| Konu: | Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 20.04.2022 |
OYA ERSOY (İstanbul) - Sayın Başkan, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bugün ülkede emeğiyle geçinen herkesin, halkın en büyük derdi hayat pahalılığı ve geçim sıkıntısı. Enflasyon almış başını gitmiş, özellikle, marketlerde etiketler her saat değişiyor, temel ürünlerin, bebek mamalarının bulunduğu tezgâhlara kilit takılmış durumda, insanlar market raflarından bir tek süt alabilmek için saatlerce düşünüyor ve bütün bunları halk yaşarken saray iktidarı ve çevresindeki o mutlu azınlık "Gerekirse simit yeriz ve bu zor günleri atlatırız." diyor. Peki, kime diyor? Mart ayında enflasyon rakamları açıklandı -asgari ücret açıklandı- ve açlık sınırı, yoksulluk sınırı açıklandı. Açıklanan açlık sınırı 4.928 lira, yoksulluk sınırı 16.052 liraya yükselmiş. Şimdi "Fevkalade zam yaptık." diye o yeri göğü inlettiğiniz asgari ücret açlık sınırının çok çok altında kalmış ve siz, bu "Simit yeriz." tavsiyesini işte tam da açlık sınırının altında yaşamak zorunda bıraktığınız halka diyorsunuz. TÜİK, enflasyon rakamlarını açıklıyor, buna göre, işte, aralık ayında yüzde 36 olan enflasyon mart ayında yüzde 61'e yükseliyor. İnandırıcılığını ve güvenilirliğini kesinlikle, tamamen yitirmiş olan TÜİK'in bile bu açıkladığı rakamlara göre, bakıyorsunuz ücretler yüzde 25 oranında azalmış ama siz ne yapıyorsunuz? Geçen hafta, bu kadar beklentiye rağmen, Çalışma Bakanınız başta olmak üzere takır takır açıklamalar yaptınız ve her birinde "Temmuz ayında asgari ücrete zam yapılması gündemimizde değil." dediniz, üstüne üstlük "Emekli ikramiyelerine aynı şekilde devam edilecek." dediniz. Dört yılda enflasyon yüzde 151 artıyor ama emeklilere reva görünen yüzde 10 artışla geçinmelerini bekliyorsunuz. Emeklilerin 8 milyonu açlık sınırının altında yaşıyor ve siz, emeklilere bir ikramiye zammını fazla görüyorsunuz. Asgari ücrete, emeklinin ikramiyesine gelince enflasyonla mücadeleyi önceleyen bir ekonomi programı yaptığınızı söylüyorsunuz, "Bunu uyguluyoruz." diyorsunuz ama daha bir yıl bile olmadan kur korumalı mevduata geçenlere 14,8 milyar lirayı vermekten imtina etmiyorsunuz, gocunmuyorsunuz. Üstüne üstlük bu kur korumalı mevduat sisteminden bugün vazgeçilse bu sistemin kamuya yükü tam 75 milyar lirayı geçecek.
Evet, emekliye, işçiye, öğrenciye yapılmayan, fazla gelen ödemeyi paradan para kazanan zengine aktarıyorsunuz; bu, size en ufak bir şekilde rahatsızlık vermiyor. Ve bunu nereden aktarıyorsunuz? Kendi cebinizden aktarmıyorsunuz, halktan toplanan vergilerden yani halkın alın terinden alıp zengine veriyorsunuz.
Altı ayda enflasyonu yüzde 20'den yüzde 61'e çıkardınız. Sonra "Enflasyon bizim suçumuz değil, dünyadan kaynaklanıyor." diyorsunuz. Bakın, işte, bu dünyadaki rakamlar. 2022 yıl sonu enflasyon tahminlerinde Türkiye yüzde 52,4; ilk sırada. Yakın zamanda dış borç iflası yaşamış Arjantin yüzde 48, Rusya yüzde 24; yarıştığınız ülkeler de bunlar.
Evet, resmî enflasyon dört yılda yüzde 151 arttı, gıda enflasyonu yüzde 186 arttı. Tarımı çökerttiniz ve insanları açlık sınırında yaşamaya mahkûm ediyorsunuz. Evet, sizin iktidara geldiğiniz 2002 yılında 205 bin hektar alanda 5,3 milyon ton patates üretilirken şimdi ise 400 bin tona düşmüş durumda. Artık, patates yemek de lüks hâline geldi; marketlerde 10 liranın üzerinde satılıyor.
Bakın, bu sabah marketten aldığımız şeyler, bunlar en temel yaşamsal ihtiyaçlar, tüketim malları: 1 kilo domates dediğiniz bu kadar, salatalık bu, patates ya, patates bu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Fiyatını söyle, fiyatını.
BAŞKAN - Tamamlayalım efendim.
OYA ERSOY (Devamla) - Bu, 10 tane var içinde, 10 tane. Bütün bunlara halk yanaşamıyor bile. Üstüne üstlük biber, dolmalık biber 45-50 lira... 50 lira ya! Artık insanlar bunları sofralarından çıkardı.
Evet, halk işsizlikle, açlıkla, yoksullukla boğuşurken, artan borçlarla, salgınla boğuşurken yirmi yıldır ülkeyi çökerten bir AKP iktidarı var ve halkın bu sorunlarına en ufak bir şekilde çözümü yok; onun çözümü yok, sadece ve sadece yaptığı şey bu krizi ancak halkı bölerek, kutuplaştırarak yönetmeye çalışıyor. O yüzden sürekli iç ve dış düşmanlar yaratılıyor; evet, o yüzden sürekli milliyetçilik o en küçük sinir uçlarına kadar devreye sokuluyor; ırkçılık, cinsiyetçilik almış başını gitmiş ve bizler, bu ülkede yaşanılabilir bir ülke yaratmak isteyenler...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OYA ERSOY (Devamla) - ...artık bu iktidardan kurtulmak isteyenler, "Ekonomi çöktü, siyaset tıkandı, toplum bölündü; bu düzen böyle gitmez, biz değiştireceğiz." diyenler; evet, emekliler, emekçiler, gençler, kadınlar, hep birlikte 1 Mayısta ülkenin dört bir tarafında alanlarda olacağız ve evet, sizden en küçük bir umut kalmamıştır, bu ülkeyi insanca yaşanılabilir bir ülke hâline biz getireceğiz. (HDP sıralarından alkışlar)