| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 80 |
| Tarih: | 14.04.2022 |
CHP GRUBU ADINA BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Pandemiyle birlikte tüm dünyada gıda ürünleri stratejik bir boyut kazandı. Ülkemizde ise benimsenen ithalatçı tarım politikaları nedeniyle dışa bağımlılık hızla arttı. Tarımsal girdi maliyetlerindeki yüksek artış ise çiftçilerin üretim yapmalarının önündeki en büyük engel hâline geldi. Üretimin azalması gıdaya erişimi zorlaştırırken bizleri de kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı. TÜİK'in gizleyemediği rakamlara göre bile Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi yıllık yüzde 57,26; mart ayında ise yüzde 10,12 artarken hem yıllık hem de aylık bazda rekor seviyeye yükseldi. Peki, gerçekte de böyle mi oldu? Gübre fiyatları 5 kat, mazot fiyatları 3 kat, ilaç fiyatları ise 2 kat arttı; tohum, sulama ve enerji giderlerine ise yetişmenin maalesef imkânı yok. Bitkisel üretimde de durum bu kadar kötüyken hayvancılık da bu kötü tablodan maalesef nasibini aldı; 1 çuval hayvan yeminin fiyatı 300 lira oldu; işçilik, elektrik ve diğer giderler de aldı başını gitti. Artık çiftçilerimiz ve yetiştiricilerimiz para kazanamadığı için tarımsal faaliyetten elini çekmeye başladı; 34 milyon dönüm tarım arazisi maalesef ekilmiyor, 700 binden fazla çiftçi üretimi bıraktı, süt para etmediği için binlerce hayvan kesime gidiyor, milyonlarca lira harcanarak yapılan hayvancılık işletmeleri bir bir kapanıyor; maalesef, kendi çiftçimiz değil, ithalat yanlısı politikalarla yabancı çiftçi destekleniyor.
Değerli milletvekilleri, çiftçi borçları da devasa boyutlara ulaştı. Son bir yılda çiftçinin bankalara borcu 171 milyar lira oldu. Tarım Kanunu'na göre çiftçiye ödenmesi gereken yüzde 1'lik destek hiçbir zaman çiftçiye ödenmedi. Çiftçilerimize 467 milyar lira destek verilmesi gerekirken sadece 194 milyar lira ödendi. Çiftçinin Tarım Kanunu'na göre iktidardan hâlâ 273 milyar lira alacağı var; iktidar ise "Üretimde sıkıntı yok, her şey kontrol altında." diyor ama 10 milyon ton buğday ithal ediliyor. Buğdayda dünyada 1 numaralı ithalatçı hâline geldik. Bundan yirmi sene önce Rusya bizimle aynı miktarda yani 20 milyon ton civarında buğday üretirken, Rusya bugün 85 milyon ton, biz ise 17,5 milyon ton buğday üretiyoruz. Tarıma önem verip üreticisini destekleyen ülke ile çiftçisini desteklemeyen ülke arasındaki fark bu tabloda ortaya çıkıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
BEKİR BAŞEVİRGEN (Devamla) - Değerli milletvekilleri, dünyada gerek pandeminin gerekse Rusya-Ukrayna savaşının etkileriyle tarımsal arzda meydana gelebilecek daha kötü tablolar önlem alınmazsa, maalesef, bizi kıtlıkla vuracak. Gelen rakamlara göre, bu yıl pancar ekiliş alanlarında büyük azalmalar olacağı ortada; maalesef, önümüzdeki yıl büyük bir şeker kıtlığıyla karşı karşıya kalabiliriz. İktidara sesleniyoruz: "Ama"sız, "fakat"sız çiftçilerimize destek olun. Tarımsal destek programını yeniden revize edin. Ürün alım garantisi ve kur korumalı taban fiyatı açıklayın. Hayvancılıkta da et ve süt fiyatlarını gerçek enflasyon oranları üzerinden yeniden fiyatlandırın. (CHP sıralarından alkışlar) Çiftçi borçlarını uzun vadeli olarak yeniden yapılandırın ve faiz yükünü çiftçinin üzerinden kaldırın. Tahıl, şeker, süt ve et krizi yaşamamak için üretim seferberliği ilan edin, yabancı çiftçiyi değil, kendi çiftçimizi destekleyin. (CHP sıralarından alkışlar)