| Konu: | CHP GRUBU ÖNERİSİ |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 22.03.2012 |
ABDULKERİM GÖK (Şanlıurfa) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Cumhuriyet Halk Partisinin 2002 yılından bu yana Türkiye'de görülen ekonomik krizlerin sonucu olarak bir dizi, özellikle yoksulluk, işsizlik, soygun, gasp gibi hadiselerin gerçekleştiği ve buna bağlı olarak da Meclis araştırmasının açılması noktasında, bu konuda aleyhte söz almış bulunuyorum.
Sözlerimin başında, özellikle 2002 ile olan kıyaslamayı? Cumhuriyet Halk Partisindeki arkadaşlarımız kıyaslama yaptığımızda hep kızarlardı. Bundan önceki konuşmalarımda da, özellikle ekonomik gelişmeler noktasında 2002 ve öncesi rakamları istatistiksel bütün verilerle ortaya koyduğumuzda "Niçin 2002?" diyorsunuz. İşte, bugün, bu 2002 rakamının özellikle seçilmiş olması, aslında, bize, sosyologların yıllar itibarıyla toplumda yapmış oldukları araştırmalar neticesinde bir dizi görüşleri aklımıza getiriyor. Sosyologlar, toplumu zengin, fakir ve orta tabaka olarak değerlendirirken, zenginin geleceğinden kuşkusu olmadığını, dolayısıyla toplumsal reaksiyon gösterirken bu reaksiyonun çok da değişiklik arz etmeyeceğini ancak fakirin de kanaatkâr olduğu zaman yani sınırını bildiği zaman bu sınırda da sıkıntı olmayacağını, sıkıntının orta tabakada olduğunu söylerler. Neden? Bu orta tabaka bazen zengin olmak için ileriye doğru bir adım atar, bazen fakir olma veya değer yargıları saikiyle vicdani birtakım yükümlülükler hisseder ve geriye doğru adım atar.
Bu örnekle şunu söylemek istiyorum: Burada, özellikle orta tabakadaki kişilerin yeni birtakım kişilik unsurlarıyla ortaya çıktığını görüyoruz. Yani "Ben zengin olmak istiyorum." düşüncesiyle bir adım ileri, daha sonra buradaki değer yargıları ağır basıp bir adım geriye doğru gelirken kişinin yeni bir kişilik sınıfı ortaya çıkmış oluyor. Aslında, AK PARTİ ile AK PARTİ hükûmetleriyle baktığımızda on yıl içerisinde, özellikle orta tabakadaki vatandaşlarımızın sayısının azaldığını belirtmek istiyorum. Madem, biz, 2002 rakamlarını, 2002'den itibaren biz bu örneği getirdik, o zaman ben de müsaadelerinizle bu ülke ekonomisinin içinde bulunduğu bir iki veriden bahsetmek istiyorum.
Bakınız, bu ülkede IMF'den gelen 1 milyar dolarlar söz konusu olurken bu ülkenin küresel finans krizi ortamında bulunmayan bir ülke ekonomisi olarak değerlendirdiğimizde, gelen bu 1 milyar dolarla geçmişte bizim finansal piyasalarımız âdeta coşuyordu. Fakat bugün için, 2011 yılında, 1 milyar 740 milyon dolar bu ülke vatandaşları cep telefonuna para harcamışlardır.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Başarı demek!
ABDULKERİM GÖK (Devamla) - Yani bu ülke ekonomisinin geldiği noktaya bakınız. IMF'den gelen 1 milyar dolarla bu ülke ekonomisinin coştuğunu bir tarafa koyduğumuzda, öbür tarafta 1 milyar 740 milyon dolarla ülke ekonomisinin içinde bulunduğu yeri değerlendirelim.
Aslında bu araştırma önergesine elbette ki destek vermek isterdik fakat burada bahsedilen, toplumda soygun, toplumda yolsuzluk, işsizlik gibi unsurların tek başına ekonomik saiklerle olmadığının, bu tür olumsuzlukların tek başına ekonomik argümanlarla olmadığının altını çizmek isteriz.
Malumunuz, bu tür hadiseler toplumdaki özellikle değişen değer yargıları, özellikle toplumun sosyolojik ve psikolojik olarak göstermiş olduğu tepkilerle beraber ortaya çıkar. Ancak bu sosyolojik ve psikolojik tepkilerin karşılığına da baktığımızda, özellikle sağlık noktasında yapmış olduğumuz çalışmalardan da bahsetmek istiyorum.
İktidarımızda ilk kez hiç geliri olmayan yoksul gruba yönelik konut üretimi başlıyor. İktidarımızda sağlık noktasında on yıl öncesinde geldiğimiz yerleri arkadaşlarımız ve bizler bu kürsüden milletimize her defasında anlatıyoruz. 2002 rakamları öncesiyle kıyasladığımızda da Cumhuriyet Halk Partisindeki arkadaşlarım rahatsız oluyorlar. Özellikle buna da dikkat edeceğimi kendilerine belirtmek istiyorum.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - 2002'den rahatsız olmayız.
