| Konu: | Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 20.04.2022 |
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 324 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 7'nci maddesi üzerine İYİ Parti Grubum adına söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlarım.
Spor, yarışma, kişisel eğlence ve mükemmelliğe ulaşmak için yapılan bedensel veya zihinsel faaliyetler olarak tanımlansa da bu teklifin konusu olan spor bambaşka bir kılıktadır. Tariften de anlaşılacağı gibi spor, toplumdan önce kişiyi ilgilendirmektedir. Günümüzde spor, kitlesel boyutta bir etkinliğe dönüşmüştür. Bu hâliyle spor müsabakaları siyaseti de içinde barındırmakta ve sporun araçsallaştırılıp güce ulaşmak, gücü devam ettirmek ve güç yoluyla kontrol sağlamak maksadıyla kullanıldığı kabul görmektedir. Spor takımlarının ve sporcuların sahip oldukları popülarite, sosyal ve ekonomik boyutlar her dönemde siyasi liderlerin ilgi odağı hâline gelmiştir. Siyaset ve spor birbirini etkiler ve besler olmuştur. Ayrıca, sporun uluslararası boyutu tüm ülke yöneticilerinin göz ardı edemeyeceği bir özelliktir.
Spor, ülkelerin tanıtılmasında önemli bir araçtır. Öyle ki bir başbakan örtülü ödenekten milyon dolar harcayarak bir sporcuyu kaçırmayı göze alabilmektedir. Dünya ekonomisinin büyümesi, insan refahının artmasıyla spor ekonomisi göreceli olarak devasa boyutlara ulaşmıştır. Bazı ülkelerde yöneticiler, toplumun spora belli bir ilgisi varsa bu ilgiyi artırma girişiminde bulunmakta, başarısızlıklarını bu yolla gizlemeye uğraşmaktadırlar.
Devletlerce sporun siyasi öneminin farkına varılması, Roma İmparatorluğu zamanına kadar uzanır. Romalıların düzenlediği bazı spor müsabakaları hükümdarları değiştirecek kadar önemli olmuştur. Anayasa'mızın 58'inci maddesi devlete gençleri kötü alışkanlıklardan koruma görevini vermiştir, bu maddenin gereklerini sağlamak için sporun önemine işaret edilmiştir; Anayasa'mızın bir sonraki maddesi ise sporun kişilere yayılmasını emretmektedir. Mevcut kanun teklifi sporun kitlelere yayılmasını, fertlerin sağlıklarını kapsamamaktadır. Biz biliyoruz ki bu kanun teklifi futbol dünyasını düzenlemek amacıyla hazırlanmaktadır yani söz konusu olan yasa teklifi, adı kadar sporu kapsayıcı değildir; amaç, insanların spor yapması değil, bazı takımlar vasıtasıyla toplumun oyalanmasıdır. Özellikle futbol takımları varlıklarını nasıl devam ettirebilir, bunun için gereken minimum yasal düzenleme nedir; yasa teklifi bunları sağlamayı amaçlamaktadır.
Eğitim kurumları spora teşvik için en uygun yerlerdir. Bireylerin sağlığı ve sağlıklı bir toplum için önceliğimiz kişisel spor olmalıdır. Devlet altyapıyı artırıcı ve katılımcıların sayısını artırıcı tedbirler alabilir. Hükûmetin spora olan ilgisi, sporun siyasete olan yakınlığı kadardır; Hükûmetin spora olan ilgisi, Anayasa'mızın 58'inci ve 59'uncu maddesinde tarif edilen spordan oldukça uzaktır; amaç, büyük futbol takımları yoluna devam etsin, kitleler de bunun peşine takılsın.
Bizde ve benzer ülkelerde fitness salonu ve üye sayıları şöyledir: Türkiye'de 1.500 salonda 2 milyon üye, Almanya'da 9.669 salonda 11,5 milyon üye, İngiltere'de 7.200 salonda 10 milyon üye ve Fransa'da 4.500 salonda 6 milyon üye spor yapmaktadır. Bu rakamlar ülkemiz insanlarının kitlesel spordan ne kadar uzak olduğunu göstermektedir.
Sporun kitlesel olma özelliğini gösteren bir diğer indikatör lisanslı sporcu sayısıdır. Bizde lisanslı sporcu sayısı 4,6 milyon dolayındayken Almanya'da 24 milyon Fransa'da ise 2 milyon kadardır. Vatandaş geçim zorluğunda, çocuğunun aklı fikri yurt dışına gitmekte ve gittikçe fakirleşmektedir. Hükûmet vatandaşının refaha gidecek tüm yollarını kapatmıştır. Spor müsabakaları rahatlatıyorsa bırakın rahatlasınlar. Hükûmet şunu unutmasın ki bu yasa teklifi Türk sporunun ihtiyacı olan, yapılması gereken asıl ve esaslı düzenleme olmaktan uzaktır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Kabukcuoğlu.
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Devamla) - Değerli milletvekilleri, sizlere sadece Eskişehirliler için değil, başardığı ilklerle Türk futbolu için önemli olan ancak birkaç yıldır yaşadığı mali sıkıntılar nedeniyle altyapısından yetiştirdiği futbolcularla var olma mücadelesi veren Eskişehirspor'umuzdan bahsetmek istiyorum. Eskişehirspor 1965 yılında kuruldu. Önce Eskişehir, sonra Türkiye Eskişehir'i kucakladı. Anadolu takımlarına örnek oldu. Türkiye'de 1. Futbol Ligi'ni, şimdiki Süper Ligi 3 kez 2'nci olarak bitirdi. Almanya'da 2'nci bitiren takıma "vizemeister" deniyor. Eskişehirspor'un 3 "vizemeister"lığı var. İnsanların "4 büyük" olarak adlandırdığı takımların dışında Eskişehirspor kadar "vizemeister"lığı olan bir başka takım yoktur. Bugün ise Eskişehirspor otuz yıl sonra 2. Lig'den 3. Lig'e düşmüştür.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayınız efendim.
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Devamla) - Eskişehirspor'umuzun şu an ve gelecekte yeri neresi olursa olsun, Türkiye futbolunun en yüksek değerlerinden biri olma özelliği değişmeyecektir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)