| Konu: | Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 20.04.2022 |
GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Yirmi yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının Türk sporunu getirdiği son nokta, bu yasayla birlikte bütün siyasi partilerin üzerinde hemfikir olduğu "Evet, Türkiye'de yasanın değiştirilmesi lazım, Türkiye'de futbolun üzerinde oluşan bu olumsuzlukların ortadan giderilmesi lazım." noktasıdır. Peki, biz yirmi yıl içinde bu noktaya nasıl geldik değerli milletvekilleri?
Bakın, biraz önce burada Sayın Bakanımız konuştu, 2002'de Spor Bakanıydı, o zamanın Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy'du, o zamanın FIFA İcra Kurulunda da Şenes Erzik vardı. Yani Türkiye, sizden önce dünya futbolunda 3'üncü sıradaydı; Avrupa sıralamasında 3'teydi, FIFA sıralamasında 8'deydi. Peki, değerli arkadaşlar, yirmi yıl içinde Türkiye şu anda nerede, nerede? FIFA sıralamasında 43'üncü, UEFA sıralamasında 20'nci sırada. Futbol endüstrisi 50 milyon dolar, 60 milyon dolar etmeyen ülkelerin yani Hırvatistan, Sırbistan gibi ülkelerin bile altına düşmüşüz, artık önümüzdeki yıl göreceksiniz, Türkiye, Şampiyonlar Ligi'ne bile direkt takım gönderemeyecek, UEFA Avrupa Ligi'ne takım gönderemeyecek. Niye biz bu noktaya düştük? Bir özel yasayla kurulmuş olan futbolda, bağımsız olması gereken, özerk olması gereken kulüpler, siyaset tarafından önce dizayn edildi, yöneticiler eliyle dizayn edildi. (CHP sıralarından alkışlar) O kulüpler eliyle dizayn edilen spor kulüplerinin oluşturduğu genel kurullarda da futbolun başında, futboldan gelmeyen, geldikleri zaman servetleri 1 ise bıraktıkları zaman da servetleri 10 kat, 20 kat artan federasyon başkan ve yöneticilerini gördük. (CHP sıralarından alkışlar)
Kimi gördük? Ziraat Bankasından 750 milyon dolar alıp ödemeyen Demirören'i siz getirdiniz futbolun başına, Türk futbolunun kırıldığı yer orasıdır. (CHP sıralarından alkışlar) Onu aldınız, yerine devletin bütün kamu kaynaklarını, bütün olanaklarını kullanan, bütün ihalelerinin altında bulunan 5'li firmadan bir tanesinin sahibini getirdiniz futbolun başına. Ekonomistler açıklıyor, göreve geldiği zaman serveti bugünkü servetinin yirmide 1'iydi. Türk futbolu 3'üncülükten 43'üncülüğe düştü ama futbolu yönetenlerin servetleri 1 kat değil, 5 kat değil, 10 kat değil, 20 kat yükseldi. (CHP sıralarından alkışlar)
Şimdi, değerli arkadaşlar, futbolun içinde şunu görmek gerekir: Diyorlar ki: "Kulüpleri yönetenleri borçlanma sıkıntısından kurtaracağız, kanuni sorumluluk vereceğiz." Ya, gelin, şu maddeye bir fıkra ekleyelim, bu ülkeyi yönetip bu ülkenin borcunu katlayanların da bunun bedelini şahsi servetlerinden ödemesi maddesini koyalım, var mısınız? (CHP sıralarından alkışlar)
BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Evet, evet, aynen öyle.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Belediyelerden başlayalım, verin önergeyi.
GÖKAN ZEYBEK (Devamla) - Kulüpler 1 milyon dolarlık bir transferi yaptığı zaman bunun riskini kulüp yöneticisi alacak, Türkiye'de kamu yatırımları eliyle milyarlarca dolarlık yanlış yatırım yapanlar, Melen Barajı'nda 350-400 milyon dolarlık yanlış yatırım yapanlar bu kürsülere gelecek, konuşacaklar ama bunun bir kanuni sorumluluğu olmayacak.
Şimdi, değerli arkadaşlar, önemli başka bir konu: Bahis, İddaa, Kıbrıs, Merkez Hakem Kurulu, görevden alınan 13 hakem, soruşturması tamamlanmamış ama şaibeli biçimde ölmüş olan spor-bahis şirketlerinin yöneticileri, tümü sizin döneminizde Türk sporunun, Türk futbolunun içine düştüğü temel açmazın sonucudur. Bugün maçlarda sadece kimin galip geleceği değil, hangi dakikada kimin kırmızı kart göreceği, bu maçta kaç tane taç atılacağı, hakemin ilk önce kime sarı kart göstereceği biçimindeki iddialar ve bu iddialar karşısında suskun kalan yönetim anlayışı Türk sporunu bitirmiş, Türkiye'deki stadyumlardan seyirciyi yok etmiştir. O nedenle, göreve geldiğinizde 590 milyon dolarlık yayın geliri iktidarınız döneminde 120 milyon dolara düşmüştür.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
GÖKAN ZEYBEK (Devamla) - Çünkü Türk insanı, Türk sporseveri, Türk futbolseveri sizin yönettiğiniz futbolun içinde adalet olmadığı, mücadelenin sahada yapılmadığı, spor dünyasındaki yöneticilerin kulüplerde özgür iradesiyle üye olmuş insanlar eliyle seçilmediği, talimatla geldiği, federasyon başkanları kulüplerin özgür iradesiyle seçilmediği, sarayın talimatıyla o makamlara geldiği için stadyumları terk etti, sizin Katar'dan getirdiğiniz anlı şanlı ortağınız da sizi yarı yolda bırakarak yayın ihalesinden çekildi. Şimdi, soruyorum size: Milletin elindeki o Digitürk kutularını siz ne yapacaksınız? (CHP sıralarından alkışlar) Soruyorum: Milyonlarca dolarlık bu yayın ihalesi için vatandaşın satın aldığı bu kutuların ceremesini kim çekecek?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GÖKAN ZEYBEK (Devamla) - Son olarak şöyle söyleyeyim: Özgür ve demokratik olmayan federasyonlar eliyle futbolun başarıya gitmesi mümkün değildir. Futbolu özgürleştireceğiz, futbol kulüplerini demokratik hâle getireceğiz.
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Zeybek.
AYDIN ÖZER (Antalya) - Başkanım, duyulmuyor. Başkanım, bir dakika daha.
BAŞKAN - Buyurun.
GÖKAN ZEYBEK (Devamla) - En önemlisi de spor kulüpleri özgürleşecek, futbol özerk hâle gelecek, futbol kulüplerine eski milletvekillerinin, federasyonlara eski yöneticilerin atanma süreci tamamen ortadan kalkacak. İstanbul'dan kalkan uçaklarla Güney Kore'ye 300 kişilik siyasetçileri götüren federasyon başkanları değil, sporcusunun, antrenörünün, seyircisinin hakkını koruyan yöneticiler geldiğinde göreceksiniz Türkiye yeniden dünyada layık olduğu yere gelecektir.
Geliyor gelmekte olan, gidiyor gitmekte olan.
Saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)