ABDULKERİM GÖK (Devamla) - Yani biz artık AK PARTİ iktidarları dönemiyle rakamları kıyaslıyoruz 2002 dönemiyle değil. Biz 2005'teki, 2006'daki, 2007'deki sürekli rekorlarımızı kendimiz egale etmeye çalışıyoruz.
Şimdi, ben, size istatistiksel iki rakamdan bahsedeceğim. Özellikle Meclis araştırmasının açılması noktasındaki istedikleri noktada, dile getirilen konu noktasında bir iki rakam vermek istiyorum. Kişi başı günlük 2,15 doların altı, yani 2002 yılında 3,04. Bu rakam 2010 yılında 0,21 arkadaşlar. Bakınız, kişi başı günlük 2,15 doların altı. Ne bu? Yoksulluk sınırı yöntemlerine göre fert yoksulluk oranlarından bahsediyorum. Kişi başı günlük 4,3 doların altı, 2002 yılında yüzde 30, 2010 yılında yüzde 3,66.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Rakamı söyle.
MEHMET ŞEKER (Gaziantep) - Yoksulluk rakamı kaç lira?
ABDULKERİM GÖK (Devamla) - Biz, burada rakamlardan bahsederken? Bu ülkenin istatistiksel verilerini 2002 öncesinde de bu ülkenin istatistiksel kurumları ve devlet kurumları tutuyordu. Dolayısıyla neden devlet tarafından tutulan, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından tutulan rakamlara güvensizlik duyuluyor, onu anlamakta zorluk çekiyorum.
HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Partinizden aday oldu o TÜİK Başkanı. Nasıl güvenelim!
ABDULKERİM GÖK (Devamla) - Çünkü bu rakamları 2002 öncesinde de Devlet İstatistik Kurumundan alıyorduk.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Al, al.
ABDULKERİM GÖK (Devamla) - Şimdi de aynı rakamları oradan alıyoruz. Burada rahatsızlık duymayacağız.
Ben, buradaki araştırma önergesi noktasında, Meclis araştırması noktasında görüşlerini dile getiren Cumhuriyet Halk Partisindeki arkadaşlarımı gayet sakin, gayet sessiz bir şekilde dinleyerek ve not alarak huzurlarınıza çıktım. Onun için sizler müsaade ederseniz ben de rakamlarıma devam edeceğim.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - İşte burada, hepsini vereyim sana.
ABDULKERİM GÖK (Devamla) - Evde bakılan her engelli birey için bakımı yapan kişiye 1 tam asgari ücret ödeme uygulamasını 2006 yılından itibaren başlattık.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bravo!
ABDULKERİM GÖK (Devamla) - Şimdiye kadar 284.595 engelli vatandaşlarımızın aile yakınlarına ödeme yaptık.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Üniversiteli işsiz sayısını söyle.
ABDULKERİM GÖK (Devamla) - 112 acil servislerde devrim niteliğinde hizmetlere imza attık. 2002 yılında 4.560 olan acil servis personel sayısını 2011'de 22 bine çıkardık. 617 olan ambulans sayısını 2.547'ye, 481 olan acil müdahale istasyon sayısını ise 1.500'e çıkardık.
KÖYDES Projesiyle cumhuriyet tarihinin en büyük kırsal kalkınmasını başlattık. Altı yılda toplam 7,3 milyar TL kaynak kullanarak kişi başı 600 TL yatırım yaptık. Yüzde 70'den fazla engelli olanların ve altmış beş yaş aylığı olan seksen beş yaş üstündeki vatandaşlarımızın maaşlarını evlerinde ödüyoruz. Ayrıca, engelli ve yaşlı aylığı alan 81 bin vatandaşımıza tahakkuk ettirilen borçları sildik.
Ben, özellikle Cumhuriyet Halk Partisi tarafından verilmiş bulunan Meclis araştırması noktasındaki dile getirmiş oldukları ve "2002'den sonra ekonomik noktada meydana gelen olumsuzluklar" diye belirttikleri hususta bizlere de İktidarımızın, AK PARTİ iktidarlarının ekonomi alanında yapmış oldukları başarıları anlatma fırsatlarını da verdikleri için ayrıca teşekkür ediyorum. Bizleri aslında vatandaşlarımız şu anda dinliyor ve not alıyor. 2002, verilen tarih; orada zaten siyasal bir yaklaşım olduğu ortadadır. Gönül arzu ederdi ki bu Meclis araştırmasına bizler de destek versek. Meclis çatısı altındaki her dakika, her saniye bu milletin, bu ülkenin dakikasıdır ve saniyesidir. Onun için diyoruz ki: Meclisin çalışmaları önemlidir.
Bu manada, verilmiş bulunan Meclis araştırması açılması noktasında, bu görüş ve düşüncelerle, bu Meclis araştırmasının dile getirdiği konular noktasında katılamayacağımızı özellikle belirtmek istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yalan bir tane rakam yok.
ABDULKERİM GÖK (Devamla) - Ve aleyhte oy kullanacağımızı da belirtmek istiyorum.
Tekrar yüce Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Gök.