| Konu: | Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 83 |
| Tarih: | 21.04.2022 |
ZEYNEL ÖZEN (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 15'inci maddede HDP adına söz almış bulunmaktayım.
Bu maddeyle, spor kulüplerinin varlıklarını sahip oldukları anonim şirketlere çeşitli sözleşmelerle sermaye olarak koyup şirketleşmenin önü açılıyor. Spor kulüpleri iktidarın bir rant aracı hâline getirilmiştir. Kulüpler ve federasyonların başına geçebilmek için aranan tek nitelik yandaş olmaktır.
Şimdi çok fazla söz söylemeyeceğim bu konuda çünkü eğer Türkiye'nin ekonomisine bakarsanız, Türkiye'deki adalete bakarsanız Türkiye'deki sporun da hangi düzeyde olduğunu son dönemlerdeki başarısızlıklarıyla bunlar kanıtlamışlardır.
Değerli milletvekilleri, bugün Türkiye'nin en yakıcı sorunlarının başında gelen bir şey de cezaevlerindeki durumdur. Cezaevlerinde tutuklulara yönelik işkence, darp, hakaret, tehdit, çıplak arama, intihara sürükleme, yaşam hakkı ihlalleri gerçekleşmektedir. Cezasının infazını tamamlamış birçok siyasi hükümlünün, verilen disiplin ceza yöntemleriyle cezaevinden çıkmaları engellenmektedir. 2022 yılı itibarıyla infaz süreci tamamlandığı hâlde 116 hükümlü eşitlik hakkı hiçe sayılarak tahliye edilmemiştir. Cezaevlerinde yaşamını yitiren siyasi tutukluların cenazesi din görevlileri tarafından "Yasak." denilip yıkanmamakta, dinî vecibeleri yerine getirilmemektedir. 6 Nisan 2022 tarihinde, Silivri 5 No.lu L Tipi Cezaevinde en az 8 mahpus 60 infaz koruma memuru tarafından toplu işkenceye tabi tutulmuştur ve Silivri Devlet Hastanesine kaldırılmışlardır ve işkencenin ardından 2 mahpus yaşamını yitirmiştir. Silivri 5 No.lu L Tipi Cezaevi idaresi, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, işkence sonucu yaşamını yitirdiği hastanedeki son görüntüleriyle anlaşılan Ferhan Yılmaz'ın kalp krizi geçirdiğini açıklamıştır. Bununla birlikte, Ferhan Yılmaz'ın ölüm belgesine bulaşıcı hastalıklardan dolayı öldüğü yazılmış, kayıtlara bu geçmiştir.
Değerli milletvekili, vicdanınıza bakın, buraya bakın. Bu, Ferhan Yılmaz'ın hastanede çekilen resmi. "Kalp krizi geçirmiş." deniliyor bu adama. Kafası, gözü, her tarafı, dudağı, yüzü parçalanmış. Bu adama kalp krizinden öldü deniliyor. Böyle bir vicdansızlık olmaz. O Cezaevi Müdürünün ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürünün derhâl görevden alınması gerekiyor.
Değerli arkadaşlar, cezaevlerindeki bu tablo Türkiye'nin insan hakları ve hukuk karnesidir. Türkiye'de iç barışın sağlanması için ilk olarak cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin giderilmesi gerekmektedir. İnsan Hakları Derneğinin kayıtlarına göre son beş yılda 255 mahpus cezaevlerinde ölmüş, 1.604 hasta mahpus var ve bunların 604'ü ağır hasta. Gerçekten bu, insanlık dışı bir uygulamadır. Bunların tedaviye erişimi engellenmektedir. Bu tutukluların başında Aysel Tuğluk gelmektedir. Yeme içme gibi temel insani ihtiyaçlarını karşılayamaz durumdadır ve kendisi kendi kendinin ihtiyaçlarını giderememektedir; herhangi bir yardım da yapılmıyor ve hücrede tutuluyor.
Değerli milletvekilleri, bizler bu hak ihlallerini gidermediğimiz zaman Türkiye demokratik bir ülke olmayacak. Burada onun için, ben, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel şahsında tüm mahpusları saygıyla selamlıyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ZEYNEL ÖZEN (Devamla) - Bir dakika...
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
ZEYNEL ÖZEN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, sorunları çözmek zorundayız. Eğer sorunları çözmezsek yani Kürt sorunu gibi yakıcı bir sorunun, Alevi sorunu gibi yakıcı bir sorunun etrafından dolanarak Türkiye'yi demokratikleştiremeyiz. Türkiye'yi demokratikleştirmediğimiz sürece hiçbir konuda bir adım ilerleme olmaz. Onun için, buradan size çağrımdır: Bu sorunları şiddetle, savaşla, asimilasyonla çözemezsiniz. Çözmek için bu Meclisin inisiyatif alması gerekiyor. Bu milletin temsilcisi olarak bu Meclis görevini yerine getirmelidir. Bu görev Meclise düşmektedir.
Ben tüm Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)