| Konu: | Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 82 |
| Tarih: | 20.04.2022 |
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulumuzu saygıyla selamlarım.
Üzerinde söz aldığım maddeyle spor kulüplerinin başka bir spor kulübüyle birleşebilmesi düzenleniyor; ayrıca, mal varlıklarının devriyle ilgili hususlar da belirtiliyor. Teklife göre, birleşecek kulüplerin aynı ilde bulunma zorunluluğu var. Hem madde teklifinin gerekçesinde hem de Komisyon görüşmelerinde bu zorunluluğun nedenleri açıklanmamış. Birleşmek isteyen spor kulüplerinden neden aynı ilde bulunma zorunluluğu talep edildiği detaylı bir biçimde açıklanmalıydı. Aynı ilde bulunma şartının kaldırılması, kulüplerin kısıtlanmaması hareket kabiliyetleri açısından daha uygun olacaktır. Farklı illerde olup birleşme iradesi yönünde genel kurul kararı alabilecek iki farklı spor kulübünün, maddede belirtilen aynı ilde bulunma şartı sebebiyle birleşememesi spor kulüplerinin iradeleri karşısında yersiz bir engel oluşturuyor. İYİ Parti olarak bu şartın kaldırılması için Komisyonda verdiğimiz önergeyse Cumhur İttifakı oylarıyla reddedildi. Ayrıca, birleşme yönünde genel kurul kararı almış spor kulüplerinin birleşebilmesi için Bakanlıktan onay şartının aranması da bürokratik işlem ve süreçleri fazlalaştıracaktır. İlgili kulüpler, birleşme kararları sonrasında bu durumu federasyona bildirerek tescillerini sağlayabilmeli; teklif, bağımsız ve özerk olması gereken federasyon yapısıyla çelişmemeli.
Diğer yandan, spor kulüplerinin birleşme ve devir işlemlerinin ne zaman yapılacağına ilişkin bir düzenlemeye değinilmemiş. Lig devam ederken spor kulüplerinin birleşmesi ve devir işlemlerinin yapılması uygulamada aksaklıklara neden olabilir, sporcuların başarılarının üzerine gölge düşürülebilir. Bu nedenle, birleşme ve devir işlemleri lig bittikten sonra yapılmalı, ortaya çıkacak aksaklıklar ve şaibe iddialarının önüne geçilmeli.
Ortak kullanılan spor sahaları ve tesislerle ilgili çeşitli ihtilafların ortaya çıktığı biliniyor. Ortak kullanım durumunda sorumluluk ve giderlerin nasıl üstlenileceği de belirtilmemiş. "Üst kuruluş" tanımı kullanılarak aynı ligdeki spor kulüplerinin bir kısmına kendi aralarında yardımlaşma, kaynak paylaşımı ve iş birliği imkânı tanınması rekabetin gereğine aykırılık oluşturuyor. Sporda bloklaşmalar yaşanmasının önüne geçilmeli. Ayrıca, bu duruma neden olabilecek yasal bir altyapının bulunması örtülü biçimde teşvik ve şikenin de yaşanmasına neden olabilir.
Konuşmamın geri kalan kısmında, madde dışında, yine Türk sporuyla ilgili kendi şahsi görüşlerimi belirtmek isterim. "Spor" deyince maalesef, bu kanun teklifinde, hemen akla futbol geliyor ama benim aklıma 2 türlü spor geliyor; biri skor için spor, bir de hakikaten spor için spor. Türkiye'de son zamanlarda, özellikle yine futbolun getirdiği bu vahşi rekabet ortamında hep skor için spor akla geliyor ve "spor" deyince hemen o canlanıyor zihinlerde ve maalesef, bu skor için spor altyapılara da sirayet etmiş durumda.
Altyapılara geçmeden -bir önceki konuşmamda altyapılarla ilgili bazı düşüncelerimi ifade etmiştim- Türkiye'de pandemi sırasında her türlü spor faaliyeti tatil olmuşken mesela profesyonel spor branşları, profesyonel sporlar, üst ligler neden tatil edilmedi? Bana kalırsa bahis yüzünden tatil edilmedi. Bahis sitelerinin ve bahis lobisinin ağır baskısıyla -dünya çapında, bu yalnızca Türkiye'de değil- ağır baskısı yüzünden sporcuların sağlıkları hiçe sayılma pahasına pandemide antrenmanlar da maçlar da bu spor müsabakaları da tatil edilmedi.
Eskiden tesis yoktu; evet, teşekkür ederiz, AK PARTİ tesisler kazandırdı ve çok ciddi tesisler görüyoruz Türkiye'nin dört bir yanında fakat ruh kaybı oldu. Bizim gençliğimizde tesis yoktu ama spor yapmak için can atan yüz binler, belki milyonlar varken bugün maalesef, Türk gençliğinin içine düştüğü bunalım spor yapma heveslerini de kırmış durumda. O güzelim tesisler bomboş, yalnızca birer bitmiş inşaat hâlinde duruyorlar ve bu da bizi üzüyor.
Altyapılar dedik, altyapılarda iyi sporcu yetişememesinin bana kalırsa en büyük sebebi bu skor baskısının ön plana çıkması; futbolda da basketbolda da farklı spor branşlarında da. Ben çocuklarına altyapılarda spor yaptırmış bir veli olarak bunu çok yakından yaşadım. Özellikle büyük kulüplerimizin altyapıları sanki üstyapılar gibi birbirlerini yenme, kazanma baskısıyla o gençleri, o çocukları o yaşta baskı altına alıp 18-19 yaşında spordan nefret eder hâle getirmiş durumda.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Devamla) - Teşekkür ederim.
Çok sporcu genç biliyorum ki 17-18 yaşında sanki artık 35 yaşındaki, "veteran"lığa geçme durumundaki sporcu ruh hâline sahip ve spordan bezmiş, artık antrenman yapma isteğinden uzaklaşmış. Hangi sporla uğraşıyorsa -basketbol, futbol, voleybol, toplu sporlardan bahsediyorum- o topun yüzünü bile görmek istemez hâle gelen çok gencimizi tanıdım, bu da beni üzüyor.
Kalan zamanımda yine Erzurum'dan biraz bahsetmek isterim. Biraz önce Erzurum'daki buz hokeycilerden bahsetmiştim, bir de "curling"cilerimiz var; yine, genç kızlarımız, genç erkeklerimiz "curling" oynuyorlar. Bunların malzemeye ihtiyaçları var ve ulaşım ihtiyaçları çok fazla. Yine, Erzurum'da Engelsiz Kartallar Basketbol Takımı'mız var, onların da sandalye ihtiyaçları var. Biz bu üstyapılardan bahsederken altyapılarda çok ciddi çileler çeken gençlerimiz var, bunları da Genel Kurulumuzun dikkatine sunuyorum.
Saygıyla selamlıyorum efendim. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)