GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YERALTI SULARI HAKKINDA KANUN İLE KAMULAŞTIRMA KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:66
Tarih:14.02.2013

ALİ UZUNIRMAK (Aydın) - Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.

Önergemiz üzerinde söz aldım, hepinize en derin saygılarımı sunuyorum.

Değerli milletvekilleri, iyi şeyler yapmıyorsunuz. "İyi şeyler yapmıyorsunuz." derken, hep bu "İyi şeyler yapmıyorsunuz."u iyi gibi gösterip bir şeylerin içerisine gizleyerek, gerçek niyetinizi ortaya vermeden, halkı ve bir noktada kendi kendinizi kandırarak bir şeyler yapıyorsunuz.

Değerli milletvekilleri, zaten ilerideki maddede "Zirai amaçlı sulamalara ölçüm cihazı konulmamalıdır, konulamaz." diye bir önergemiz olacak ama bu kadar kötü kanunu biz burada nasıl düzeltebiliriz diye çaba sarf ediyoruz ve bu çabalarımız da boşa gidiyor. Ama biz çabalamaya devam edeceğiz.

Değerli milletvekilleri, Hükûmetin bu kanunu getirmedeki gerekçesi, işte "Türkiye'de ne kadar su, yer altı suyu kullanılıyor, bunu tespit etmek amacıyla" diyor.

Değerli milletvekilleri, televizyonları başındaki vatandaşlarım; sizlere şunu ifade etmek istiyorum: Eğer, bu iyi niyetli olarak tespit edilmek istense bu çok zor değil değerli arkadaşlar. Tarımsal amaçlı sulamada tarımsal desteği verirken Tarım Bakanlığı "dönümünde bin kilo pamuk, dönümünde 500 kilo buğday" diyebiliyor, belirliyor kotayı da, acaba hangi ürüne dönümde ne kadar su kullanıldığını tespit edemiyor mu, bilemiyor mu üretilirken veya sanayi üretiminde, sanayi amaçlı kullanımında elektrik miktarından, kullanılan suyun, fabrikanın işlediği suyun ne olduğunu çıkaramıyor mu veya motopomplara konulan cihazlarda tüketilen kilovattan saatte ne kadar, kaç inç su çekildiğini bulamıyor mu? Burada iyi niyet aramak mümkün değil. Burada bir özelleştirme kurnazlığı yatıyor. Bu kurnazlık nereye kadar gidecek?

Ben vatandaşlarımızdan şunu rica ediyorum: Aydın'da, Ödemiş'te, İzmir'de, Tire'de, nerede vatandaşımız varsa tarımsal alanda, yavaş yavaş, AKP, özelleştirmelerde bugün suyun satımına geldi. Bu, oraya doğru bir gidiş ve yakın bir gelecekte, inanıyorum ki TÜBİTAK'a bir talimat verilecek, aldığımız nefesin ölçüm cihazıyla nasıl kontrol edilebileceğini tespit ettirmeye çalışacaklar ve havadaki, aldığımız oksijeni de bizim ölçüm cihazına bağlayıp onu da parayla vereceksiniz bize Sayın Bakan ve işte, o zaman halk belki bir şeylere uyanacak ama iş işten geçmiş olmaz inşallah.

Bu kanuna neden "İyi niyetli değil." diyorum değerli arkadaşlar? Çünkü bakın, bu kanunu uygulayacak olanlar dönüyorlar değerli arkadaşlar, durdukları yerde durmuyorlar. Şimdi, elimde bir belge var. Bakın, 2010 yılında Sayın Bülent Arınç diyor ki: "Biz teröristle, örgütle pazarlık yapacak namussuz, şerefsizlerden değiliz." 2013 yılında Sayın Bülent Arınç diyor ki: "İmralı'da Öcalan'la, Kuzey Irak'ta örgütle pazarlıklar dört beş yıldır sürüyor, yeni bir şey değil." E Sayın Bülent Arınç, şimdi, biz, senin hangi sözüne inanacağız?

Sayın Başbakan Kayseri meydanında diyordu ki: "4 defa görüştüğümüzü iddia ediyorlar. Bunlar şerefsizler." Sayın Başbakan -Allah bu ya- aynı yerde, aynı ilde bugün diyor ki: "Terörü bitirmek için ne gerekiyorsa yaparım. `Zehir içeceksin.' deseler içerim. Siyasi hayatımın biteceğini bilsem, öleceğimi de bilsem bu zehri içerim, yeter ki terör bitsin." Doğru Sayın Başbakan, senin terörü bitirmen terörle mücadele değil, peşmerge kıyafetiyle, silahla sana dayatılanları? "Aman bunlarla olmasın, beyaz atkılar giyin, güvercinler uçurun. Taleplerinizi silahla talep etmeyin, ne olur, siz bunları beyaz atkılarla, güvercinlerle talep edin." diyor.

Değerli milletvekilleri, PKK'nın talepleri mi yanlıştır, PKK'nın talep ediş metodu mu yanlıştır? Önce yüce Meclis buna karar vermeli. Sayın Başbakanın zehir içmesine gerek yok. Eğer bu kadar zor şartlar altında bir şey diretiliyorsa Sayın Başbakana, ne olur, Meclise saygı duysun, gelsin burada bizlerle paylaşsın; biz Başbakanımızın zehir içmesine falan göz yumamayız ve Sayın Başbakan Başbakanlıkta otururken eğer zehir içerse o zehri Başbakanın şahsı içmiyor, Türk milleti içiyor. Başbakan bunun farkında olsun, zehri millete içirmesin Sayın Başbakan, gereği neyse onu yapsın; terörle mücadele etsin, müzakere etmesin Sayın Başbakan.

Hepinize saygılarımı sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Uzunırmak.