GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:83
Tarih:21.04.2022

CHP GRUBU ADINA SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli milletvekilleri, benim de son zamanlarda sıklıkla gündeme getirdiğim vakıf üniversitelerinde yaşanan sorunlar üzerine bir grup önerisi verdim ve bu konuda gerçekten grupların desteğini de bekliyorum ve Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Genel olarak üniversitelerde çok ciddi sorunlar var. İşte, üniversitelerimizde giderek bir nitelik kaybı, tartışmalı rektör atamaları, kadrolaşmaları, kişiye özel liyakatsiz atamalar, hukuk dışı atama süreçleri, eğitim nitelikleri noktasında ciddi geriye gidiş var ve bu sorunlar gerçekten giderek artmaktadır. Ama ben öncelikle bu araştırma önergemle, sayıları son zamanlarda çok hızlı artan, baktığımız zaman 207 devlet üniversitemizin yanında 74 vakıf üniversitesi, 4 vakıf meslek yüksek okuluyla önemli bir sayıya ulaşan vakıf üniversitelerinde yaşanan sorunların araştırılmasına dikkat çekmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, son dönemde özellikle gerek Millî Eğitim Komisyonunda gerek Plan ve Bütçe Komisyonunda bir torba kanunla, bazen de burada bir önergeyle, madde ihdasıyla vakıf üniversitelerinin kuruluşlarına şahitlik ettik ve komisyonlarda da ben sıklıkla gündeme getirdim. Asıl odaklanmamız gerekenleri, bu üniversitelerin sayılarını artırmaktan ziyade eğitim niteliklerini, yönetim yapılarını, eğitim altyapılarını, plansız açılan çok sayıda bölümleri, istihdam politikalarını, çalışma koşullarını, bilim üretme kapasitelerini, asıl varlık sebepleri olan elbette kâr amacı gütmeden nitelikli eğitim verme sorunlarını tartışmamız gerektiğini sürekli olarak gündeme getirdim.

Bir genelleme yapmaktan elbette kaçınmak istiyorum değerli milletvekilleri. Bazı vakıf üniversiteleri gerçek anlamda kurumsallaşmasını tamamlayabilmiş, nitelikli bir eğitim sunan, akademisyenlerin çalışma koşulları, araştırma geliştirme kapasiteleri oldukça yüksek, dünya sıralamalarında yer alan ve gerçekten vakıf üniversitesi olma özelliği taşıyan üniversitelerimiz de var elbette ama benim buradaki asıl amacım, bu üniversitelerin dışındaki sorunlu üniversiteleri gündeme getirmek.

Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği'ne göre vakıf üniversiteleri kesinlikle kâr amacı güdemez ancak bazı vakıf üniversitelerinin bu süreçte bu ilkeden uzaklaşıp bir nevi vergisiz ticaret yürüten bir şirket görünümünde olduklarına dikkat çekmek istiyorum. Evet, tüm bu sorunlar YÖK'ün son zamanlarda yayınladığı raporlarda da var. Ancak YÖK'ün vakıf üniversiteleriyle ilgili denetim süreçlerini tam, yerinde ve zamanında yapmadığını görüyoruz. Yapılan denetim ve inceleme sonucunda şeffaf bir şekilde sorunları çözmeye dönük de bir adım atmamıştır YÖK. İşte, bugün kamuoyuna da yansıyan birçok sorunlu üniversite, Nişantaşı Üniversitesi örneğinde olduğu gibi bir gecede tıp ve diş hekimliği fakültelerini açabilmiştir. Bu üniversitelerin sermaye lobileri, sermaye ilişkileri maalesef YÖK'ün denetim ve kararlarında etkin olabilmiştir. YÖK'ün raporlarına yansıyan bu üniversitelerde ciddi düzeyde reklam ve tanıtım harcamaları mevcuttur. Eğitim öğretime elverişli olmayan kampüs alanı diyebileceğimiz ortamlar mevcuttur. Akademik yayın sayısı, AR-GE bütçelerinin çok düşük düzeyde olması, akademisyenlerin çalışma koşulları ve eğitim niteliği noktasında da ciddi sorunlar vardır.

İşte bu en önemli sorunlardan bir tanesi değerli milletvekilleri, akademisyenlerin özlük haklarıyla ilgili yaşanan ve işlerine son verilen akademisyenlerin son zamanlarda yaşadığı sorunlar. Meclis olarak Yükseköğretim Kanunu'na bildiğiniz üzere oy birliğiyle bir madde ekledik, dedik ki: "Vakıf üniversitelerindeki öğretim elemanlarına devlet üniversitelerinde ödenen ücretten -özlük haklarından- daha az ücret ödenemez." Böyle bir yasal düzenlemeye maalesef bazı vakıf üniversiteleri uymamakta ve bunu suistimal etmektedirler. Sizlerin de bildiği üzere, kamuoyunda da çok tartışılan ve değerli akademisyenlerle de görüştüğüm Nişantaşı, Bilgi, Maltepe, Toros, Okan Üniversitesi gibi üniversiteler bunların başında gelmektedir. Bu üniversitelerden özellikle Nişantaşı Üniversitesinde, araştırma görevlilerinin yasal hakkı olan, kanunla kabul edilen, burada güvence altına aldığımız ücretlerin düzenlenmesi konusunda akademisyenler yönetimden talepte bulunuyorlar ama bildiğiniz üzere bu akademisyenlerin işlerine son verildi. Tabii, başka sorunlar da var bu üniversitelerde; belli iş tanımları yok, ders yükleri çok ağır, alanları olmayan birçok derse girmeleri isteniyor akademisyenlerden, yemek servis ücretleri yok, uygun çalışma alanları olmayanlar dahi var değerli milletvekilleri ama YÖK neticede, geçen hafta bununla ilgili bir soruşturmayı başlattı. Tabii, buradan bir akademisyen olarak benim çağrım; bu soruşturmayı, bu denetlemeyi gerçekten şeffaf yapıp akademisyenlerin haksız yere görevlerine son verilmesi bir an evvel durdurulmalı ve akademisyenlerin görevlerine dönmesi sağlanmalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

SİBEL ÖZDEMİR (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli milletvekilleri, benim bu önergeyle amacım, yükseköğretim sistemimiz içinde gerçekten önemli bir yere ulaşan vakıf yükseköğretim kurumlarıyla ilgili çok ciddi bir çalışma yapılmasıdır; bu üniversitelerin bilim üretme, donanımlı bilim insanı yetiştirme, ülkemizin kalkınması ve istihdamına katkı sunması, nitelikli insan kaynağı yetiştirmesi ve gerçekten vakıf olma özelliği taşıyan niteliklere sahip olmaları gerekir. Bu özelliklerden ciddi uzaklaşan vakıf üniversitelerinin yönetim ve idari yapılarının oluşumu, ilginç sermaye yapıları, siyasi ilişkilerinin ortaya çıkarılması ama her şeyden önemlisi nitelikli eğitim, akademisyenlerin çalışma koşulları ve özlük haklarıyla ilgili detaylı bir araştırma yapmamız gerekmektedir. Bu süreçte, vakıf üniversitelerini de katarak belki de onlarla birlikte bu sorunları beraber tartışarak ve -gerçekten Millî Eğitim Komisyonuna sorumlu ya da- Meclisimizdeki değerli akademisyenlerin de katılımıyla vakıf üniversiteleri üzerinde ciddi bir yasal düzenlemenin yapılması gerektiğini düşünüyorum ve araştırma önergemize de destek vermenizi bekliyorum.

Teşekkür ediyorum sabrınız için. (CHP sıralarından alkışlar)