| Konu: | Roman vatandaşlarımızın durumuna ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 78 |
| Tarih: | 12.04.2022 |
CEMAL BEKLE (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; geçtiğimiz hafta 8 Nisan Dünya Romanlar Günü olarak kutlandı, bu vesileyle söz almış bulunuyorum.
1971 yılında Londra yakınlarında toplanan 1'inci Dünya Roman Kongresi onuruna alınan kararla 1990 yılından günümüze kadar 8 Nisan günü pek çok ülkede Dünya Romanlar Günü olarak kutlanmaktadır. Geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla yayınlanan genelgeyle 8 Nisanın Türkiye'de de Dünya Romanlar Günü olarak kutlanmasına karar verilmiştir. Bu genelgeyle, Roman vatandaşlarımızın sorunlarının çözümüne hız verilmesi, her türlü ayrımcılık zemininin ortadan kaldırılmasına yönelik yapılan çalışmaların değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu vesileyle, bir kez daha Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a şahsım ve tüm Romanlar adına teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ve bir şeyi hatırlatmak istiyorum: Romanların Cumhurbaşkanımıza olan sevgisi bu günden ibaret değildir, bizim muhabbetimiz dün Kotra'da, Kasımpaşa'da başlamış bir sevginin hikâyesidir. Sayın Cumhurbaşkanımız hiçbir zaman birileri gibi "Romanlardan nasıl oy alırız." diye rakamsal hesapların peşinde olmamıştır; mahallelerimizde kapı kapı dolaşıp yüreğinde yüreğimizi hisseden lider olmuştur, gönül sofralarımıza oturmuştur. İşte, bu yüzden Romanlar, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın arkasında bugüne kadar dimdik durdu, bundan sonra da dimdik duracaktır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 8 Nisanın kabulünün 1'inci yılında, devletimizin Romanlarla yan yana olduğunu göstermek için, Romanlar, 81 ilimizde, 936 ilçemizde valilerimiz ve kaymakamlarımızla iftar sofralarında buluştular; sıkıntılarını şehrin en üst idare amirlerine dile getirme fırsatı buldular.
Yerellik ilkesi gereğince yereldeki sorunların çözümlerine dair irade koyan İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu'ya da teşekkürlerimi iletiyorum. Bununla beraber, Gençlik ve Spor Bakanlığımız ile Roman gençlerimizi bir araya getirdik. Kültür Bakanlığımızla Romanlar Günü adına pek çok etkinlik gerçekleştirdik. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ve Kalkınma Ajansı aracılığıyla Romanlar için muhtelif projeler gerçekleştirdik. Tarım Bakanlığımız aracılığıyla Roman kadınlarımızı tarım politikalarına dâhil ettik, Roman kadınları kendi işinin patronu olarak genç Roman kadınlarına eğitim verir hâle geldi. İki hafta önce, Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Jülide Hanım'la birlikte 20 ilden 100 Roman derneğinin katılımıyla yenilikçi politikalarımıza yön verecek bir toplantı gerçekleştirdik. Bizler, 2022 yılının, kadınlar, gençler ve çocuklar için gerçekleştireceğimiz yenilikçi politikalarımızın çarpıcı biçimde gözler önüne serileceği bir yıl olacağı inancındayız. Eğitimden sağlığa, barınmadan istihdama ve tarım politikalarına kadar Romanların sorunlarına etkin çözümler üretiyoruz. Bugüne kadar var olan ayrımcı ifadeleri ve çözüme ilişkin hukuki engelleri ortadan kaldırdık. Strateji belgesi, eylem raporu, SİROMA, SODAM ve ROMSİD gibi pek çok politikayı hayata geçirdik. Tüm bunları yaparken, Romanların toplumsal yaşama eşit olarak katılımının önündeki en büyük engelin toplumun ortak hafızasındaki ön yargılar ve bunun yol açtığı ayrımcılık olduğunun da farkındayız. Maalesef görüyoruz ki medya ve çeşitli yayın organlarında yer alan ayrımcı tutum bunu daha çok körüklemektedir. Bütün bu gerçekliği ve bu durumu bilerek buna yönelik politikalar hazırlıyor ve bunları tek tek hayata geçiriyoruz.
