâle geldi. Aile birliği bozulmakta, evlenme niyetinde olan insanlar evlenmekten de vazgeçmektedirler. Bu ekonomik şartlarda başka şehirde iş bulmak ne kadar zordur, bunu biliyor musunuz?

Bu konuda iktidara çağrıda bulunuyorum: Gelin, KHK'yle özlük haklarına yönelik bir düzenleme yapalım, siz getirin, biz destekleyelim. Kanunda, aynı işi yapan ama farklı unvanlarda, farklı statülerde, farklı maaş seviyelerinde olan personelin eşitlenmesi için de kapsamlı bir çalışmayı hep birlikte yapalım. Ayrıca, kadrodan yararlanmayan işçilerimizi de aynı kapsama alalım. Bu mübarek ramazan günlerinde umutla Gazi Meclisimizi takip eden işçi kardeşlerimize bir bayram hediyesi sunalım.

Bu düşüncelerle Genel Kurulu saygılarla selamlıyor, teşekkür ediyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)