| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 83 |
| Tarih: | 21.04.2022 |
HDP GRUBU ADINA RIDVAN TURAN (Mersin) - Sayın Başkan, değerli vekiller; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Şimdi, bu uluslararası terörizmin engellenmesine yönelik olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin biliyorsunuz birtakım kararları var. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Birleşmiş Milletlere üye ülkelerle birlikte almış olduğu bu kararların, doğal olarak anlaşmaya imza atmış ülkeler tarafından onaylanmasını ve uygulanmasını bekliyor. Burada 2 tane çok temel kriter var: İvedilikle bu kararların uygulanması, ikinci mesele de bunu uygularken ulus devletlerin kendi içlerindeki muhalefete karşı bunu keskin bir kılıç gibi kullanmamaları. Bu ilgili anlaşmalar yapıldıktan sonra -1267, 1988 ve 1989 sayılı- Türkiye de doğal olarak bu yapılmış olan anlaşmaları kendi mevzuatına dercetti. Burada amaç, terörizmin uluslararası finansmanını engellemek suretiyle terörist faaliyetleri, dünyanın bütün ülkeleri tarafından terörist görülmüş örgütlerin faaliyetlerini engellemekti fakat bir şey oldu yani bu, iç mevzuata dercedilmişken ve bu konuda bazı kişilerin terörle ilişkili olduğu ortaya konulmuş ve mal varlıkları dondurulmuşken bir gün Recep Tayyip Erdoğan kalktı, IŞİD ve El Kaide'yle bağlantılı gerçek kişiler listesinde yer alan ve mal varlıkları dondurulan "Abd Al-Malik" ve "Nayıf Salih Salim" isimli kişilere ilişkin hükümleri yürürlükten kaldırdı. Şimdi, biz merak ediyoruz, sadece biz değil bütün demokratik kamuoyu merak ediyor: Bu kişiler, terörist oldukları uluslararası belgelerle sabit bu kişiler gerçekte kimler, bu hükümler neden kaldırıldı ve bunların AKP'yle olan ilişkisi, yakınlığı nedir? Başka bir biçimde soruyu soralım: AKP'nin IŞİD ve El Nusra muhipliğinin kaynağı nedir ve istikameti nereye doğrudur? Bu olay münferiden olmuş bir olay olsaydı, diyecektik ki: Ya, bir tane böyle bir şey olmuş.
Çok geçmeden, bu defa 5 Ocakta, yine, Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla birlikte IŞİD ve El Kaide'yle ilişkili gerçek kişiler listesinden başka birileri daha çıkartıldı değerli arkadaşlar; Mevlüt Kar, Denis Mamadou Gerhard, Nayef Salam, Turki Mubarak gibi birtakım kişiler bu listeden çıkartıldı ve biz, yine merak etmeye devam ettik AKP'nin IŞİD ve El Nusra'yla ilişkisi nedir diye.
Yetmedi, 7 Eylül'de Recep Tayyip Erdoğan bir karara daha imza attı ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından terör örgütü üyesi olduğu netleşmiş, kanıtlanmış olan isimlerden -ki bunlar "DEAŞ ve El Kaide ile Bağlantılı Gerçek Kişiler" olarak kayda geçmiş kişiler- "Khalifa Muhammad Turki al-Subaiy" adlı kişinin hükmünü yürürlükten kaldırdı. Biz, yine merak etmeye devam ettik AKP ile IŞİD, El Nusra gibi radikal terör örgütleri arasındaki ilişki ve AKP'nin bu örgütlerle olan muhabbeti nereden kaynaklanıyor diye.
Yetmedi, liste devam ediyor; sonucunda, Hazine ve Maliye Bakanlığının 20 Ekim 2021 tarihinde Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki bir firmaya yönelik olarak -ki bu firmaya yönelik olarak iddia şu: IŞİD'in finansmanını sağlaması ve teknik destek vermesi- mal varlığının dondurulmasına ilişkin karar, yine, 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ortadan kaldırıldı.
Şimdi, olağan koşullarda halka dönüp, kamuoyuna dönüp bir açıklama yapmak gerekir, eğer ikna edici bir açıklama yapılmıyorsa bu, bu örgütlerle açık iş birliğinin somut kanıtıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
RIDVAN TURAN (Devamla) - Recep Tayyip Erdoğan, bu terör örgütlerinin mal varlığının dondurulmasına ilişkin alınmış olan ve kendi meşruiyetini Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine dayandıran bu kararları hangi sebeplerle, hangi saikle ortadan kaldırmıştır ve bu radikal terör örgütlerinin mensuplarının mal varlığını hangi sebeplerle serbest bırakmıştır? Bunların araştırılması gerekiyor, bunların konuşulması gerekiyor. Bunlar araştırılmaz ve konuşulmazsa bizim için zaten artık -ne diyelim- vakayıadiyeden hâle gelmiş bir hüküm bir kez daha kanıtlanmış ve bu ilişki somut biçimde ortaya çıkmış olacak.
İktidar, işine geldiğinde uluslararası anlaşmaları uygulamıyor aynı Demirtaş ve Kavala kararlarını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince verilmiş olan kararları uygulamadığı gibi, işine geldiği zaman da yine uluslararası kurumların almış olduğu kararların arkasından dolanmayı bir marifet biliyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
RIDVAN TURAN (Devamla) - Bu sebeple, biz, Meclisin bu konuları ivedilikle araştırmasının ve bu ilişkinin ortaya çıkartılmasının bir zorunluluk olduğunu ifade etmek istiyoruz. (HDP sıralarından alkışlar)