Bakınız, "AK PARTİ ne yaptı?" diyenlere: Roman dernekleriyle ilk toplandığımızda tüm başkanlarımızla ortak aldığımız karar şuydu: "Sorunların ortasında yer almanın sebebi karar mekanizmaları içerisinde yer almamamızdır." Hamdolsun bugün, AK PARTİ'yle karar alma mekanizmalarının tam merkezindeyiz, söz sahibiyiz, irade sahibiyiz. Dün Romanlar için bu bir hayaldi; hamdolsun, AK PARTİ'yle bu da gerçek oldu. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Biz sadece günübirlik politikalar değil, sürdürülebilir olan samimi icraatla sorunları çözüyoruz; sürdürülebilir, hak temelli politikalar üretiyoruz. Biz, birileri gibi yoksulluk ofisleri açarak insanlara yoksulluktan başka çareleri olmadığını anlatmadık; birileri gibi mahallemizde çürük elma ve portakal dağıtmayı sosyal politika olarak lanse etmedik; birileri gibi çocuklarla ilgili eylem raporları hazırlayıp çocuk işçiliğini öne çıkaracak ciddiyetsizlikte olmadık. Geçen hafta burada, muhalefetin yıkıcı politikalarla saldırmasını anlıyoruz çünkü yapılanlara karşı çaresizsiniz, çünkü kendi politikalarınızı anlatmaya gelince "Kuzuların Sessizliği"ni oynayan bir muhalefet algısı var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
CEMAL BEKLE (Devamla) - Avrupa Birliği tarafından uygulanan projeleri, toplumsal faydasını görmezden gelip, bizim devlet politikamız sanarak çaresizce saldırmanızın başka bir anlamı olabilir mi? Roman politikalarımızda eleştirilecek hiçbir şey bulamadığınız için, Avrupa Birliği tarafından denetlenen ve izlenen projelere saldırmanızın başka bir anlamı olabilir mi?
Bakın, ROMSİD yüzde 100 AB finansmanıyla gerçekleştirilen bir projedir ve bizim AK PARTİ olarak Romanlar adına yaptığımız yüzlerce projeden sadece bir tanesidir arkadaşlar. Geçen hafta verdiğiniz önergenin gerekçesinde aynen şu ifadeyi kullanıyorsunuz: "Bu soğukta onları böylesine çaresizce bırakmak vicdani mi?" Peki, sorarım size: Yazın ortasında getirdiğiniz Romanları kışın ortasında çadırdan atıp çadır mühürlemek vicdani mi? Anayasa'nın hangi ilkesinde var? AB ilerleme raporlarına bunu sokmak ne kadar insani? Sayılacak çok şey var ancak bir şeyi daha hatırlatmakta fayda görüyorum: Biz her zaman özgür birey, güçlü toplum algısıyla...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Bekle.
CEMAL BEKLE (Devamla) - Sayın Başkanım, son kez...
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
CEMAL BEKLE (Devamla) - Biz toplantılarla da yetinmedik arkadaşlar, mahallelerimizdeydik; Kadriye ablanın derdiyle dertlendik; Mehmet ağabeyimizin sağlığıyla ilgilendik, hâlini hatırını sormayı ihmal etmedik; Emrah kardeşimizin çatısının akıp akmadığını düşündük; Nebahat ablamızın çocuklarının eğitimine devam edip etmediğini... Gençlerimizin sorunlarını da onlarla birlikte konuşuyor, çözüm yollarını birlikte arıyoruz.
BAŞKAN - Sayın Bekle, tamamlayalım lütfen.
CEMAL BEKLE (Devamla) - Sayın Başkanım, Romanlar adına bir mesaj vermemiz gerekiyor. Çok özür diliyorum.
BAŞKAN - Tamam, söyleyin, tutanaklara geçsin.
Buyurun.
CEMAL BEKLE (Devamla) - Gerekli tüm çalışmaları bakanlıklarımızla gerçekçi sosyal politikalar olarak gerçekleştirdik. Bugün hâlâ oturup "Romanlar daha iyi bir hayat hak ediyor." diyenlere inat Romanlar şunu söylüyor: Romanlar daha iyi bir hayatı değil, hak ettikleri eşit bir hayatı istiyorlar.
Teşekkür ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)