| Konu: | Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 20.04.2022 |
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli vekiller; hepinize iyi akşamlar.
Efendim, bu kanun teklifi, spor kulüpleri ve spor federasyonları üzerine bir kanun teklifi. Böyle bir şeye ihtiyaç var mıydı? Vardı gerçekten de ve dolayısıyla da bu kanun teklifi bir tür bu alanı tekrar düzenleme amacıyla önümüze gelmiş olan bir kanun teklifi. Fakat değerli arkadaşlar, genel gerekçesini ve maddelerini okuduğumda, benim anlamadığım şey, bu kanun teklifini yazan arkadaşlar olaya bence çok eksik bir yerden bakmışlar, belki güncel bir yerden bakmışlar yani şirketlerin borçlanması, batma olasılıkları vesaire cinsinden bakmışlar fakat sporla, daha doğrusu sporun toplumdaki yeriyle ilgili olarak ve sporun siyasetle ilgisi bakımından herhangi bir analiz yapmamışlar. Bence bu çalışmanın, bu yasa önerisinin en önemli eksikliği budur. Neden böyledir?
Değerli arkadaşlar, bakın, ben size basit bir şey söyleyeyim; siyasetin de futbolun da ortak bir paydası vardır. Nedir o? Kitleler yani siyaset kitlelerle yapılır, futbol da kitlelerle yapılır esasında. O sebeple de siyaset ve futbol arasındaki -özellikle futbolu kastederek söylüyorum- ilişkiler -nasıl söyleyeyim- kötüye kullanma olasılığı olan ilişkilerdir. Kötüye kullanmaktan kastettiğim de bir toplumda siyasetin kendi grup amaçları için toplumu yanlış bir biçimde yönlendirmesi olanağı anlamında söylemekteyim. Bu tıpkı şeye de benziyor aslında bakarsanız, mesela medya ile siyaset arasındaki ilişkiye de benziyor.
Değerli arkadaşlar, ben size şunu da söyleyeyim: Bütün dünyada da bu gibi konular çok zor regüle edilir, çok zor konulardır, üzerine çok tartışmak gerekir çünkü ancak o zaman gerçekten çıkabilecek olan sorunları aşmak mümkün olabilsin. Bu sebeple, benim gördüğüm kadarıyla, mesela, bu kanun teklifi siyaset ile futbol arasındaki ilişkiye hiç dokunmamış. Oysa, değerli arkadaşlar, hepiniz hatırlayın yani bu ülkede federasyona müdahale her zaman her iktidarın yaptığı bir şeydi. Hakem heyetlerine müdahale yine aynı şekilde siyasetin müdahale alanı içindeydi. Bunun da ötesinde, şike olaylarını hatırlıyor musunuz, şike hadiselerini? Şikeyle ilgili davalar kurgulandı ve esasında, o davada bir tür darbe hazırlığı içinde olan grupların futbola ve futbol takımlarına sızması biçiminde iddialar ortaya çıktı.
Dolayısıyla da arkadaşlar, çok açık olan bir şey var: Evet, düzenlenmesi gereken bir alan bu alan; evet, futbol kulüplerimiz son derece zor durumdalar fakat neden zor durumdalar ve niçin bu hâle gelmiş olduğuyla ilgili olarak, bence, buradaki önlemler paketi pek çare olacak gibi gözükmüyor doğrusunu isterseniz.
Futbolun sorunları -özellikle futboldan konuşuyoruz tabii- değerli arkadaşlar, sadece futbol kulüplerinin mali sıkıntıları vesaire değil, futbolda şiddet diye bir hikâye var, yolsuzluklar var, aynı şekilde ırkçılık var. Yani bütün bunlar esasında konuşulması ve tartışılması gereken konular gibi geliyor bana ve bu yasa teklifi bu çerçeve içinde buna bir çare olabilecek gibi gözükmüyor.
Bir başka özelliği daha var değerli arkadaşlar. Bu, bence, Adalet ve Kalkınma Partisinin gerçekten çağın gerisinde kalmış olması gibi bir duruma işaret ediyor. Bakın, bütün dünya bu neoliberal vizyon yani piyasanın her şeyi daha doğru yapacağına dair inancın bu iddiada bulunanlar tarafından bile eleştirildiği bir dönem yaşıyor ve siz, gördüğüm kadarıyla, yine her zaman olduğu gibi alanı merkezîleştirerek bu işin içinden çıkabileceğinizi sanıyorsunuz. Değerli arkadaşlar, bu olmaz.
Bakın, 2011 yılıydı, yanılmıyorsam 649 sayılı bir KHK çıkardınız ve bu KHK'yle diyebilirim ki o güne kadar yani 1980'den bu yana, yani piyasa ekonomisini kabul ettiğimizden bu yana kurulmuş olan düzenleyici kurulları -yani tıpkı Futbol Federasyonu gibi- esasında bir kararnameyle bakanlıklara bağladınız, dolayısıyla da onların özerkliklerini yok ettiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
EROL KATIRCIOĞLU (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, bu kanun teklifinin de benim gördüğüm kadarıyla Futbol Federasyonunun özerkliğine bir darbe vuracak nitelikleri var. "Uzlaşma" diyorsunuz, ben uzlaşmanın hangi maddeler üzerinde yapıldığını bilmiyorum ama eğer bunları içeriyorsa eyvallah ama spor kulüplerinin vesayet altına girmiş olmaları, federasyonların vesayet altına girmiş olmaları gerçekten de günümüz dünyasının demokrasi anlayışına kesinlikle uymamaktadır. Dolayısıyla sizleri uyarırım ki bu yaklaşım doğru değildir ve değişmesini talep ederim.
Saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)