| Konu: | Uluslararası sözleşmelerde kürsüyü yöneten hiçbir başkan vekilinin konuşmacının sözünü kesmediğine, kendisinin de o usule aynen riayet edeceğine ve bir hakaret olana kadar konuşmacıların sözlerini kesmeyeceğine ilişkin konuşması |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 79 |
| Tarih: | 13.04.2022 |
BAŞKAN - Şu anda açıklamaları dinledim. Yalnız uluslararası sözleşmelerde -ben de eski bir milletvekiliyim, burada birçok arkadaştan daha deneyimliyim- hiçbir başkan vekili, kürsüyü yöneten, Meclisi yöneten Başkan hiçbir konuşmacının sözünü kesmemiştir ve genelde uluslararası sözleşmelerde de kendi kentleriyle ilgili problemler, Türkiye'deki problemler konuşulur. Ben de o usule aynen riayet edeceğim ve konuşmacıların sözlerini kesmeyeceğim bir hakaret olana kadar. Ki bahsettikleri konu bir dışişleri politikası zaten ve uluslararası sözleşmeleri görüşüyoruz. Onun için, biraz evvelki hatip de yirmi dakikalık konuşma süresi içerisinde bugün görüştüğümüz teklife sadece otuz saniyelik bir atıfta bulundu, geriye kalan on dokuz dakika otuz saniyesinde Türkiye'nin genel dış politikası hakkında konuştu. Onun için de konuşmacılar -bu Meclisin kürsüsü serbest bir kürsüdür- hakaret etmedikleri sürece kendi görüşlerini ifade edebilirler.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Sayın Başkan, İç Tüzük açık bu konuda, yoruma açık değil ki.
BAŞKAN - Sayın Ünal, isterseniz, arzu ederseniz tutumum konusunda bir şey isteyebilirsiniz.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Geçmişte CHP Meclis Başkan Vekili Yılmaz Ateş'in uygulaması var.
BAŞKAN - O, Yılmaz Ateş'in takdiri; bu da benim takdirim. Ama dediğim gibi, tutumum konusunda şey isteyebilirsiniz.
MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) - Ama İç Tüzük konusunda hüküm açıkken takdir olmaz ki Sayın Başkan.
BAŞKAN - Benim takdirim, tabii ki benim takdirim. Bakın, orada da açık açık belirtmiş, "Başkan davet eder." diyor. Ben bu daveti uygun görmüyorum ve konuşmacıyı kürsüye çağırıyorum.